FİNALLL

41 5 3
                                    

Şimdilik iyi okumalar ama aşağıda yazdıklarımı okumanızı istiyorum...

"Bebeğim nasılsın??" diye soran Cenk'e baktım. Hala biraz kötüydüm ama ilk halime göre çok çok daha iyiydim.

"İyiydim" dedim sorduğu soruya cevap olarak. Ne oldu diye sorarsanız 2 haftada anca hastaneden çıktım. Şimdi ise bu evde yani Cenkle benim evimde-bizim oluyor ama neyse- 3 haftadır buradaydım. Ve kendimi çok daha iyi hissediyorum.

 İlk uyandığımda aklıma Cenk geldi. Neden bilmiyorum ama galiba onu sevmeye başladım. Yani eski aşk külleniyor da diyebilirsiniz. Ne yapabilirim ki değil mi?? Aşka söz geçmez değil mi??

"Seni Seviyorum" dedim yine hiç düşünmeden. Zaten o benim kocamdı ki. Onu seviyordum. Yalan değildi sonuçta. Cenkte bana göz kırpıp,

"Seni Seviyorum" demesiyle ona bir adım yaklaşıp yanağına tam bir öpücük konduracakken yanağını çevirmesiyle dudağımız birbiriyle kavuşmuş oldu. 

İlk başta onun öpüşüne karşılık vermesem de sonradan kendimi ona bıraktım. Onun öpüşü derinleşirken benim aklımda tek bir soru vardı. 'Ben gerçekten onu seviyor muydum ki??'

*************

"Canım" diye bir ses duyduğumda gözlerimi tamamen araladım. Karşıma çıkan ilk şey kaşlarımın çatılmasına sebep olsa da sonunda ortaya çıkan görüntü çatılan kaşlarımın düz bir çizgi almasını sağladı.

 Gördüğüm şey ilk olarak Cenk'in kaslarına ve baklavalarına kaydı. Üstünün olmaması da daha ilginçti ama şimdilik bunu geçelim.

 İkinci olarak gördüğüm şey ise elindeki kocaman tepsiydi. Göz ucuyla baktığımda kahvaltı olduğunu anladım. Onun canım demesinin karşılığında bende ona;

"Günaydın" dedim. Ne yani başka bir şey aklıma gelmedi. Ne yapabilirim?? Tamam kendimi batırmış olabilirim ama yapabileceğim bir şey yok.

 Ne yapabilirim yani sabah sabah ne diyebilirdim?? Tamam belki bende canım aşkım bitanem hayatım gibi şeyler söyleyebilirdim ama söylemedim. 

Bence bu konuyu kapatalım yani diyen dedi dinleyen kaçtı misali. Tamam ben belki durumu bir sözcükle batırmış olabilirim ama Cenk yaptığı şeylerle benim batırdığım şeyi gayet iyi bir biçimde düzeltiyor. Ne yani size yalan söylemiyorum.

"Günaydın mı?? Yani söyleyecek başka bir şey bulamadın değil mi??" diyerek dudaklarıma minik bir öpücük kondurup tepsiyi benim yanıma bıraktı.

"Prenses nasılsınız??" dedi gülümseyerek. Tabi biliyor prenses demesine kızdığımı inat için yapıyor. Manyak.

"İyiyim. Özellikle prensim yanımda oldukça daha iyiyim" dedim gülümseyerek. Bende ona prens demiştim yani. Zaten prensimdi o benim. 

Hem prensler hep prensesleri kurtarır değil mi?? Bence öyle. Kaç tane masal okudum hepsinde ya prens yada prenses ikisi de birbirini kurtarıyor. Yani eğer insan aşık değilse neden kurtarsın ki?? diye düşünürken içimden bir ses sen Barış'ı kurtardın dedi.

 Ne yani ben onu ona bir can borcum olduğu için kurtardım. Yoksa ben onu niye kurtarayım ki??

"Hımm öylemiymiş??" dedi o da yüzüne bir sırıtış yerleştirirken. Ben ne olacağını anlayarak konuşmaya başladım.

"Kahvaltımızı etsek iyi olacak" dedikten sonra kahvaltımızı yapmaya başladık.

*********************************

3 Ay Sonra

*********************************

Cenk elindeki hediyeyi açarken bende heyecanla beklemeye başladım. Bugün evlilik yıldönümümüz ve benim ona hediyem ise bir çocuk.

 Yani hamileyim. Bakalım bu haberi duyunca sevinecek mi?? Sonunda hediye paketini açtığında çıkan teste şaşkınca baktı. Daha sonra bana dönerek

"Bu ne??" diye sordu. İlk başta şaka yaptığını düşünsem de açıklamak için tam ağzımı açmıştım ki söyleyeceğim cevabı verdi.

"Yoksa ben baba mı oluyorum" demesiyle kafamı evet anlamında salladım. Yani yüzündeki gülümsemeyle beni kucağına alıp döndürmeye başladı.

"Dursana Cenk başım dönüyor" dediğim gibi durup beni yere indirdi. Sanırım Cenk'e verilecek en güzel haber buydu. O bu hediyeyi hak ediyordu.

 O mutlu olmayı da hak ediyordu her zaman. Sanırım onu en çok bu şekilde mutlu edebilirdim. Beni seviyordu bende onu seviyordum. Biz böyle çok mutluyduk ve bu mutluluğumuz hiç bitmeyecekti. Benim ona olan aşkımın hiç bitmemesi gibi.

******************************************

1 YIL SONRA

*****************************************

Sanırım benim hikayem güzel bir sonla bitiyor çünkü yanımdaki adam ve ona benzeyen oğluşumla-bebek ama- çok mutluyum. Bu mutluluk hep böyle devam edecek. Madem benim hikayemin sonuna geldiniz benim yaşadıklarımı öğrendiniz demek.

 Aslında Cenk'le tanışıyorduk ama bizi bir araya getiren gün Barış sayesindeydi. Barış ise evlendi. Benim düğünlerinde vurulduğum kadınla. Ama onunla daha mutluydu. Birbirlerine aşkla bakıyorlardı. Biz Cenkle o da karısıyla çok mutluydu.

 Birbirimizle artık daha çok iyi anlaşıyorduk. Sık sık toplanıp birlikte bir şeyler yapıyorduk ve hepimiz mutluyduk. Hayat ilk başta bize acımasız davranmış ve daha sonra ise hepimizi mutlu edebilmişti.

 Şu kocaman evde şu anda sadece mutluluk var dememle Yağız'ın ağlaması-bebeğim olur kendisi ona bu adını koymayı uygun gördük :D- başlayınca Cenkle ikimizde birbirimize baktık olumsuzca. Çok tatlı bir bebek olmasına rağmen çok yoruluyorduk ve bu davranışlarımızla da anlaşılıyordu. 

"Cenk az önce ben kalktım şimdi senin sıran" dememle Cenk kalktı ve bebeğimizi kucağına alıp kulağına bir şeyler söylemeye başladı. Bende merakla 

"Ne söylüyorsun çocuğuma?" dememle bana baktı ve "Sadece ona Barış'ın kızını gelin olarak alabileceğimi söylüyorum" demesiyle gözlerimi devirdim.

 Yine başladık ama seviyordum işte. Aşka kimse engel olamaz değil mi???

Kitabı bitirdim. Değişik bir bitirme tarzıyla, sizde bu kitaba bir şeyler ekleyebilirsiniz. Başlarına hiç bir şey geldi demiyorum sonsuza kadar da mutlu yaşadılar demiyorum onlar sadece kitapta olsalar da birbirlerinin mutluluklarıyla mutlu oldular bu yüzden artık vote ve yorum istiyorum. Kendi başıma bir şeyler yapmaktan sıkıldım. Yorumlarınız benim için çok önemli. Çünkü sizin düşüncelerinize ulaşmak benim kitabımdaki değişiklere neden olur böylece sizde etkilenebilirsiniz değil mi?? Ayrıca diğer kitabım SERİ KATİL AŞIK OLDU'yu bitirmedim ona da bakmadıysanız bakmanızı öneririm. Kitabın sonunu istediğiniz gibi ele alabilirsiniz. İster mutlu son isterseniz de saçma deyin ama bu kitap benim ilk kitabım oldu. Bu kitabı ve diğer kitabımı okuyan arkadaşlarım çok teşekkür ediyorum sizlere. Bu kitap bittiği için diğer kitapta görüşmek üzere....

Senin İçindiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin