Bölüm -2- Sörf -

16 4 0
                                    

         Bizim grubun hepsinin bir arada olmasını gerçekten özlemiştim. Herkes denize sörf tahtalarıyla beraber koşuyordu. Ve sahilin sonuna gitsem bile kahkahalarını duyabileceğimden eminim. Bu anı yavaş çekimde izlemek isterdim. Çünkü Kevin birazcık yere yapışmıştı. Herkes durup Kevin'a baktı. Tam sessizlik oluştuğu sırada kahkahamı içimde tutamadım. Herkes Kevin'a gülüyordu. Kevin ise ayağa kalkıp ''Ahaha bişeyim yok ya sağolun güldüğünüz için ahaha.'' deyip suratını buruşturdu. Ben ise yanına koşup elimi saçlarına daldırdım. O ise elimi ittirmeye çalışıp ''Ya saçımla oynanmasını sevmediğimi bildiğin için yapıyorsun işte.'' dedi ve beni gıdıklamaya başladı. Ben gülmekten ölmek istemediğimden hızlıca kaçıp yere düşürdüğüm sörf tahtamı alıp denize koştum.

         Charles hariç herkes çoktan denize girmişti. Bende denize girmeden önce Charles'a el sallayıp ''Charles hadi gel!'' diye seslendim. O ise eliyle '1 dakika' işareti yaptı. Telefonla konuşuyordu. Ben de arkamı dönüp suya adım attım. Tabi sonradan keşke o adımı atmasaydım dedim çünkü ayağımı cam kesmişti. Anlık irkiltiyle ayağımı kendime doğru çektim. Canımı yakmıştı. Charles koşarak yanıma geldi.

-Sky iyi misin? Ne oldu?'' deyip telaşla bir şeyler geveledi.

-Charles sakin olsana biraz.'' deyip güldüm. ''Sadece cam kesti ayağımı. Bara kadar yardım eder misin?'' deyip gülümsedim.

-Tabiki gel.'' deyip elini belime koydu. Bende elimi boynuna attım. Yaraya kum gelmesin diye baya bir çaba göstermiştim. Zar zor sahildeki bara geldiğimizde birer kokteyl söyleyip Charles'la bir masaya oturduk. Cam sol ayağıma batmıştı. Ayağımı sağ bacağımın üstüne koyup yaraya baktım. Charles ayağa kalkıp bara doğru ilerledi ve elinde kırmızı bir çantayla geri döndü.

-Evet... Şimdi yarayı temizleyelim. '' deyip gülümsedi. Bende gülümsedim.

-Çok derin değil gibi.'' dedim.

-Evet derin değil.'' dedi ilacı ayağıma sürerken. Bana bakıp ''Acıyor mu?'' dedi belirsiz bir yüz ifadesiyle.

-Yok fazla acımıyor.'' dedim Charles hala bana bakarken. O da gülümseyip ilacı sürdüğü yeri gazlı bezle kapatıp flasterle sabitledi.

-İşte bu kadar. '' dedi ve gülümsedi.

-Charles çok teşekkür ederim. Sen gerçekten iyi bir arkadaşsın. '' deyip gülümsedim. O da bana gülümsüyordu. Ona biraz baktıktan sonra çok bakıştığımızın farkına varıp sörf yapanlara baktım.

-Sende bizimkilerle sörf yapsana ben buradayım yani eğer beni yalnız bırakmamak için...'' cümlemi tamamlayamadan Charles sözümü kesti.

-Yanında durmak istiyorum. Hem söyleyeceklerim var sana. Yarın James evinde parti veriyormuş. Saat gece 10 da başlayacakmış. Sizin grubu topla gel diye mesaj atmış. Gideriz değil mi?''

-Aslında yarın yapacak bişeyimiz yok gidebiliriz bence.'' deyip gülümsedim.

-Peki o zaman. Birazcık fazladan eğlenceden kimseye zarar gelmez.''

-Aynen öyle.''

-Akşam bizdesiniz diye duydum annemden.''

-Öylemiymiş.'' deyip güldüm.

-Öyleymiş.''

-Biz yemek yiyip kaçarız zaten.''

-Aynen.''

-Charles ben eve geçiyorum. Bana bi yorgunluk bastı. Akşama kadar biraz dinleniyim.'' deyip ayağa kalktım.

-Peki , o zaman sana eve kadar eşlik edeyim.'' deyip ayağa kalktı. Ayağımdan dolayı yürümekte zorluk çekiyordum Charles yine elini belime koyup bana destek oldu. Eve geldiğimizde ise Charles'a teşekkür edip zili çaldım. Annem kapıyı açtıktan sonra Charles'la selamlaştılar. Odama çıktığımda kendimi direk yatağıma attım. İlk defa gün ışığında uyuyabilmiştim. Odamın kapısının tıklatılmasıyla uyandım. ''Gelebilirsiniz.'' dedim yatakta doğrulurken. Annem içeri doğru kafasını uzatıp ''Canım 10 dakikaya hazır ol Charleslara gideceğiz.'' deyip gülümsedi. Ve odadan çıktı. Bende kalkıp lovobada elimi yüzümü yıkadıktan sonra biraz saçımı kabarttım. Odama geçip üstünde küçük çiçek desenleri olan ip askılı elbisemi ve altınada beyaz taşlı sandaletimi giydikten sonra aşşağıya indim annemler bahçedeydi. Onlara hazır olduğumu söyledim ve evden çıktık.

-Güzel kızım benim.'' deyip omzuma kolunu atan babama bakıp gülümsedim. Babam ise yanağımı öptü. Charles'ların evi zaten hemen yan taraf olduğu için 2 dakika sonra kapılarının önündeydik. Melanie teyze kapıyı açıp neşeli bir ses tonuyla hoşgeldiniz deyip kahkaha attı. Hayatımda gördüğüm en pozitif insandı Melanie teyze. Arka bahçeye geçip yemeklerle donatılmış masaya baktım. Pozitif olduğu kadar hamarattıda. Annemler masaya geçip oturdu. Babam Barny amcayla konuşurken , annem Melanie teyzeyle konuşuyordu. Ben ise eve geri girip merdivenlerden yukarı çıktım. Tam kapıyı tıklatacakken Charles'ın kapısı açıldı.

-Ah bende ta...'' gördüğü görüntüyle sözümü kesip ellerimle gözlerimi kapattım. Charles ise kahkaha atmakla meşguldü.

-Ya Charles gülme.'' deyip kızarmış yüzümü öne eğdim.

-Sky denize girerkenki halimle hiçbir farkı yok bu durumun.'' deyip bir kahkaha daha attı. Haklıydı ama altındaki şort yerine sadece havluydu garip hissetmiştim.

-Haklısın. Ama giyin istersen. Ben aşşağıdayım.'' deyip hızla aşşağı indim. Mutfağa girip kendime soğuk bir su doldurdum. Gerçekten niye böyle olmuştum birden bire. Bu çok ama çok gereksiz bir reaksiyondu. Bardağı tezgaha koyduğum sırada Charles yanıma geldi. Ne çabuk giyinmişti böyle.

-Ben acıktım yemeğe geçelim mi? Hadi gel.'' deyip bileğimden tutup beni bahçeye çekiştirdi. Masaya oturup bişeyler yedikten sonra Charles ''Biz dışarıya çıkalım mı Sky?'' dedi.

-Olur.'' deyip ayağa kalktım. Masadaki herkese görüşürüz dedikten sonra dışarı çıktık.

-Sahilde turlarız heralde.'' deyip soru sorar bakışlarla bakıp onay bekledi Charles.

-Evet.'' deyip gülümsedim. ''Şimdi konuşacak konu da bulamayacağız.'' deyip güldüm.

-Sky aslında seninle çok uzun zamandır konuşmak istediğim bir konu var.'' dedi Charles buruk bir gülümsemeyle. Ne olduğunu merak etmiştim.

-Dinliyorum...''

MiamiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin