Bölüm -6- Cecilia -

18 2 0
                                    

-Ayyy Charleeees buraları çok özlemişiiiim.


         Yavaşça arkamı dönmemle tabiki Cecilia'yı gördüm. Yüzünde ki rekabetçi gülümsemeyle gelip yanımda durdu.

-Ahaha Charles'cım baksana burda kim varmış. Yerlerde oturuyor. Merhaba Skylar.'' Charles Cecilia'nı biraz gerisinde duruyordu. Ve alttan almam için bana yalvarır bakışlar atıyordu.

-Ahh sana da merhaba Cecilia'cım. Bu arada evet yerlerde oturuyorum. En azından senin gibi bir yerlerim acıdığı için ayakta durmak zorunda değilim. Hoşgeldin.'' deyip gülümsedim. O yediği lafla bana kötü bakışlar atmaya çalışırken  Charles gülmemeye çalışıyordu. Cecilia Charles'ın omzuna vurup sahil çıkışına doğru ilerlemeye başladı. Görünüşe göre baya sinirlenmişti.

-Sky tamam atışmalarınız komik gelmiyor değil ama lütfen biraz alttan al Cecilia'yı zaten biliyorsun. O hiçbir zaman değişmeyecek ama 4 gün sonra zaten burda olmayacak. Ve şuan peşinden gitmem gerekiyor sanırım.

-Sana kolay gelsin.'' dedikten sonra gülümseyip Cecilia'nın yanına doğru ilerledi.

-Zeus hadi bizde eve gidelim.'' ayağa kalkıp ilerlediğimde Zeus'ta beni takip etti.

           Evin önüne geldiğimizde zili çalmak yerine arka bahçeye geçtik. Zeus hemen kulübesine gidip yattı. Ben de arka kapıdan içeri girdim. Annemler salonda televizyon izliyorlardı. Ben onlara birşey demeden odama çıktım. Banyoya girip vücudumu kumlardan arındırdım. Kurulanıp odama geçtiğimde başka bir bikini giyinip üstüne şort ve tişörtümü geçirdim. Aynanın karşısına geçtikten sonra saçımı açtım. Saçımı ortadan ayırdıktan sonra elimle biraz karıştırdım. Sonra elime telefonu alıp yatağa uzandım. Vine'a girdiğimde telefon çaldı. Arama Delphine'dendi.

-Alo?

-Sky biz Ian'la size geliyoruz. Krissle de konuştum onlarda geliyorlarmış. Julia , Jason filan herkes.

-Tamam , tamam. Gelin bekliyorum.

-Bide şey biz biraz açız da. Varmı birşeyler sizde yoksa birşeyler...

-Var. hadi gelin siz ben size birşeyler hazırlarım şimdi.

-Mükemmelsin. 5 dakikaya ordayız bay bay.

        Telefonu kapattıktan sonra mutfağa inip buzdolabından pankek için gereken malzemeleri aldım. Onları bir güzel çıptıktan sonra tavada pişirdim. Herkes için 4'er tane pankek koydum her tabağa. Tabakları masaya dizdikten sonra küçük derin 3'lü kaplara nutella , karamel sosu ve böğürtlen sosu koydum. Onları da tabakların yanına koydum. Bardaklarıda masaya koyup masanın ortasına. Karışık meyve suyu ve kola koydum. Zaten hemen sonrasında kapı çaldı. Salondan çıkan annemi gördüğümde koşup kolundan tuttum.

-Anne sen geç istersen babamın yanına bizimkiler geldi. Ah ya da sizde pankek alın fazladan yapmıştım'' deyip yanağından öptükten sonra koşup kapıyı açtım. Gelenler Charles ve Cecilia'dan başkası değildi. Charles önden girip yanağımdan öptü.

-Ev ne güzel kokmuş ya. Tahminim... senin meşhur leziz pankeklerinden yana.'' deyip gülümsedi.

-Aa hoşgeldiniz Charles'cım. Siz mutfağa geçiyorsunuz sanırım.'' deyip gülümsedi annem.

-Hoşbulduk Beth teyze. Sanırım evet.'' deyip gülümseyerek karşılık verdi Charles. Sonra annem salona geçti.

-Ayy evet. Daha bekleyecek miyiz canım ya?'' diyen Cecilia ya bakıp yapmacık bir gülüş atıp kapıyı kapattıktan sonra mutfağa doğru ilerledim.

MiamiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin