Medya Duygu'nun iş kıyafetleri .
Şaka la şaka. Hipster pisik var medyada.Duvar kağıdı falan yapın gözel oluy :D
Sabah uyandığımda kulaklığım ve telefonum yatağın değişik bölgelerindeydi. Gece de uyuyamamıştım zaten. Emre'nin suratı bütün gece gözümün önünden gitmemişti. Beynimi yerinden çıkarıp bir yerlerden atmak istiyordum ! Bir türlü gitmiyordu gözümün önünden ! Delirmek üzereydim !
Küfrederek yatağın içinde kulaklıkları ve telefonu bulup aynalı konsolun üzerine koydum. Kafamı kaldırıp aynada kendime baktım. Tam anlamıyla ceset gibi görünüyordum. Gözlerim ve dudaklarım şişmişti , salyam akmıştı ve yatak örtüsünün izi suratıma çıkmıştı.
Banyoya girip soğuk bir duş aldım. Biraz insana benzemiştim en azından. Makyaj falan yapmaya üşenince , sadece deodorant sıkıp dişlerimi fırçaladım. Pijamalarımla aşağı indim. Sevgi kahvaltı hazırlıyordu. Kadıncağız ordan oraya koşuşturuyordu yine.
"Günaydın Sevgi Hanım , kolay gelsin."
Sesimi duyunca titreye titreye yanıma geldi. Dünkü olaylardan dolayı hala şoktaydı herhalde.
"G-günaydın Duygu Hanım !"
"Duygu Hanım ?"
"P-pardon , Duygu , günaydın."
"Size de günaydın tekrar .Mis gibi kokular geliyor bu arada , döktürmüşsünüz yine. Kurt gibi açım ha !"
"Yok canım , Estağfurullah."
"Öyle öyle ."
Sevgi , titreye titreye yanıma geldi. Dün akşam olan olayların etkisindeydi sanırım.
"Bu arada , ben size dün akşam için teşekkür ederim. Ama beni gerçekten şaşırttınız , Emre Bey'e daha önce bu kadar karşı gelen , kendini saydıran kimseyi görmedim şu zamana kadar. Helal olsun ne diyeyim."
"Vallahi isterse Obama'nın oğlu olsun. Büyüklere saygıyı öğrenecek ! Zaten bu yaşına kadar bir dediğini iki etmemiş anası babası , pamuklara sara sara büyütmüşler , şımarmış iyice, eşşek kadar adam. Ama bu evde ben olduğum sürece kafasına göre davranamayacak artık , rahat olun siz."
"Teşekkürler tekrar Duygu. Ama çok da eziyet etme emi kızım."
"Yok yok , dün olanlar bir ay yeter ona (!)"
Söylediklerimin üzerine ikimiz de kahkahalarla gülmeye başladık. Sevgi hanım bir iki dakika sonra durakladı , gözümüzden yaş gelmişti gülmekten.
"Ay ilahi Duygu kızım , şu yaşımda güldürdün ya beni , Allah da seni güldürsün emi."
"Amin amin."
"Neyse , hele ben şu kahvaltının başına geçeyim de , sen de Emre Bey'i uyandır , beraber elinizi yüzünüzü yıkayın aşağı gelin tamam mı ?"
"Tamam , kolay gelsin size."
Koşarak merdivenleri çıkıp odalarımızın bulunduğu kata geldim. Emre ' yi hemen uyandırıp kahvaltıya başlamak istiyordum , baya acıkmıstım çünkü. Dünkü döner yetmemişti herhalde.
Karnımdan gelen kesik kesik gurultu sesleriyle Emre'nin odasının önüne geldim. Dedim ya , kapı çalmam ben. Direk açtım kapıyı. Emre hala mışıl mışıl uyuyordu.
Yatağın kenarına oturup Emre'ye baktım. Bir bebek gibi uyuyordu. Uyurken o kadar masumjsdidjsjd.Şaka lan şaka. Ağzı yüzü bir yana dağılmış malağın.
Emre'yi sertçe dürttüm. Ben dürttükçe o biraz daha mırıldanıp uykusuna devam ediyordu. Ben de sinirlendim , yavaşça kulağına yaklaştım ve ...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çok Üzüldüm(!)
Acak" Noldu mafyacık ? Sabah bana çok rahat bağırıp çağırıyordun. Pek bi sessizsin."