Rogers And Stark

Rogers And Stark / Sekiz

Sabırsız yorumlarınız ve oylarınız için teşekkür ederim. Elimden geldiğince Starkça ve Rogersça düşünmeye çalışıyorum . Aksiyon başladığında ayrı bir konuşurum, o ayrı.

Her neyse, parti de Becky G ve Pitbull'dan Can't Get Enough ile başlayıp sonrasında The Afters'dan Find Your Way ile devam edebilirsiniz. Şarkıyı ileri sararak daha hızlı dans moduna geçiş yaparsınız tabii, o karar size kalmış.

Oy vermeyi unutmayın!

İyi okumalar!

Dylan sarhoş kafayla etrafında dönen adamlardan sonuncusunun kasıklarına attığı tekme ve hemen ardından attığı kafayla yere serdikten sonra, kırışmamış elbisesinin eteklerini düzeltti. Buna rağmen nefes nefeseydi ve göğsünü sıkıştıran elbisesinin içinde nefes almak, zaten normalde bile zordu.

"Şimdi," diyerek Hunter'a döndü Crystal. "kim bu züğürtler hemen söyle," Hunter'ın üzerine yürüdükçe Hunter yavaşça geriliyordu. "yoksa Dylan'ı üzerine salarım."

Ryan yutkundu.

Dylan, Crystal'a döndü. "Stark!"

"Üzgünüm tatlım ama bir cevap istiyorum."

En sonunda Hunter'ın sırtı duvara değdiğinde kaçacak yer yoktu. Hunter Crystal'a açık bir cevap vermek istemiyordu, sonuçta Stark bile olsa bir kızdı ve kendi işlerine Crystal'ı karıştırmak istemiyordu.

Stark'ı tehlikeye atmak istemiyor denebilirdi.

"Kafeyi açan arkadaşım, gelen adamlarda aldığı borç ile burayı kurdu ve adamların da pek sabrı yok gibi gözüküyordu."

"Oldukça açık," dedi Dylan, iki eliyle yerde baygın yatan adamları gösterirken. "ayrıca sizin de ağzınızı açıp bir kelime ettiğinizi duymadım."

"Buna pek fırsat verdiğini söyleyemem Dylan." dedi Ryan. Ama susması gerektiğini, Dylan'ın attığı nefret dolu bakışlarıyla öğrendi.

"O çok değerli arkadaşına, burayı toplaması için bizden birilerini gönderirim. Ama," parmağını tehdit eder gibi Hunter'ın göğsüne salladı. "seni bir daha karşımda görmeyeceğim. Bu iş bitti."

Hunter normalde sinirli gördüğü Crystal'a ateşli gözüktüğünü söylerdi ama şu an onu kaybediyordu. Onu ilk kez kaybettiğini hissediyordu ve bu kalbinin ilk kez hızlanmasına neden oluyordu.

Crystal gerilerken Hunter kolundan tuttuğu gibi kendisine geri çekti.

"Yemin ediyorum, size zarar gelmesine asla izin vermezdim. Bu sadece bir alacak verecek meselesi Crystal."

"Sen benim kim olduğumu sanıyorsun Hunter? Ben Tony Stark'ın kızıyım. Hani şu Demir Adam olan. Bırak onu, sence ben kendimi koruyamaz mıyım sanıyorsun?"

"Aynı şey değil," dedi Hunter, başını iki yana sallarken. "aynı şey değil."

Crystal kolunu çekti ve Dylan'ın yanına ilerledi. Ryan buradaki mesajı zaten almıştı. O da gözden düşmüştü.

Kafe/Bar'ın camlarından içeri birkaç saniye arayla giren ışıklarla birlikte Crystal'ın dikkati dağıldı.

"Merak etme. Blake'i aradım, hadi gidelim." dedi Dylan, oldukça ayık duruyordu.

Kapıdan çıktıklarında Dylan elini Crystal'ın beline atıp kendine çekti. Aynı şeyi de Crystal Dylan'a yaptı. Kapının önünde siyah beresiyle karanlığa karışan Blake'i gördüklerinde ayrılıp Blake'e sarıldılar.