5 dakika

1. Derin

Gözlerinde kaybolmak üzereydim. Düşüyordum. Sonu gelmiyordu. Havada asılı kalmış gibiydim. Ben ona baksam bile bana bakmamıştı hala. Bense bu anın tanını çıkarıyordum. Denize dikmişti siyah gözlerini. Arabasının kaputuna oturmuştuk. Hava kararmıştı ve birazdan yağmur yağacak gibiydi. Sonunda bana döndü. Içim eridi, üzerime kızgın yağ dökülmüş gibi hissettim.
Gözleri ışıldadı. Simsiyah gözleri gece gibiydi. Bana bakınca ışıldayan gözleriyse, yanıp sönen binlerce yıldız gibiydi. O benim samanyolumdu.
Arabadan inip bana yaklaştı. Iki bacağımın arasına girip beni biraz kendine çekti. Elini belime doladı. Hareketleri acelesizdi.
Burnunu burnuma sürttü. Kıvılcım çıkacak sandım. Kıvılcım çıkacak her şey yanacak ama biz yanmayacağız.
Nefesimi verdiğim anda derin bir nefes aldı. Farkında değildi belki ama beni çekmişti içine. Elimi kalbinin üzerine koydum. Çok hızlı atıyordu, en az benimki kadar hızlı.
Nefesimi onunkine göre düzenledim. Ben onun nefesini içime çektim o benim nefesimi içine çekti. Gülümsedim
"Derin," diye fısıldadı. Pamuk gibi sesinden kendi adımı duymak bana tarifi imkansız bir zevk verdi.
"Yağız," dedim onun gibi fısıldayarak. Ve yağmur yağmaya başladı. Başlamasına rağmen çok şiddetliydi bizse arabaya kaçmak yerine hala birbirimize bakıyorduk. "Gözlerin, göle benziyor. Gözlerinde kendimi görmeyi seviyorum," dedi. Gülümsedim. Elim kıvırcık saçlarının arasına girdi. Ensesindeki saçları avuçladım. Tekrar derin bir nefes aldı. Dudaklarıma yaklaştı. Bir derin nefes de ben aldım. Hala yağmur yağıyordu ve onun ıslanmış dudakları oldukça cazip geliyordu gözüme. "Seni seviyorum," dedi. Zevkten inlemek istedim. Kalbim tekledi. Aylardır bu iki kelime için çabalıyordum.
Dudaklarıma kapandı. Ilk öpücüğün toyluğuna rağmen tüm benliğimle ona karşılık verdim.
Şimşek üzerimize çarptı, kül olduk ama hissetmedik.

..