2. BÖLÜM ''ÇARESİZLİK''

293 19 11
                                    

Arkadaşlar şu an saat 02:46 ve ben bilmem kaç saattir bölüm yazıyorum . Sizden istediğim şey eleştirileriniz, iyi veya kötü yönlü olsun fark etmez . Hatalarımı veya eksiklerimi görmem gerekiyor ama benim tarafımca net gözükmüyor yardımınız gerekili. Oy kullanırsanız da ayrı mutlu olurum tabi :) Hepinize iyi okumalar




Bölüm Şarkısı: Apocalyptica ~ I Don't Care ft. Adam

Bir beden aynı anda bütün duyguları barındırabilir miydi ? Nefret , pişmanlık, üzüntü en derini de bütün sistemimi dağıtan korkuydu. Çok korkuyordum ama bunu hiçbir şekilde o manyak adama belli edemezdim. Ne kadar zayıf görünürsem beni hafife alma olasılığı o derece yükselirdi. Güçlü görünmeliydim kesinlikle hem de hiç olmadığım kadar güçlü.

Peki ya teselliler , keşkelerin bir başka boyuttaki türevi miydi? ''Keşke'' hayatımızı cehenneme çeviren kelime. Keşkelerle başlayan milyonlarca cümleye sahiptim. Annem evlendiğinde daha 11 yaşındaydım, ilk keşkemi bu olay için harcamıştım ve arda arkası kesilmeden yenileri doğmuştu. Bütün keşkelerin ortak noktası ise benim iradem dışında gerçekleşmesiydi. Son olay ise o kafede bulunmamdı . O gün kafenin yoğun olması sebebiyle yarım saat kadar işim uzamıştı. .Patronumun katilleri beni hesaba katmamıştı anlaşılan ya da benim, kafeden daha erken ayrıldığımı var saymıştı.

Yaklaşık beş gündür Çağan' ın olduğunu düşündüğüm evin bi odasında pencerenin dışındaki çevreyi inceliyordum. Çağan günlerdir odaya bir tepsinin içinde yemek getiriyordu. Yüzüme bile bakmıyordu. Bana sadece bu odada bulunan diğer eşyalardan farkım yokmuş gibi davranıyordu. Gözlerinde okuduğum ''Ben tehlikeyim '' den çok ''Tehlike benim '' ifadesiydi. Canlı olarak bir katil görmemiştim daha önce acaba bütün katiller bu derece mükemmel mi görünürdü?

Peki ben bu adamla ne yapacaktım, geriye saralım bu adam bana ne yapacaktı ya da benden ne yapmamı istiyordu? Annem ve diğer tanıdığım herkes öldüğümü düşünüyorlardı muhtemelen. Annem kameralar karşısında rol yapacak bir kadın değildi, belki de yaşadığı olayın şokuyla ağlayıp çığlık atmıştır . Kızının ölümü onu zerre kadar ilgilendirmezdi. O sadece işini ve eşini düşünen kadınlardandı.

Çok sessiz olan bu evde bu gün ilk defa bir hareketlilik vardı. Kapının sertçe açıldığını duyduğumda sırtım kapıya dönük , yerde yatağın kenarına yaslanmış vaziyette oturuyordum.

-Biraz sonra Çisil gelecek , ona Yağız'ın kuzeni olduğunu , işleri olduğu için bir süre bizimle kalacağını söyle.

Yüzüne baktığımda yine aynı ifade vardı -benden tiksiniyormuş gibi bakıyordu-. İçimde diplerde bir yerde benden nefret etmemesini istiyordum, nefret etmesi için bir sebep yoktu ki. Ben masumdum ama neden suçlu muamelesi görüyordum? Ağzından çıkan cümlelerin dörtte üçü tehditti. Sormak istediğim onlarca soru vardı. ''Ne zaman öleceğim ?'' mesela .Ölmediğim her gün için pişman olacağımı söylemişti. Bu sözler yaşadığım her saniye beynimin içinde yankılanıyor, beynim bana yapacağı işkenceleri bir bir listeliyordu. Asıl soru '' Ne zaman öleceğim?'' değil , ''Neden öleceğim?''di. Beni 'Suç Ortağı 'ilan etmişti. Ben... Beni, Birce Atan'ı. Evet ''kavgacı'' sıfatını yakıştırabilirdiniz bana , bu güne kadar birçok insanla kavga etmiştim ama ''katil'' sıfatı cidden kaldıramayacağım türden bir hakaretti benim için .

-Hangi şehirdeyiz? Evet onca soru içinden en gereksiz olanı seçmiştim, seçim yapmayı cidden beceremiyordum. Düz ve yalın bir sesle :

SUÇ ORTAĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin