Tüm gece boyunca bilgisayarda dolanmaktan uyuyamamıştı. Gözlerini kırpıştırıyor, uykusuzluğun verdiği yorgunlukla esneyip duruyordu. Susadığını hissetmeye başlamıştı. Odadan çıkıp mutfağa giderken içerden bir ses duymuştu. Evde ayakkabılığın yanındaki sopayı incede olsa yanına almıştı. Tam içeri girerken karşısında bembeyaz giyinmiş birini görünce kafasına geçirdi sopayı. Işığı açtıktan sonra şok olmuştu. Bayılttığı kişi babasıydı.
"Aaa!" Diye çığlık atmıştı Defne. Ev halkı bir anda başına üşüşmüştü. Kız kardeşi Duygu, abisi Serkan, annesi Nimet odaya üşüşmüşlerdi. Yerde yatan kişiyi görünce şok olmuşlardı. Annesi girdi söze ilk başta.
"Pardon ama oha. İri yarı Hasan'ı bie bayılttın ya yuh yani. De nasıl bayılttın? Niye bayılttın?"
"Ya susadım."
"Olabilir."
"Ahh sözümü kesme ama. Sonra içerdens esler duyunca korktum. Ayakkabılığın yanındaki sopayı aldım. Karşımda bembeyaz birini görünce ruh sanıp kafasına geçirdim."
Hepsi kararlaşmış gibi aynı anda "Oha" diye ses çıkardılar.
"Off her zaman bir kararlaşmış gibisiniz ya pes. Ayy sizle uğraşamayacağım gidip yatmam lazım." Tam odamın kapısının önüne geldimki "Ya gerçekten su içmemi unutturdunuz." Üşenmeyip geri dönmüştü Defne. Annesi artık tanımıştı Defne'yi.
"Ee her gün o laptop, telefon, Ipad kullana kullana uyumayı unutuyorsun. Sen bir anne olda bakalım görecek misin o teknolojik aletlerin yüzünü?"
Defne suyunu içerken bile laf yetiştirmeyi ihmal etmiyordu.
"Anne."
"Hıı."
"Çocuk için evlenmek lazım." Deyip kaçmaya çalıştı. Ama genede terlikten kurtulamadı.
"Gerizekalı ben zaten sana evlen mesajı veriyorum. Beyin yok galiba."
"Ayol uyku vaktimi çalıyorsunuz işsizler!"
Abisi sinirli sinirli, "Sen işsizsin ki sabahın 6'sında uyumaya çalışıyorsun."
"Sen 6'ya sabah mı diyorsun abi?"
"Abicim ben birazdan işe gitmek için hazırlanacağım."
"Bana göre değil. Hala vaktimi çalıyorsunuz utanmazlar."
Odasına çekilip öğlen 1'e kadar yatmıştı. Annesi yanına gelip sakin bir şekilde uyandırmaya başladı.
"Defnecim. Hayatım hadi kalk."
"Anne sabahın köründe kaldırıyorsun. Beni deli ediyorsun."
"Öğlen 1 aabahın körü mü?"
"Bana göre evet."
Soğuk kış gününde hiç üşenmeden Nimet gidip dolaptaki tüm buzları buz gibi suyun içine attı. Defne'nin yanına gitti.
"Kalkıyor musun?"
"Hayır."
Üstüne çeyrek sürahi kadar suyu fırlatınca uyanmak değil evin içerisinde kaloriferi aramak in ortalıkta dolanıyordu. Nimet zaferi kazanmışcasına bir gülüş atıp içeri geçti. Defne içeri girdiğinde babasını görmüştü. Mahcup bir halde başını öne eğdi.
"Ya babacım kusura bakma ya. Dün tersime geldi vurdum kadana sopa. Bir şeyin var mı?"
"Yok Allah'a şükür. Sen beni öldür istersen sen benim ilk kızımsın."
"Ayy Hasan şu sevimsize böyle ilgi gösteriyorsun ya sana pes doğrusu. Bir işe yaradığı yokta. Bir temizlik yapsa bir çalışsa belki kendine iyi bir hayat arkadaşı bulur."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sorunlu Aile
Teen Fiction-Defne'nin Ağzından- Biliyorum. Evde kaldım. Ama gene bir ümit ha. Olmaz dediğini duyar gibiyim. Kocasız mı kaldım ben!? Gönlümün baharında. Şimdi diyeceksiniz yaş 20. Yok öyle bir hayat yaş olmuş 30 geçmiş olsun artık. Resmen evde kaldım...