Neler oluyordu? Hatlar mı karıştı bana mı öyle geliyor?
"Ee bende Anıl'ın ablası. Akrabayız desene."
Nermin hala neden oğlunun ilişkisinin olduğunu şans eseri öğrendiği için kendini sorguluyordu. Baksanıza işte Duygu kendi kendine konuşuyor. Annem kendi kendine konuşuyor. İşte biz böyleyiz. Sorunluyuz.
"Ya tamam hepiniz bir sakin olun. Şu an lütfen bizim hakkımızda konuşmayalım. Anıl'la Duygu'ya yoğunlaşın yarın nikahları var. Saat oldu öğlenin 3'ü. Milleti arasınlarda planlarını yapmasınalr yarına."
İşte benim abim be! Çözümcü, geleceği gören.. Abartıyorum ve saçmalıyorum.
Herkes bir anda Serkan'ın sözünü dinlemişti. Serkan bile şaşmıştı sözünün dinlenmesinden. Hepsi oturdular. Duygu ile Anıl'ın ağızlarına bakıyorlar. Duygu bu kadar sessizliğin yettiğini düşünerek birden lafa atladı.
"Şimdi benim en yakın arkadaşım Senem kesinlikle geliyor. Okuldaki Çisem, İrem, Sena..."
"Tamam zaten salon dolmadı mı yeterince?"
"Sus Anıl. Ben arayacağım şimdi hepsini." Hepsini teker teker aradıktan sonra saatin 12 olduğunu farkettiler. Nimet farketmişti.
"Hadi bize müsaade. Saat çok geç oldu sabah daha kuaföre gideceğiz erkenden. Kendinize iyi bakın."
"İyi geceler!"
BİR TESADÜF OLMUŞTU GENE. DUYGU İLE ANIL KAPIDAN ÇIKAR ÇIKMAZ AYNI ŞEYİ SÖYLEDİLER ABİLERİNE VE ABLALARINA.
"Bu neydi şimdi ya? Gerçekten tesadüfün böylesi git başkasını sev."
"Sanane küçüğüm."
Hepsi arabaya binince Nimet'in çenesi açıldı. Konu döndü dolandı Defne'ye geldi.
"Defne'de bir evlenemedi. Başım belada benim sizlerle."
"Ya gene durum döndü dolaştı kabak benim başımda patladı. Yuh yani annecim sanada." Belliydi zaten altından bir şeyler çıkacağı.
"Cumartesi seni biri görmeye gelecek. Hem sen çok seversin. Har vurup harman savururlardan."
"Laf mı soktun şimdi? Anlamadım."
"Evet. Kıt mısın yani?"
"İstemiyorum."
"İstiyor musun diye sormadım tatlişkom."
Ahh gene Duygu'nun işleri hallolunca bana saracak gene. Evimiz gene bir Esra Erol'la. Bir şeyler yapmam lazım. Aa terbiyesiz düşünmemem vakit kalmadı be ne çabuk vardık. Abiyeleri bagajdan dikkatlice çıkarıp eve götürmüştük hepimiz. Eve çıkar çıkmaz uyumaya odalarına çekildi herkes.
Sabah saat 7. Nimet Defne'nin başında ötmeye başladı gene.
"Haydi kalk Defne! Geç kalacağız vallahi. Saat oldu 8 biz daha yeni kalktık."
"Ben gelmeyeceğim."
Bir çimdik attı fiyuu! Ytaktan fırladım. Uyuşuk bir biçimde elimi yüzümü yıkadım. Daha sonrada kuaförden çıkıp Nikah Daire'sine gideceğimiz için abiye elbiseyi hızlıca giyindim. Annem bakım deyince durur. Sabahın köründe Taksici Salih Abi'yi uyandırıp getirmiş.
"Duygu sanki sen gelinliği değilde gelinlik seni giyiyor yaa."
"Ayy çıktım zırlamayın ikinizde."
Evden çıkış saat 9'u bulmuştu. Bir panik içerisinde saçlarımızı yaptırdık. Hepimiz birbirimizden asildik. Ne bu zarafet anam? Saat oldu 3. Anıl'ın gelmesini bekliyoruz. Geldi tam saçlarımız bittiği anda. Ve işte büyük an. O 'Sorunlu Aile' modundan çıkıp 'Asil Aile' moduna girmiştik. Ayayağımızı yere sağlam basarak girdik daireye. Abim bile şok olmuştu bizim gibi aileden bunların çıktığını. İçeri girer girmez anons edilmişti adımız. Dakiktik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sorunlu Aile
Teen Fiction-Defne'nin Ağzından- Biliyorum. Evde kaldım. Ama gene bir ümit ha. Olmaz dediğini duyar gibiyim. Kocasız mı kaldım ben!? Gönlümün baharında. Şimdi diyeceksiniz yaş 20. Yok öyle bir hayat yaş olmuş 30 geçmiş olsun artık. Resmen evde kaldım...