Ağzımdaki bandın birden çekilmesiyle gözlerimi açtım.
O ani panik duygusuyla kendimi hızla geriye attım. E doğal olarak geceden beri bağlı olduğum için sandalyeyle beraber sırt üstü yere düştüm.
Ahh sırtım ve dudağım çok acıyordu.Daha ben ne olduğunu anlamadan gözümü açar açmaz gördüğüm ilk şey bana yukardan bakıp sırıtan bir Sarp oldu.
Tabi sonra gözüm direk gövdesine kaydı. Üstünde hiçbir şey yoktu, altında sadece dün gece babamın dolabından aldığı siyah eşofman vardı.Şovcu.
"Fazla bakma gözün kamaşır ,)." dedi ve devam etti "Günaydın Minik suç ortağıım!"
"Ben senin suç ortağın değilim"diye sinirle konuştum.
Bu lafıma sanki kırılmış gibi dudaklarını büzerek bana üzgünce baktı ve elini kalbine koydu.
"Kalbimi kırıyorsun minik suçlu"dedi ve ardından kıkırdamaya başladı.Manyak herif!
Bu ukala hareketlerini umursamadım ve "Beni kaldırır mısın?"diye sordum. O da bana acımış olacak ki hiç uzatmadan sandalyemin arkasından tutarak beni tekrar doğrulmuş vaziyete getirdi.
Hâla gözlerim tam gün ışığına alışmamıştı ve hafif yanıyordu.Gözlerimi kırparak "Saat kaç?"diye sordum
"11 ve sanırım komşularınızdan biri seni görmeye gelmiş"dedi ve bunu der demez kapı zili çaldı.
Kimin geldiğini tahmin etmek çok zor değildi. Büyük ihtimal yan evdeki komşumuz olan Aysel teyzeydi. Sağolsun annemleri yıllardır tanıdığı ve ne çok seyahat ettiklerini bildiği için bana ara sıra yiyecek bir şeyler getirirdi. Bi bakıma ailem yokken bana göz kulak olan tek kişiydi.
"Gördüğün üzere elim kolum bağlıyken pek bir şey yapamıyorum?"dedim ve gözlerimle üzerimde olan ipleri gösterdim.
"Eğer tek bir şey ağzından kaçarsa-"diyecekken onu durdurdum.
"Biliyorum."
"Güzel"dedi ve yavaşça ellerimde ki ve ayaklarımda ki ipleri çözmeye başladı.
O son düğümü çözer çözmez ellerimin rahatladığını hemen hissettim. Bütün gün o sandalyede uyumaktan sırtım ağrımıştı ve ellerim uyuşmuştu, Sarp bey ise yatakta kuzu gibi uyumuştu.
Ellerimi ovuştururken kapı zili yeniden daha sabırsız bir şekilde çalmaya başladı.
Tam doğrulup kalkacağım sırada Sarp beni sandalyeye sertçe geri itti.Ben ne olduğunu anlamadan yüzünü yüzüme yaklaştırdı ve bir avcı edasıyla gözlerini gözlerime dikti. "Unutma,tek bir laf ya da hareketin bile Doğan ailesinin sonu olabilir"dedi ve gözlerini bir an bile bende ayırmadan tehditkar bir şekilde yavaşça önümden çekildi.
Bu bitmek bilmeyen göz temasından rahatsız olarak gözlerimi kapıya çevirdim ve söylediklerini havada bırakarak kapıya doğru ilerledim. Bana olan dik bakışlarını arkam dönükken bile hissedebiliyordum ve bu çok rahatsız ediciydi...
O tişörtünü giyerken merdivenlerden hızlıca indim ve "geliyorum!" diye bağırdım kapının önündeki kişiye.
Elimi kapı koluna atmışken Sarp'ın hâla arkamda olduğunu fark etmemle durdum ve ona döndüm."Eğer yakalanmak istiyorsan bunun daha az uğraştırıcı yolları var,hatta istersen zevkle polisi ben arayabilirim."dedim ve elimle merdivenleri gösterdim.
Sarkastik bir şekilde güldü ve bana cevap vermeden kapının arkasına geçti.
Nefesimi hızla dışarı üfledim ve gülümsemeye çalışarak kapıyı açtım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Seri Katil
Novela JuvenilEvde tektim,annem ve babam iş için tatildeydi. Saat gece yarısını çoktan geçmişti... O Sırada izlediğim program acil bir haber ile bölündü. "Evet sayın seyirciler,az önce aldığımız bilgiye göre,seri cinayet zanlısı SARP KUTLAY saat 22.00 sularında...