Multideki şarkıyla okumanızı öneririm :-)1 ay sonra
Gidiyordu.
Benim prensim ellerimden kayıp gidiyordu.
Geri dönüşü olmayan bir yola girmek zorunda kalmıştı.
Onu iyileştiriyorum zannederken aslında daha dibe itiyormuşum.
"Ashton beni dibe itmiyordun." diye fısıldadı. Artık zorlukla konuşabildiği zamanlara gelmiştik.
Ve az önce düşüncemi okumuştu. Soru sorarcasına yüzüne baktım.
"Sesli düşünüyorsun." diye cevap verdi anlamış gibi.
Oturduğum yerden kalkıp yanına gittim ve dağılmış saçlarının üstünde ellerimi gezdirdim. Eğilip dudaklarına minik bir öpücük bıraktım. Artık karşılık verecek gücü kalmamıştı.
Erimişti ve ben gitmesini izliyordum.
"Ashton elimi tutar mısın?"
Dediğini yaptım ve elini tuttum. Sessiz kaldık. Sadece kalbinin atışını gösteren o makinenin sesi vardı odada. Göz yaşlarım yine benim kontrolüm dışı çalışmaya başladı. Kafamı diğer tarafa çevirdim. Beni güçsüz görmesi en son istediğim şeydi. Ona karşı güçlüyüm profili çizmiştim. Bunu kaybetmek istemiyordum.
"Yüzüme bak Ashton."
Istemeyerek kafamı çevirdim. O da ağlıyordu.
"Ağlama lütfen. Bensiz de iyi olacaksın."
Bu bardağı taşıran son damla olmuştu. Deli gibi ağlamaya başladım. Gitmesini istemiyordum. Onsuz iyi falan da olmayacaktım. Bunu o da biliyordu ama başka bir şey gelmiyordu elinden.
Luke öksürmeye başladığında bir şeylerin ters gittiğini anlamam geç olmadı. Deli gibi öksürüyor göğüs kafesi zıplayıp duruyordu. Kalbi çıkacakmış gibi atıyordu ve doktorlar içeri son hızda daldı.
"Sizi dışarı alalım." dedi hemşirenin biri.
Beni kollarımdan çekiştirirken onlara direniyordum. Sevgilimin yanında olmak istiyordum. Dışarıdan Liz'in bağırmaları geliyordu.
"Ashton." dedi prensim.
Güvenlikten kurtulup yanına gittim. Dudaklarına öpücük kondurdum.
"Seni seviyorum Ashton."
"Bende seni seviyorum Luke."
Luke son kez gülümsedi ve o makinenin iğrenç sesi duyuldu. Kulaklarım uğuldamaya başladığında kendimi Luke'un bedeninin üstünde donmuş bir şekilde yatarken buldum.
"Ölüm saati: 13.08"
Sövmeyin plssss
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mention || Lashton
Cerita Pendek"Benim için fazla erkeksin." "Bu yüzden beni seviyorsun."