Baksana şu hayata şakaya gelmez, beş dakikada insanın tüm mutluluğunu insana zehir eder.Peki niye o kadar insanın arasında benim mutluluğuma engel oldu, peki niye hep ben? Niye bana mani oldun hayat? Kafama silah sıkıp ölmek istedim bugün. Ne günah işledim de benim cezam oldu?
Bunu niye ben çekiyordum ki? Bir an içimden dışarı çıkıp bağırıp hayata isyan edip haykırmak geliyordu, niye ben diye bağırmak istedim.......
Gece vakti her yer kararmıştı o anda da elektrikler gitti hayat yine bana engel olmayı başardı çünkü ben gündüzleri gören, geceleri görmeyen bir genç kızım. Hastaneye bugün ablamla beraber bu sorunum için gittik ve hiç beklemediğim bir cevap aldım doktordan. Doktor gözümü muayene edip bana şunu söyledi
"Senin gözlerinin sıkıntısı çok. Göz damarlarında tıkanma var ve göz arkasında sıvı birikmesi oluşmuş.Geceleri görmemenin sebebi gözlerinde beliren Tavuk Karası hastalığının olmasıdır" dedi.Ben bir şey anlamamıştım geçici diye düşündüm ve doktora şunu söyledim "Hastalığım geçici mi ? Yoksa kalıcı mı ?".Oda bana şu cevabı verdi "evet kalıcı,bu hastalığın tedavisi henüz hiçbir yerde bulunamadı.Ama göz arkandaki sıvıyı iğne tedavisi yöntemi ile tedavi edebilirler" dedi.Bu durumuma çok üzüldüm.Ablam benim için çok üzülmüştü ve ağlamamak için göz yaşlarını zor tutuyordu.Çünkü ben onu öyle görünce üzüleceğimi bilip kendine hakim olmayı başarmıştı. Ondan sonra doktor bize "bence siz daha iyi bir hastaneye gidin onlar size daha iyi yardımcı olabilir"dedi.Bende doktora şunu söyledim "ne yani sen şimdi bizi başından mı salıyorsun ?". Doktor bey de şunu söyledi "Hayır hayır siz beni yanlış anladınız burda gözle ilgili gerekli alet fazla yok.Lütfen yanlış anlamayın. Özel bir hastaneye gitseniz orda bir sürü malzeme ve alet vardır.Emin olun ordakiler size daha iyi yardımcı olurlar".Bende "özür dilerim ve sizin verdiğiniz tavsiyeye uyucam Doktor bey"dedim ve "size iyi günler" diyerek ablamla beraber ordan ayrılarak doğrudan eve gittik.Birden ablam bana "üzme canım kendini "dedi.Bende ona şunu dedim " üzülmüyorum abla".Ben o an kahrolmuştum bu durumum beni çok üzmüştü ama yinede dışarı yansıtmıyurdum onun için ablama üzülmüyorum demiştim.Eve vardığımız an kapıda annemle babam bize şunu dediler "doktor ne söyledi ?".Ben bir şey söylemeden kendimi odama kapattım ve odamdaki her şeyi kırıp döktüm,hıçkıra hıçkıra ağladım o kadar ağlamıştım ki gözlerim ağlamaktan şişmiş durumdaydı.Ailem durumu ablamdan öğrenince doktorun bana söylediklerine onlarda benim kadar üzülmüştü.Ben odamdan çıkıp salona annemlerin yanına gidicektim ki merdivenin başında durdum . Bizimkiler hepsi salonda oturmuş benle ilgili konuşuyorlardı. Annemin ağzından birden şu söz çıktı "benim güzel gözlü kızıma nazar deydi bence,maşallah kızımı kim görse onun güzelliğinden ve gözlerinden bahsediyorlar".Babam da eşlik ederek "ne yapalım kaderin önüne geçemeyiz ki, demek ki Nur kızımın kaderinde bu varmış inşallah iyileşir" dedi. Abim,ablam ve annem de birlikte "amin" dediler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-de hayat
Teen FictionBaksana şu hayata şakaya gelmez, beş dakikada insanın tüm mutluluğunu insana zehir eder.Peki niye o kadar insanın arasında benim mutluluğuma engel oldu, peki niye hep ben? Niye bana mani oldun hayat? Kafama silah sıkıp ölmek istedim bugün. Ne günah...