7

46 15 2
                                    

Elif dışarı da "Nur Nur" diye bağırıyordu sesinden de korktuğu çok belliydi. Beni çeken Egeydi çünkü şu an onun üstünde duruyordum şaşkın bir yüzle gözümü kırpmadan ona bakıyordum oda bana. Onun yeşil gözlerinde boğulup gidecek gibi oldum o kadar yoğun ve istekli bakışlarıyla. Bana yaklaşıp öpecekti ki hızlıca elimi arka koltuğa dayayarak üstünden kalktım.Ona sinirli bir şekilde "sana peşimi bırak demiştim. Niye niye anlamıyorsun ? Hemen durdur şu arabayı inecem" dedim. Ege bana bakıp "Senin peşini ancak ölünce bırakırım. Arabada durmuyu sana demiştim yemeğe gidecez diye ama sen çok uğraştırdın beni " deyip her iki kolunu göğsünde birleştirdi. Bende onu elimle hafif itip " hmm gece yarısı pencere taş atmak bitti şimdide zorbalığa mı başladın ?" Sinirli bir şekilde devam edip "sonraki planın ne olacak çok merak ediyorum " deyip bende ber iki kolumu göğsümde birleştirdim. Ege de bana pis pis bakıp " sinirlenince ne kadar da tatlı oluyorsun "dedi. Bende egeye yan bir şekilde bakıp kaşlarımı çattım. Bana bakıp gülmeye başladı şaşırdım gülmesine ama çok yakışıyordu o gülüşüne hayran kalıyordum resmen. Kolumu çözüp koltuğun üstüne koymuştum. Egede elini uzatıp benim elimi tutacakken ona belli etmeden elimi çekip saçıma götürdüm o sırada onu hala izliyordum. Bana belli etmeden elini yumruk yapıp camdan dışarı bakarak diğer elinin avucuna sert bir şekilde vurdu. Araba bir anda durdu. Kocaman bir restorantın önünde duruyorduk. Ege arabadan çıkıp benim olduğum tarafa gelip bana kapıyı açtı bende çantamı alıp dışarı çıktım ve ona tekrar bakarak "seninle yemek yemiyecem" dedim. Egede yüzünü hiç bozmadan kolumdan tutup çekmeye başladı bende ona biraz sesimi yükselterek " ne yapıyorsun ? Kolum yaralı bırak canım yanıyor"dedim. Egede "özür dilerim" deyip soluma geçti ve o kolumdan tutarak beni içeri çekti. Etrafta bir sürü insan olduğu için kendimi naza çekerek rezil etmek istemedim. Içeri geçip hazırlanmış bir masaya doğru yürüdük. Ege ben oturacakken gelip sandalyemi oturmak için çektim. Bir an yüzümde gülümseme oluştu ama Ege karşıma geçince hemen o gülümsemeyi çantama attım. Ege daha siparişleri vermemişti bana bakıp "ne yiyeceksin canım ?"dedi. Bende normal ses tonuyla "sana arabada seninle yemek yemiyecem demiştim hatırlıyorsun dimi ?"dedim. Aslında acıkmıştım ama yinede yememek için inatçılık yapıyordum. Ege yanımızda duran garsondan benim yerimede birşeyler istedi ve yanımızdan ayrıldı garson. Bende teleonumu çantamdan çıkartıp anneme "anne bir arkadaşımla yemeğe gittim gecikirsem merak etme tamm canım " diye mesaj attım. Ege oturduğu yere yaslanarak " kime mesaj atıyorsun ?"dedi. Bende onu takmıyor gibi yapıp "anneme mesaj attım beni merak etmesin diye. Öküzün biri beni zorla yemeğe getirdiğini bilmesi gerek diye düşündüm" dedim. O arada ben farketmeden yemekler gelmişti bile Ege bana bakıp "yemeğini ye soğuyacak yoksa"deri. Biraz istemeyerek de olsa beraber yemek yedik. Ege bana bakıp "kolun nasıl oldu ?"diye sordu. Bende kafamı aşağı yukarı yavaşça sallayarak "iyi , daha iyi oldu "dedim.Onun bu ilgisi hoşuma gitmişti. Ama yinede birşey belli etmek yoktu yemeğin sonuna kadar. Biliyorum belki ona karşılık vermediğim için çok üzülüyor ama ne yapabilirimki. Tamam Ege bazen kaba olabiliyor. Belkide onun kabalığına ve dürüstlüğüne düşkün olduğum için aşık olmuşumdur. Hayata bak insana neler yaşattırıyor. Bazen açtığı yarayı umursamadan salı verebiliyor. Şimdi bulunduğum tümsekli yolun çukurundayım be ne kadar tırmansam geride yaşadıklarımın tüm tatsız olayları hepsi arkamda kalıyor. Hayat ! Insanlara neler yaşattığını umursamıyor bile. Arkaya dönüp hatalarını düzelmeye çalışmasına bile izin vermiyor insanın.
Ege o kadar güzel yemek yiyiyordu ki onunla yemek yediğim için çok şanslıyım. Okuldaki tüm kızlar ona hayran ama birşey varki o da bana hayran. Kim olsa ona hayran kalır. Çünkü çok yakışıklı. Bazen öyle haller alıyor ki evrim geçirmiş zannediyor insan. Aslında şimdi kalkıp size egeyi anlatsam başaramam çünkü o kadar düzgün,güzel yüz hatları ve bedeni var ki hayran olmuştum. Kumral olan saçlarını kaldırmıştı ve yanlardan inceltmişti. Beyaz tenine yeşil gözleri o kadar çok yakışıyorduki baktığım zaman koskoca bir ormanda kaybolmuş gibi hissediyordum. 1.80 boyuna zaten diyecek yoktu ve fit olmasıda tabi. Onun yanında kendimi oldum olası onun deyimini pek sevmesemde ufak gibi hissediyordum. Zaferinde , Egeden pek farkı yoktu onun kadar fit ve yakışıklı.Ama zafer Egeye göre biraz daha kibar. Siyah saçları, beyaz teni ve onunla bir o kadar uyumlu olan ela gözleride Egenin ki kadar beni büyülüyordu. Ege ile Zafer aynı boydaydılar ama Ege zaferden biraz daha iri yapılıydı. Ama fazla değil sadece Zafere göre. Sonuçta ikisinede belli etmesemde hayrandım. Bunları düşünürken telefonumdan bildirim sesi geldi ve düşündüklerimi unutup telefon kilidini açtım. Egenin meraklı gözlerinin bende olduğundan emindim. Mesajlar bölümünü açıp baktığımda bildirimin annemden gelen mesaj olduğunu gördüm. Attığım mesajı yeni görmüş olacakki cevabını şimdi verdi. Ege bana bakıp "iyimisin ?"dedi. Bende elimdeki telefonu masaya koyup ona bakarak "evet iyiyim"dedim. Bardaktan bir yudum su içip tekrar konuşmaya başladım. "Annem gönderdiğim mesajı yeni gördü herhalde şimdi cevap verdi"dedim. Egede bana bakıp gülümseyerek "istersen kalkalım"dedi. Bende hafifçe gülümseyerek "tamam o zaman"deyip telefonumla çantamı alıp birlikte restoranttan çıktık. Şoför kapıda bizi bekliyordu. Şoför kapıyı açıp Egeyle birlikte arabaya bindik. Beni eve kadar bıraktı. Bende hiçbirşey söylemeden arabadan çıktım. Evin anahtarlarını çantamdan çıkartırken Egeyi tam dibimde farkettim. Anahtarları çıkartmadan kafamı kaldırıp Egeye baktım. O da bana bakıyordu. Tam konuşacakken Ege işaret parmağıyla konuşma der gibi dudaklarıma yaklaştırdı. Bende onu şaşkın bir şekilde izlemeye başladım. Ege konuşmaya başladı. Biraz bana yaklaşarak gözlerimin içine bakarak "seni seviyorum" biraz bekledikten sonra tekrar konuşmaya başladı "ne olur ANLA"dedi. Yüzümde çarpık bir gülümseme oluştu. Ona bakıp konuşacakken birine araba çarptığını gördüm ve tüm konsantremi bozup o tarafa doğru koştum. Egede arkamdan geliyordu. Yan komşumuzun küçük oğlunu kırmızı bir arabanın önünde görünce korkmuş bir şekilde yanına koştum. Ama Allahtan sadece arabanın yan kısmına çarpmış olacakki hiçbirşeyi yoktu ayakta durabiliyordu. Çocuğun yani Berkin kötü bir sorunu yoktu. Şoför arabadan çıkıp korku ve tedirginle karışık bir ses tonuyla "yemin ederim benim suçum değildi. Çocuk önüme atladı"dedi. Berk bana"Nur abla lütfen annemlere söyleme"dedi bende"bir yerlerin ağrıyor mu canım ? Hastaneye gidelim mi ?"dedim Berkte elimi tutup "hayır sağolun birşeyim yok iyiyim gerçekten. Lütfen annemlere söylemeyin"dedi. Bende "tamam ama bir şartla söylemem"dedim. Berk "Nur abla şartın ne ?"dedi. Bende "bir daha karşıya geçmeden sağına soluna iyice bak eğer araba gelmihorsa o zaman karşıya geç tamam mı ?"dedim Berkte "tamam"dedikten sonra evine gitti. Çocuğa çarpan şoför çok korkmuştu tedirgin bir şekilde bana ve Egeye teşekkür edip oradan ayrıldı. Bende Egeye "çok yorgunum eve gidecem okulda görüşürüz"dedim. Ege de bana uzun bir süre baktı. Yanağımdan bir makas alıp "söylediklerimi unutma!! Yarın okulda görüşürüz "dedikten sonra arabaya binip burdan ayrıldı. Bende çantamdan anahtarı çıkartıp kapıyı açtım ve içeri girdim.

"Okuduğunuz için teşekkür derim sağolun "

-de hayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin