5

75 23 1
                                    

Ablam gelip bana kapıyı açtı."Hoş geldin kardeşim" dedi."Hoşbuldum abla"dedim.Ablam elimdeki alışveriş poşetlerini görüp "sen alışverişe mi gittin ?"dedi.Bende "evet spor ayakkabı bide çanta aldım"dedim.Ablam çok şaşırmıştı,alışverişi hiç sevmediğimi sanıyordu ve bana "sen alışverişi sevmezdin hayırdır ?"dedikten sonra elimdeki poşetleri almaya çalışırken gözü koluma deydi ve kolumun kanadığını fark etti bana bakıp "senin kolun kanıyor ne oldu ?"dedi.Bende "aaa hiç fark etmemişim, kessin bilmeyerek bir yere değmiştir "dedim.Ablamda "gel gel mutfakta ilk yardım çantası var kolunu saracağım"dedi ve mutfağa gittik ablam kolumu sardı.Ondan sonra ablama"bizimkiler nerede ?"dedim.Ablamda"annemle babam birlikte yemeğe çıktılar abimde iş yemeğinde"dedi.Bende ablama "sen niye evde kalmışsın ? sende arkadaşlarınla buluşsayd'ın ya"dedim.Ablam "aslında annemle babam bizimle gel dedi ben yok dedim siz birlikte takılın ben evde kalacağım .Nur gelince sinemaya gideriz dedim .Nur üniformanı çıkart ondan sonra sinemaya gidelim"dedi.Bende "tamam üzerimdekileri değiştireyim geliyorum abla " dedim. Odama çıkınca güzelce giyinip süslendim ve aşağı indim. Ablam bana bakıp şaşırmıştı. Bana "sen zaten güzelsin bide makyaj yaptın daha bir güzel oldun yalan söylemiyecem ama galiba seni kıskandım "deyip gülerek göz kırptı. Bende " çok mu abarttım, o zaman gidip sileyim" dedim. Ablam " yok yok silme çok güzel olmuş kardeşim "dedikten sonra sinemaya gitmek için yola koyulduk. Sinema evimize yakın bir yerdeydi onun için yürüyerek gittik. Yolda yürürken sanki herkesin gözü benim üzerimdeydi. Sanki ilk defa dışarı çıkıyorum gibi hissettim, bilmiyorum ama duygularım biran değişti, sanki gözlerimi yeni açıyorum dünyaya hem utangaç hemde duygusal bir çocuk gibi.Ablam bana bakıp "ne oldu? "diye sordu bende gülümseyerek "bir şey olmadı abla" dedim ve oda bana gülümseyerek içeri girdik.Ablam biletleri alıp filmi seyretmeye gittik. ikimizde aksiyon ve korku filmleri sevdiğimiz için aksiyon dolu bir film seçmişti. Filmin başlamasına iki dakka vardı bizde içeri girip yerimize oturduk . Işıklar kapandı ve film başladı. Sinemada olan herkes filme ben ise tedirgin bir şekilde etrafıma baktım. Sanki o karanlığın içinde boğulup kalacak gibi, hep bu karanlığa mahkum olacak ve hayatımın geri kalanını karanlıkta geçirip bir ışığa hasret kalacağım diye çok korktum Sanki içimde her an her şeye hazırlıklı ol diye bir ses duydum. Düşündüm de sanki hayata öylesine gelmişim ,derdime deva yok ve bunun için ezilmeye mahkum biri olarak.Çünkü ne zaman kötü bir şeyler gelse aklıma bunun daha beteri çıkıyor.
Ne yapsam diye hep düşünüyorum bazen öyle şeyler oluyorki hayatım da sanki bu sahneleri daha önceden yaşamış gibi oluyorum ve o an ne yapacağımı biliyormuşum, senaryolar yazılmış elime verilmiş banada ezberlemek düşüyor.Bunları düşünürken film bitti. Işıklar açıldı ve ablamla beraber dışarı çıktık. Bana "filmi beğendin mi ?"dedi bende biraz şaşırdım, filmi seyretmedim desem çok üzülürdü. Ablama "sen film izlerken ben çook derinlere daldım " diyemezdim. Onun için ablama "bu izlediğim tüm filmlerden daha güzeldi" dedim. Ablamda "bencede çok güzeldi" dedikten sonra eve gitmek için yola koyulduk. Yolda yürürken biraz konuştuk ve ablama şöyle bir soru sordum "abla? Allah korusun kör olursam bana bakacak mısın, yoksa "üffff ne uğraşacam be bunla yatırın hastaneye olsun bitsin " mi diyeceksin ? Yoksa beni hep ezik olarak mı göreceksin ?"dedim. Ablam bana üzgün ve hüzün dolu gözlerle bakıp "o nebiçim laflar sen benim kardeşimsin, benim tek kız kardeşimsim seni hiç ezik gibi görürmüyüm " dedi ve bana " emin ol senin kılına bile zarar gelse ben ölürüm. Bidaha böyle psikolojinj bozacak şeyler düşünme tamam mı ?"dedi. Bende ablama sımsıkı sarılıp hiç bırakmayacak gibi ve ona " sen dünyanın en iyi, güzel, şefkatli ve tatliş ablasısın, bana melek olarak gönderilmişsin sanki ama ben seni,annemi, babamı ve abimi çok seviyorum. Siz olmasaydınız ben ne yapardım bilemezdim " dedim ve eve gelmiştik. Ablam kapıyı açtı ve ben önden bir şekilde içeri girdik. Annem ve babam yemekten dönmüşlerdi. Ama abim daha gelmemişti o da bizden bi beş dakika sonra geldi. Babam bana ve ablama "film nasıldı ?"dedi. Ablam filmi babama anlattı bende abime " iş yemeği nasıl geçti abi ?"dedim. Abimde "güzel geçti tatlım" dedi. Babam emekli olduktan sonra işlerin başına abim geçmişti. Aslında babamda çok iyi bir iş adamıdır ama yaş ilerledikçe insan dinlenmeye gerek duyuyor. Onun için babamda emekli olmaya karar vermişti. Bizde buna engel olmadık dinlenmek onunda hakkı. Ben herkese "iyigeceler ben yatıyorum" dedikten sonra odama gittim. Yatağıma uzandım, bugün çok yorulmuştum. Ege ve Zafer kavga ederken onları ayırmaya çalışıp kolumu yaralamıştım. Aslında kolum şimdi çok acıyor. Sanki insanın yarası zaman geçtikten sonra o anki durumdan daha çok acıyor. Ne yapalım kaderde kavgaya karışıp itilerek yaralanmak da varmış. Diye düşünürken kahkaha attım. Ben bunun üstesinden gelirim. Bu küçük yarayı kendime dert edecek değildim. Benim gururum daha çok şeye kırıldı bunun için yapacak birşey yok. Gözlerim diğer insanlara göre daha iyi degil belki ama ne yapalım. Kahretsin ne zaman birşey düşünsem aklıma hep Tavuk Karası hastalığım geliyor. Gözlerimin gün geçtikçe görmesi daha kötüye gidiyor. Sanki sonu olmayan ışıksız bi tünele girmişim gibi. Derdimi kimseye anlatamıyorum. Gün geçtikçe daha çok kahrediyorum kendimi. Gururum inciliyor hiçkimse gibi mutlu olamıyorum hep sahte gülücükler oluşuyor yüzümde. Yüreğim sızlıyor ama yinede dışıma yansıtmıyorum. Birine anlatsam sanki bana bakıp "sen körsün" diyeceği için çok korkuyorum. En güvendiğim arkadaşıma bile derdimi anlatamıyorum tam olarak. Bilmiyorum niye böyleyim oysaki bazen gerektiği yerde çok açık sözlü birisi oluyorum ama söz konusu ben olunca içime kapanıp herşeyi olduğu gibi bırakıp rüzgar hangi yöne savruluyorsa o yöne doğru gidiyorum. Düşünürken bir anda biri pencereme taş attı ve azda olsa biraz korkarak pencereye yaklaştım ve kendi kendime "allah allah bu saatte kim benim pencereme neden taş atıyor ki ? Bu saatte çocuk olamaz" dedim.ve pencereye çıkıp etrafıma baktım. Heryer çok karanlıktı sadece caddedeki ışıklar yanıktı. Çok korkmuştum etrafıma bakmak istedim ama birini görecek kadar aydınlık değildi. Geceleri birazcık bile karanlık olsa bişey göremiyorum. Çok ışık oluncada gözlerim zarar görüyor bu sefer. Telefonumu alıp dışarı çıktım. Bizimkilerin hepsi uyumuştu. Birazda olsa tedirginleştim. Telefonumun fenerini açıp dışarı çıktım ve odamın penceresinin olduğu yöne doğru gitti ve yere baktım. Yerde bir tane kağıt vardı. Kağıdı alıp açarak okumaya başladım. Kağıdın içinde. ........

" ARKADAŞLAR LÜTFEN OKUYUNCA YORUM YAPMAYI VE OYNAMAYI UNUTMAYIN BENIM IÇIN ÇOK ÖNEMLİ ŞIMDIDEN TEŞEKKÜRLER OKUDUĞUNUZ IÇIN ♡♥♡♥♡♥♡ "

-de hayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin