CEHENNEM NOTLARI

2.7K 107 33
                                    


Güzel bir sabahtı.Clary iki haftadır rahat bir uyku çekememişti. Son zamanlarda dinlenmeye fırsatı bile yoktu.Gölge Avcıları işleri onu artık yoruyordu.Avcıların sayısı azalmıştı,Merkez ÖLÜMCÜL KUPA'yı kullanarak yeni avcılar yaratıyordu.Ölümcül Kupadan içen sadece bir kişi tanıdıktı Clary 'ye .Simon. Simon geçen yaz onları kurtarmak için kendini feda etmişti. Yüce iblis Abbadon onun vampirliğini ve anılarını almıştı.Simon'un hafızası yavaş yavaş yerine gelmişti.Şimdi ise Clary Luke'un evinde yaşıyordu. Annesiyle Luke geçen yaz evlenmişlerdi. Birbirlerini seviyorlardı ve artık Clary'ye fazla koruyucu davranıyorlardı.


Yaşlanınca İnsanlar Hep Böyle Olur  diye düşündü Clary.

İç geçirip yataktan kalktı. Isabelle mesaj atmıştı.


Enstüti'ye gel, önemli !

Clary hemen eşorfmanlarını çıkarıp beyaz bir kot, siyah spor ayakkabı ve siyah bir bluz giydi. Şaçını da fırçaladıktan sonra kendini Brooklyn'ın ılık havasına attı.

Enstitü ' nün kapısına vardığında elini kapıya dayadı

  Ben Clary Morgenstern nefilimlerden biriyim ve Enstitüye girmek için....

Kapı ardına kadar,açıldı.Clary,içeri girdi.Kapı arkasından kapanınca içeri karanlığa gömüldü. Clary cebinden cadı ışığını çıkarıp havaya kaldırdı.ışık parmaklarının arasından etrafa süzüldü.Işığın sayesinde asansöre doğru ilerledi ve düğmeye bastı. Asansör gelince hemen içine atladı ve yukarı çıkmaya başladı.

Kütüphanenin kapısına vardığında içeriden mırıltılar geliyordu. Yavaşça tokmağı çevirdi ve içeri girdi. Jace, Isabelle ,Alec,Magnus köşede oturmuşlardı. Karşılarında Maryse, Robert, Kadir ve tanımadığı birkaç gölge avcısı vardı.Clary Jace'lerin yanına geçince somurttaklarını farketti.

 "Sorun nedir? "


Hepsi onu yeni farketmiş olmalıydı ki ona döndüler. İlk konuşan Jace oldu.

 "Bugün bir not aldık."dedi. Clary'nin yüzündeki rahatlamayı görünce ekledi.

"Önemsiz bir şey değil..sanırım? Not herhangi birinden gelmiyor,Magnus da denedi ama başarısız oldu bu yüzden seni çağırdık."

Clary anladığını gösteren biçimde başını salladı.

 "Ne yapmalıyım?"

Bu sefer konuşan Isabelle'di."Senden bir mühür yapman isteniyor. Üzgünüm Clary, gücünü daha yavaş yavaş kontrol ettiğini biliyorum ama sana ihtiyacımız var." Clary duraksadı. Güçlerini yeni yeni kontrol ettiği gerçeği doğruydu.

" Tamam. Elimden ne geliyorsa yaparım." dedi. Kendine o kadar da güvenmiyordu.  Maryse'lere doğru döndü. Jace kolunu tuttu.

" Clary bunu yapmak zorunda değilsin." dedi. Gözlerinden endişe akıyordu. Genç kız kolunu güçlü ellerden kurtardı.

" Bana güvenmiyorsan söyle. O kadar da önemli değil. Ben de kendime pek güvenmiyorum." dedi. Jace sanki yaramazlık yapmışçasına geri adım attı.

" Ah, hayır. Sana kimseye güvenmediğim kadar çok güveniyorum. Sadece . . . sadece incinmeni istemiyorum." dedi. Clary sevdiği adama gülümseyip Maryse'in yanına gitti. Yüzünde her zaman sert bir ifade olan güzel kadın onu gördüğüne şaşırmamıştı.

" Clary. Demek geldin. Her şeyi bildiğini varsayıyorum." dedi. Clary başını olumlu anlamda salladı ve derin bir nefes aldı. Tanımadığı Gölge Avcıları hararetle konuşuyordu. Maryse elini kaldırdı.

" Sessizlik lütfen." Sesler hafifledi. Maryse elindeki buruşmuş kağıdı Clary'ye uzattı. Clary çekinerek kağıdı aldı. Çürümüş çöp gibi kokuyordu. Öğürme isteğini bastırarak kağıda yoğunlaştı. Herkes onu izliyordu. Kendini deney faresi gibi hissetti.

" Magnus yapamadı ama Clary kesin yapar.Bir de Brooklyn'in en iyi büyücüsü. Oyum Clary'ye." dedi Isabelle. Alec kız kardeşini azarladı.

" Isabelle!" Genç kız omuz silkti.

 Clary yoğunlaştığı kağıttan kafasını kaldırıp onlara sus diyen bir bakış attı. Hiç bir şey hissetmiyordu.  Kağıttan titreşimler almıyordu. Nasıl bir mühürle kırabilirdi ki bunu? Kilit. Kelimeleri kıran bir kilit bulabilirdi. Beyninde beliren ve hızla kaybolan mühürü unutmamak için stelini çıkarıp çöp kokan kağıda düzgün bir şekil çizdi. Birkaç dakika öyle beklediler. Isabelle kaşlarını çattı.


" Hiç bir şey olmadı." İşte o anda kelimeler değişmeye ve onların anlayacağı bir dile dönmeye başlamıştı. Clary kağıtta her yazan kelimeyi okudukça midesi bulanıyordu. Jace'in nefesini tuttuğunu hissetti. Kağıtta yazan kelimeler beynine kazınmıştı.


 Cehennnemin kapıları açılıyor. İblisler beni ve oğlumu çağırıyor.Bu sefer sıra bizde. Ben iblisleri çağırdım bu sefer onlar beni istiyor. Oğlum ve ben Gölge Avcılar'ına selam yolluyoruz. Umarım bizi unutmamışsınızdır.

Valentine


ÖLÜMCÜL OYUNCAKLAR:GERİ DÖNEN RUHLAR ŞEHRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin