Jace ve Clary Enstitü'den çıkıp Büyüp kanatlı kapılardan geçtiler. Clary yorgunluktan yürüyemez hale gelmişti. Jace onu kendine çekti ve yürümesine yardım etti. Enstitü'nün kapılarını açıp dışarı çıktılar. Kapının önünde durup bir süre beklediler. Clary iç çekti. Başını Jace'in omzuna yasladı.
" Bugün gelecek mi?" diye sordu. " Tabi onu zorlayamayız. Bende benim gibi birini eğitmek istemezdim."
Jace cevap vermeden motor sesi duyuldu. Enstitü'nün kapısında siyah parlak bir motor durdu. Adam motordan inip anahtarını çıkardı. Uzaktan genç olduğu belli oluyordu. Jace kaşlarını çattı.
" Kimse bana eğitmenin erkek olacağını söylemedi. Hele de genç olacağını." Clary gülerek onu dürttü.
" Seni sollayacağından mı korkuyorsun?" diye sordu alayla. Jace homurdanıp sarı saçlarını düzeltti.
" Bu mümkün mü küçük hanım?" Motosikletli kaskını çıkardı ve gümüşi beyazı saçlarını serbest bıraktı. Parlak yeşil gözleri göz alıyordu.
Jonathan'a benziyor, diye düşündü Clary acıyla. Abime. Ama adamın gözleri fazla parlak bir yeşildi ve Clary'yi rahatsız eden bir şeyler vardı. Adam yaklaştıkça Clary'nin burnuna çöp kokusu geliyordu. Clary'nin miğdesi bulandı. Bunu Jace de farketmiş olmalıydı ki kafasını yukarı kaldırıp elini melek bıçağının üstüne koydu. Adam sırıtıp adımlarını sıklaştırdı. Jace de melek bıçağını çıkardı ve kaşlarını çattı.
" Bir sorun var." Adam onlara doğru koşmaya başladı. Koşarken şekli de değişiyordu. Birkaç saniye sonra yerde hızla sürünen iğrenç bir et parçasına dönüştü. Jace bıçağın ismini bağırdı.
"Ashriel!"
Bıçağın fazla göz alan ışığı Clary'nin gözlerini sulandırdı. Jace Clary'ye döndü.
" Eğil!"diye bağırdı. Ama Clary onu duymazdan gelip kendi bıçağını çıkardı. İblis onlara yetişmişti.
" Clary, eğil!" Jace bu sefer ona emretmişti.
İblis hamlesini yapınca Jace tamamen hazırlıksızdı çünkü Clary'ye bağırmakla meşguldü. İblis kollarından tutup onu yere vurdu. Jace yere mıhlanmış ellerini oynatıp iblisin elinden kurtardı ve bıçağı iblisin omzuna sapladı. Yere büyük bir miktarda irin ve kan saçıldı. Canavar Jace'in sandığından daha hızlıydı. Hemen toparlanıp Jace'i eliyle tekrardan taşlı zemine fırlattı. Jace'in bıçağı uçmuştu ve göz alan ışığı sönmüştü. İblis Jace'in üstüne eğilip keskin dişlerini gererek genç adamın boğazına doğru yöneldi. Aniden havada bir ıslık sesi duyuldu. Bir melek bıçağı iblisin elini biçti. Bıçak Clary'nindi. Öldürücü bir darbe değildi ama Jace'e zaman kazandırmıştı. Jace bıçağa doğru koşturdu. Ama fazla uzağa uçmuştu. İblis hırlayarak Clary'ye doğru yürüdü ve biçimsiz ağzını açarak konuştu.
" Clarisssa Morgenssstern. Babağn sssseni össledi. Ssseni ona götüüüreceğğim." Konuşmaktan ziyade tıslıyordu. İblis etli ellerini kaldırdı. Clary soğukkanlı bir şekilde durmaya çalıştı ama içten içe korkmuştu. Uzakta yerde duran irin dolu bıçağına bir bakış attı. İbliS Clary'nin saçlarından tutup onu havaya kaldırdı. Clary çığlık atarak iblise tekmeler savurdu. Yumruğunu iblisin gözüne geçirdi. İblis onu fırlatıp gözlerini ovaladı. Clary'ye tekrar vurmaya kalkınca Jace haykırarak cennet ateşini büyük bir güçle iblise savurdu. İblisin ağzı açılmıştı. Yok olmadan önce Clary'ye tekrar tısladı.
" Ama sssen onları össsleme Clarissa. Onlar geri gelecekler." dedi ve ağzından bir miktar yeşil asitli zehri genç kızın omzuna akıttı. Clary çığlık atarak yere düştü. Omzunu yakan sıvı yüzünden istemsizce çığlık atıyordu. Acı dayanılmazdı. Derisi asitten dolayı soyulmuştu.
Jace Clary'nin yanına koştu. Genç kız yerde cenin pozisyonunda yatıyordu. Genç kızı kucağına yatırdı ve kazağının kolunu yırttı. Stelini kızın omzuna dayayıp iyileştirme mührü çizmeye başladı. Fakat mühür siliniyor ve arkasında işe yaradığını gösteren beyaz bir iz bırakmıyordu. Birkaç kez deneyince Iratze etkisini gösterdi. Clary gözlerini yumup kendini derin siyah bir boşluğa bıraktı.
" Enstitü'in önünde saldırı mı oldu? Şaka yapıyor olmalısın Maryse." Oldwin Lovato arkadan sıkıca topladığı saçlarını omzuna attı. Maryse ona sinirli bir bakış attı.
"Bu konuda neden sana şaka yapmak isteyeyim Oldwin. "Bu ciddi bir konu. Ayrıca Clarissa Morgenstern yaralandı. Enstitü'nün önünde bir iblis saldırısına uğradılar ve sadece 2 kişiydiler. Neyse ki Jace deneyimli bir asker ki onu korumuş." dedi.
Kütüphaneden içeri girdi. Robert Idrıs'ten gelmişti. Adamın yorgun olduğu çökmüş omuzlarından belliydi. Gözlerinin altındaki morluklar belli oluyordu. Kütüphanede 20'ye yakın Gölge Avcısı vardı ve hepsi bir açıklama bekliyordu. Maryse arkasından gelen kısa boylu her zaman şikayet eden kadına aldırmadan hızlıca Robert'ın yanına geçti.
" Melek aşkına! Birisi artık bir şey söylesin." Arkalardan bağıran kişiyi tanıyan Robert elini kaldırdı.
" Daha fazla baş ağrısına gerek yok Marco." dedi. " Merkezin başında yeterince sorun var. '' Elindeki kokuşmuş notu kaldırdı.
" Bugün aldığımızın Kemikler Şehri'nin önünde bir iblisle birlikte bulunan not. Merkez bu notun gerçek bir not olduğunu biliyor. Sessiz Kardeşler notun üzerinde yaptıkları araştırmalardan sonuca vararak bunun iblis dili olduğunu da tespit etti. Ama hala erken. Yine de her şeye hazırlıklı olmalıyız. Bu bin yıl önce gerçekleşti. Cehennemden gelen ruhlar bu dünyaya ayak bastı. Kastettiğim iblisler değil. Bunlar iblisler tarafından seçilen cehennem ve cennetin arasında sıkışmış olan ruhlar ve o ruhlar dünyalar arasında yolculuk yapabiliyor." dedi. Sesi gür ve akıcıydı. Gölge Avcıları pür dikkat onu dinliyordu. Ön sıralardan biri kukletasını indirdi ve bağırdı. Çelimsiz bir vücudu vardı. Orta boyludu ve kafasında dikişler vardı. Gölge Avcısıydı ama Unutulmuşa benziyordu. Maryse şaşkınlıkla adama baktı. Kimdi bu böyle?
" Valentine hepinizi öldürecek. O intikamını almadan burayı terketmez. Ayrıca siz aptalın tekisiniz. Birkaç palavrayla yakanızı kurtaramayacaksınız Nefilimler. " diye hırladı.
Hızlı bir şekilde aniden yanlarına kadar sıçradı. Elindeki melek bıçağını kaldırıp Robert'a doğru koştu. Robert şaşkınlıktan donakaldı. Bu bugün daha fazla garipleşemezdi.Adam tam bıçağı saplayacaktı ki sırtına saplanan ok yüzünden durdu. Alec bir oku daha yayına yerleştirdi. Adam kukletasını indirip arkasına dönüp onu öldürmeye çalışan Alec'e gülümsedi. Oku oyuncakmışçasına sırtından çekti ve eliyle ezdi. Vücudu giderek saydamlaşıyordu. İnsan vücuduna sahip olmayan yaratık-ruh ortadan kaybolmadan önce Alec onun Sebastian'ın vücuduna döndüğüne yemin edebilirdi.
EVETT BU BÖLÜMÜN DE SONUNA GELDİK BU BÖLÜM 100 OKUNMA OLMADAN YENİ BÖLÜM YAYINLANMAYACAKTIR. AYRICA ELEŞTRİLERİNİZİ BEKLİYORUM. BEN BİR CASSANDRA CLARE OLAMAM AMA İÇİMDEN GELDİĞİ GİBİ YAZIYORUM. LÜTFEN VOTE VE YORUM ATIN
DİP NOT : MELEK İSİMLERİ VE İBLİS İSİMLERİ'Nİ ARAŞTIRARAK YAZIYORUM. KAFADAN ATMA DEĞİL YANİ
➰ UMARIM BEĞENİRSİNİZ GÖLGE AVCILARI AİLESİ ➰