NEFİLİM SİMON

1.3K 78 20
                                    


Jace donakaldı. Bu gerçek olabilir miydi?  Eğer gerçekten Valentine'sa oğlum diye bahsettiği Jonathan'dı yani Sebastian. Ondan nefret eden adam. Jace kıpraşan Gölge Avcılarına baktı. Hepsinin yüzünü korku bürümüştü. Oysa korkulacak bir şey yoktu. Bu sadece  komik olmayan bir kandırmacaydı. Yoksa değil miydi?

Clary terlemiş ellerini kotuna sildi. Valentine. Jonathan ve Valentine. Babası ve ağabeyi. Ona iğrenç şeyler yapan ağabeyi. Ama o yine de onu iyi anıyordu. Hiç değilse on dakikalığına iyi biri olmuştu. Kömür karası gözlerinin rengi  açılmış, ona gerçek bir ağabey gibi bakmıştı.Ama babası için aynı şeyi söyleyemiyecekti. O hep kötüydü onun için. Elindeki kağıdı buruşturdu. Bu kötü bir şakaydı.  Isabelle inledi.

" Bu bir şaka." dedi Clary ve Jace'in düşüncelerini dile getirerek. Sesinden onun da korktuğu belli oluyordu. Alec buz mavisi gözlerini kardeşine dikti.

" Hemde kötü bir eşek şakası." dedi. Maryse boğazını temizledi. Clary kadının yüzüne baktı. Onun da gerildiği açıktı.

" Bugünlük bu kadar heyecan yeter. Bu not merkeze götürülecek. Gerçek ya da yalan. Her şeye hazırlıklı olmalıyız." dedi ve arkasını dönüp birkaç Gölge Avcısıyla kütüphaneyi terk etti. Kalanlar hararetle konuşmaya devam ettiler. Isabelle de iç çekip ayaklandı. Son zamanlarda genç kız hiç bir şeyden tat almıyordu. Clary bunun Simon'dan dolayı olduğunu biliyordu.

" Bende odama çıkıyorum." dedi Isabelle. " Bir sorun olursa yukarıdayım."  O da kütüphaneden çıktı. Jace kendini toparlamıştı. Kolunu Clary'nin omzuna attı.

" Sıra kimde?" diye sordu. Magnus ojeli parmağını kaldırdı.

" Sanırım bizde. Yarınki partim için alışveriş yapmamız gerekiyor. Değil mi Alexander?" diye sordu parlak yaldızlı eldivenlerini giyerken.

 Her zamanki gibi parlıyordu. Mor takım elbisesini altına giydiği lacivert ayakkabısıyla çok şirindi. Parmaklarındaki yüzüklerini düzeltti. Jace gözlerini devirdi. Magnus ona aldırmadı ama Alec de aynısını yapınca onu çekiştirdi.

" Hadi Alexander. Daha çok işimiz var." dedi. Clary'e döndü. "Seni de bekliyorum kurabiyem. Isabelle ve yanındaki Ateş oğlan da gelebilir."   Clary gülerek Jace'e döndü. Jace gözlerini kısarak Magnus'a bakıyordu. Magnus el sallayarak Alec'i kütüphaneden çıkardı. Jace merdiven basamağına oturdu.

" Bizde çalışmaya başlamalıyız. Çok boşladık." dedi. Clary gözlerini devirdi ve ağırlığını sol ayağına verdi.

" Ciddi olamazsın. Her gün çalışıyoruz. Ayrıca eğitmen gelmeden bir çalışma daha yapmayacağımıza dair söz verdin." Jace gülümsedi ve oturduğu basamaktan zıplayarak kalktı.

" Eğitmenin belirlendi. Maryse Merkezden haber almış. Çalışmalara başlamalısın bu nedenle." dedi. Clary de ona gülümsedi.

"  Aslında bakarsan hala bir eğitmenim yok. Yani ben şuan öyle birini görmüyorum." dedi kazanmış bir edayla.  Jace saatine baktı.

" Şuan itibariyle bir eğitmenin var. Bugün gelecek. Hatta birkaç dakikaya  gelir. Hadi gidelim."  Clary bıkkınlıkla omuz silkti. Aylardır çalışıyordu ama Jace hala tam bilgi edinemediğini söylüyordu. Clary'nin neler yaptığını ve yeteneğini bildiği halde kararı hala değişmemişti. Jace iç çekti.

" Seni bununla bırakmamı ister misin?" diye sordu Nefilim kadını göstererek. Clary kadına baktı. Kadın farketmişti. O da o ona baktı. Gözleri neredeyse şişko yüzünde kaybolup gidecekti. Kırık dişlerini göstererek sırttı. Clary de nezaketten gülümsedi. Jace döndüğünde gülümsemesinin yerini korku aldı. Ayağa fırlayıp Jace'in koluna girdi.

" Seninle geliyorum." dedi kadına kaçamak bakışlar atarak. Genç adam gülümsedi

" Tahmin etmiştim."

    ☠    ☠    ☠    ☠    ☠    ☠     ☠      ☠     ☠     ☠     ☠      ☠     ☠       ☠       ☠       ☠   ☠       ☠ 

Simon öksürdü. Boğazındaki eski kağıt tadı hala oradaydı. Her zamanki halsizliği üzerindeydi. Küçük odası hiç de temiz değildi. Gölge Avcıları pek de konfor sağlamıyordu.  Simon'ın odasının çelik kapısı büyük bir gürültüyle açıldı. Simon yerinden sıçradı. İçeri Victor girdi. Buradaki tek arkadaşı Victor. Nefilim Simon'a gülümsedi. Parlayan steli havaya kaldırdı. İşte o anda Simon'ın kafasında görüntüler belirdi. Sancılı bir baş ağrısıyla gelen görüntüler. Clary'yleydi. Genç kız en az on yaşındaydı.  Kzıl örgüleri her kıkırdadığında sallanıyordu. Elindeki fırçayı sallıyor ve Simon'a boya sıçratıyordu. Simon omzundan dürtüldü.

" Simon?" Yaşlı Nefilim ona sesleniyordu. Dikkatini adama verdi. Adam steli omzuna vurdu.

" İlk işaretini alma zamanın geldi." dedi ve  Simon'dan bileğini açmasını istedi. Simon içinde heyecanla bileğini uzattı. Gözlerini kapatıp Isabelle'i düşündü. Genç kız bu işaretleri onur işareti olarak görürdü.

" İlk onur işaretimi alıyorum." diye fısıldadı. Bileğindeki can yakan acıyı hissetmedi bile. Mühür çizme işi bitince Victor ayağa kalktı. Elini Simon'ın omzuna koydu.

" Aramıza hoş geldin evlat. Artık sende Gölge Avcısısın."



EVET BU BÖLÜM BİRAZ GEÇ KALDI KABUL. ÜZGÜNÜM. UMARIM BU BÖLÜMÜ DE BEĞENİRSİNİZ. LÜTFEN OKUYANLAR YORUM VE VOTE ATSIN




ÖLÜMCÜL OYUNCAKLAR:GERİ DÖNEN RUHLAR ŞEHRİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin