Dayanamayıp arkasından sessizce gittim. Kantine gelmiştim sanırsam. Bir masaya oturmuş gözlerini sabit bir yere kitlemisti. Yavaşça yanına yaklaşıp yanına oturmak için izin istedim. Başını evet anlamında salladı. Söze elimi uzatıp "Merhaba ben Elçin" diyerek girdim. Elini uzatıp "Barış" demekle yetindi sadece. Demek adı Barış'tı. Bi süre masada sessizlik olmuştu. Bu sessizliği Barış'ın sandalyesinin sesi bozdu. Hiçbir şey demeden, kalkıp yanından gitmişti. Bu dehşet verici yakışıklılıkta olan biri nasıl olurda kızlara hiç pas vermezdi. Belli ki bu çocuğun ilişkiyle ilgili bi sorun yaşamıştı. Hiç sevgilisini olmayan biri olarak bunu anlamıştım. Belli ki kızlara güvenmesi için biraz zaman gerekiyordu. Ama ben bu çocuğun esrarengiz tarafını çözecektim.
Akşam yatarken kafamda bir sürü düşünce vardı. Bu çocuk kimdi, nerede yaşıyordu, neden bu kadar içine kapanıktı çok merak ediyordum. Ama yarın onla ilgili aklımda ne varsa soracaktım. Bunda kararlıyım. Hemde sonuna kadar.Ertesi Gün
Dersime 1 saat kala okula geldim şanslıydım ki oradaydı. Hemen yanına oturdum. Ve hemen lafa girdim.
- Merhaba sana bi sorum olacak eğer tabi konuşmak istersen?
- Ne istiyorsun neden kaç gündür dibimdesin?
- Bak sanırım senin neden bu kadar içine kapanık biri olduğunu biliyorum. Yani tahmin ediyorum diyelim.
-Dökül bakalım.
- Sanırım daha önce kız arkadaşınla bi sorunun vardı. Çünkü aynı acıyı benim abim yaşadı. Aramızda 1-2 yaş olduğu için hem dertleşirdik. Ö bana anlatırdı hep. Kız arkadaşıyla yaşadıklarını. Ağzım açık dinlerdim. Ne kadar acı ne kadar kötü bi his olduğunu en az senin kadar biliyorum. Ve ben seninde bu konuyla ilgili bi sıkıntın olduğu farkettim. Oda senin gibi kimseyle konuşmaz, hiç bir kızla muhattap bile olmazdı. Aynı senin gibi.
Barış'ın gözleri dolmuştu. Ne diyeceğini bilemedi.
- Evet, dedi sadece bende
- Evet derken ? Dedim anlamaz bir şekilde.
- Gerçekten tahmin ediyosun ne yaşadığımı ama benim kadar acı yaşayan yoktu bu dünyada benim kadar... Neyse ya hem ben sana niye anlatıyorum ki bunları?
- Dedim ya bu olay gibisine tanık olduğum için seninle arkadaş olmak istedim sadece.
Bu cümlemi tamamladıktan sonra tam karşımda duran saate kaydı gözüm EYVAH! derse geç kalacağım.
- II şey gitmemiz gerek yoksa derse geç kalacağız.
- Peki gidelim, diyerek beni takip etmeye başladı.
Yaşasın artık yavaş yavaş güvenini kazanıyordum.
Arkadaşlar bölümü nasıl buldunuz?
Umarım sevmişsinizdir. Tutabildiğim kadar uzun tuttum.
Yeni bölüme kadar hoşçakalın.