Alt kata kontrol etmeye iniyordum. Güzel olacaktı. Zorundaydı. Kalbim bedenime baskı yaparcasına hızlı atıyordu. Kaburgalarım olmasa özgürlüğünü ilan edecekti adeta. Yine de sakinliğimi korumak adına bir kaç derin nefes aldım.
Son iki merdiven kala kulaklılarıma bir anda nüfus eden 'David Guetta- Titanium' ile kocaman gülümsedim. Kalçaları salla, kolları kalır ve kendini müziğe bırak. Özgür hisset. Çünkü buna ihtiyacın var.
Dilan son dokunuşları yapacağım diyerek odada kalmıştı. Çabuk hazırlanan biriydim. Asla geç kalmazdım. Dakiktim. Bar kısmına geçince, dans pistin de kendinden geçenleri gördüm. Kahkahamı serbest bıraktım. Resmen götü başı dağıtmışlardı. Hemde daha gece başlamadan. Kulaklarım sızladı. Migrenim el sallayıp kendini belli etmişti. Bu partiden sonra kesinlikle migren krizine girecektim. Ve öyle bir girme olacaktı ki... Çıkmayacaktı da.
Barmenden bir viski isteyip kendimi müziğe bıraktım. Ritmi hisset. Derinlerine çek. Kalbini serbest bırak. Kalçalarını salla. Ellerini kaldır. Akışına bırak. Özgür hisset. Kendine güven.
"Cidden. Partileri sevmiyorum." Yanım da homurdanan Egemen'in neden parti sevmediğine dair fazlaca bilgim vardı. Bir kere kızlar bizim kızlardı. Asılacak ya da kendine manita yapacak kız yoktu. Gülüp omzuna geçirdim. Piste doğru dönüp izlemeye başladım. Bu bizim başlangıcımızdı ve güzel olmalıydı. Güzel. Çağla ellerini kaldırıp, kafasını salladı. İldem de onunla aynı hareketi tekrarladı. Çisem ve Nujin de aynısını yaptı derken herkesin elleri havadaydı. Egemen'in kollarını kaldırıp salladım. Surat assa da bir süre sonra o güzel ses son desibere çıkınca gülümsedi ve oda sallamaya başladı.
Dilan merdivenlerden; 'En son gelen prenses' edası ile inerken ayağı burkuldu. Gülmek ve gülmemek arasın da kalırken, nasılsa fark etmez diyip güldüm. Sol tarafıma Arden oturup kafasını bar tezgahına yasladı. Partilerden pek haz etmediğin biliyordum. Fakat ters bir şey olup olmadığı hakkın da içimi bir merak kapladı. Yine de, hızla aldığı nefeslerden sakinleşmek istediği belliydi. Sakinleşmesini beklesem fazlaca iyi olacaktı.
Dilan burkuk hafif aksıyan ayağı ile yanımıza doğru gelirken pistte duran Ege onu kolundan çekti ve dans etmeye başladılar. Bu hallerine, 'Anam beni kız doğurmuş ama sizden daha delikanlıyım.' edası ile bakıp; Dj'yin yanına gitmeye başladım. Pistte bir kaç kızı itelerken sonra onlardan özür dilemeyi aklımın bir ucuna yazdım. Ece kıvrak hareketler yapıp, dikkati üzerin de topluyordu. Cidden. Kızın kalça hareketleri çok iyiydi. Mine de ona uyum sağlayıp yavaşça kalçasını sağa kıvırdı. Eğilip saçını savurunca etraftan ıslık ve çığlık sesleri yükseldi. Bu kızlar, çok iyiydiler dostum!
Ne zaman yanıma geldiğini anlamadığım Selim, 'Hımm'a benzer bir ses çıkınca yüzümü buruşturdum. Bu bir dondurma yerden çıkardığımız sese, yada bir şeyden hoşlandığımızdan çıkan sese benzemiyordu. Bu; 'Orada ki oynayan kızlara bana erkekleri öldüreceğim' manasına gelen 'Hımmm'a benziyordu.
Onu umursamayıp, Dj'ye dönüp kulaklığını işaret ettim. Çıkardıktan sonra eğilip, sesimi duyurmak için biraz bağırdım. 'Taio'nun; Break Your Heart ya da Iggy Azale'nin Black Widow şarkısı varsa çalar mısın?" dedim ve cevabı bekledim. Sesim sorudan çok bu ikisinden birini çal der gibiydi. Bekledim. Dudaklarım da Siyah ruj olduğu için yalayamıyorum. Onun yerine tek kaşımı kaldırdım. Kafasını sallayıp, kulaklıklarını taktı. İçeri son ses Iggy dolduğun da gülümsedim. Dj'ye dönüp şu meşur 'tik' işaretini yaptım. Kafasını iki yana sallayıp önün de ki şeylerle uğraşmaya devam etti. Göz ucuyla dans edenlere bakınca kahka attım ve piste doğru yürüdüm. Başta Nisa, Nur, Hilal, Nurnisa, Ceren, Bahar, Bengü çevre yapmış hep şakalaşıyor hem dans ediyorlardı. Ege ve Dilansa kafalarını sallıyor ve zıplıyorlardı. Köşeye geçip oturmak ve sadece izlemek istiyordum. Zirâ şakaklarım zonkluyordu. Emre'de Ege'lere katılınca nedensizce aklıma Arden geldi. Bar kısmına baktığım da bıraktığım gibi duruyordu.
