Mayın Kafalı

85 16 5
                                    

Bu sefer uyanmam karanlık odama sızan güneş ışınları değil de kollarımın arasında kıpırdanan biri yüzünden olunca ister istemez sinirlenmiştim . Gözlerimi aralayıp tanımadığım bir kız simasıyla karşılaşınca ağzımdan çıkan şu sözlerle birlikte kızın tokadı yanağıma basması bir oldu.

" Hmm... Ben seni ne ara becerdim güzellik ? Hiç hatırlamıyorum ayrıca yorgun da değilim . "

Kızın öfkeli bakışları altında özürlerimi sürdürürken kendimi affettirmek için yapabileceğim tek şey kahvaltı hazırlamaktı. Hızlıca üzerinden atlayıp mutfağa doğru koşmayı planlarken sakarlığım üzerine ikimizi birden yere serdiğimi farkettim . Kızı zaten salak saçma konuşup kızdırmışken bu benim gibi mükemmel bir insan için bile fazlaydı.

"Uff şapşal kalk üstümden"

Diyerek altımda tepinmeye başladı. Bende üstünden kalkıp tam başının dibinde ayakta dikilip hâlâ neden kalkmadığını anlamaya çalışıyordum.

" Kalkmak için neyi bekliyorsun"

Diye sorup kollarımı bağladım. O ise hiç üslubunu bozmadan:

" Saçıma bastığın ayağını çekmeni bekliyorum"

Ben onun saçına mı basıyormuşum! Hemen alta baktığımda ayağımı çekip kendimi banyoya attım. " ulan bütün gün böyle olmasam bari" diyip iç çektim sonrada yüzümü yıkayıp banyodan çıktım. Mutfağa gittiğimde dolabın bomboş olduğunu farkettim.

" Kahvaltıyı dışarda yapmaya ne dersin?"

Cevap vermedi. Bende kendi dolabımdan iki tane kapşonlu çıkardım. Birini ona uzattım diğerini de giymek için banyoya gittim. Onu korkutmak istemedim. Giydikten sonra banyoda biraz daha oyalandım. Daha sonra salona gittim. Çoktan giymişti ve saçlarını topluyordu. Başımı kapıya yaslayıp bir müddet ona baktım. Mavi kopşonlu hırka elbise gibi olmuş ve hatta içinde kaybolmuştu. Ama küçük bir kız çocuğunun tatlılığı vardı üstünde. Ve hatta masumluğu. "Hepinizin canı cehenneme" diye söylenip elimle kapıya hafif bir yumruk vurdum. O ise birden yukarı sıçradı.

" Sana demedim korkma"

Deyip yalancı gülüşler atmaya başladım. O da bana doğru geldi ve elini uzattı.

" Esra"

Bana mı dedi!

" Gerizekalı! Benim adım Emir"

Uzunca bir kahkaha attı.

" Senin değil benim adım Esra. Ay ne güldüm rezillik diz boyu "

"Senin için omuz filandır hani kısasınya "

Dediğimde bana öldürücü bakışlar atmaya başladı. Bende birşey demeden önüme döndüm. O değilde az önce kıza da rezil olduk iyi mi! Havada baya bi soğuktu elimi cebime soktum ve bir sigara yaktım. O'na bakmak için sağıma döndüğümde yoktu. Hemen telaşla arkamı döndüğümde eğilmiş bağcıklarını bağlıyordu.

" Bugün sana giyecek birşeyler alalım "
Diyip bir türlü bağlayamadığı bağcıklarını bağladım. Sonra kalkması için elimi uzattım ama pek umrunda olmadı. Bende elimi geri çektim. Zaten etraftaki abazalar durup durup O'nun bacaklarına bakıyordu. Daha fazla dayanamayıp elinden tuttum ve hızlı adımlarla gitmeye başladık. Elini elimden kurtarmaya çalışıyordu. Bense onun inadına daha sıkı tutuyordum.

" Ya bıraksana elimi mayın kafalı "

" ilk olarak şu etrafına dön bi bak derim. Seni yiyecek gibi bakan şu abazalardan bahsediyorum. Onlara yem olmak mı istiyosun? Ve son olarakta ben mayın kafalı değilim"

KALBİMİN VUVUZELASIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin