Zoraki Gelin

Ajan Sevde...

Telefonum çalıyordu. Arayan Pamirdi. Ona küsmüştüm çünkü sabah beni öpmüştü.
-alo sana küsüm kapatıyorum
-Pervane sacmala çocuk musun sen?
-hayır ama sen sapıksın herhalde
-çok uzatmadın mı? Alt tarafı bir öpücük. İş görüşmen nasıl geçti onun için aradım.
-uzatmak mı? Alt tarafı mı ? Pislik
-barışalım artık.
-bir şartla yarın her istediğimi yapacaksın.
-ne
-sen bilirsin çok daha fazla küstüm sana.
-tam bakarız.
-bakarız mı
-Şansını fazla zorlama.dedi
Aslında onunla barışmaya ihtiyacım vardı. kabul etmeseydi dahi barışırdım. Kutlamam gereken çok şey vardı çünkü.
-peki anlaştık. Bu arada deneme çekimi yaptık.
-ne cabuk nasıl geçti peki?
-çok iyi ama başrolü alamadım.
-gercekten mi sevinmelimiyim peki?
-aslında evet ikinci başrolü aldım. Kötü kızı. Tam beş kere iyi kızı oynadım ama beğenmediler. Sadece bir kez kötü karekteri oynadım.
-kötü karakter mi olsun bir yerden başlamak lazım
-deli misin benden anca kötü karakter olur zaten.
-o zaman kutlayalım bunu . Akşam yemeğe çıkalım mı?
-Aslında kutlamaya ihtiyacım var anlaştık. Beni alırsın.
Telefonu kapadım. Taksiden indim evin önündeydim. İçeri girip hazırlanmaya başladım. Kırmızı kısa geniş etekli elbisemi giydim. Kahverengi saclarım elbiseye uyuyordu hani. Saçlarımı dağınık bir şekilde topladım. Topuklularımı giydim. Pamir ben hazırlandıktan sonra geldi.
Öylece durdu önümde.
-ne o etkilendin mi?
-çok güzel olmuşsun.
-bencede hadi kocacım.
Ceketimi alıp koluna girdim. Biraz afalladı. Onun bu tepkilerine bayılıyorum. Kocacım dememi ona yakın olmamı tuhaf karşılıyor hep.
Bir restoranta gittik. Bir şeyler sipariş ettik.
-Demek rolü kaptın. Peki dizi ne zaman başlıyor. Başka kimler oynuyor.
-vallahi ne zaman başlıyacak bilmiyorum. Ama diğer roller belli gibi işte selim karakterine Murat alacan oynuyormuş. Aslanı da ozan karalı oynuyacakmış.
-başroller yani. Bu nasıl iş ya koca adamlar liselimi olacak. Sen vazgeç ya.
-ayy evet liseli olacaklar.  Çokta yakışıklılar hani.
-aman ne hoş
-neyse ya öyle işte dizide ki adım da  aylin.
-aylinde güzel ama pervane kadar değil. İsmin sana çok yakışıyor.
-yine başladın. Neyse ben en çok babamın tepkisini merak ediyorum.
-niye
-babam böyle şeylere izin vermez ki. Tabii artık kocam olduğu için ondan izin alıyorum.
-babanla kötü olabilirim yani
-hiçde bir şey olmaz boşver. Babam hep böyleydi. Erkek gibi yetiştim sayesinde.
-maça falan mı giderdin dedi gülerek.
-ne maçıya. Ben uzakdoğu dövüş sanatları yaptım uzun yıllar. Silah kullanmayıda biliyorum. Mesala babamla poligona giderdik hep.
-gerçekten mi? Silah falan.
-tabii ki de. Ayağını denk al yani.
-aklımda bulunsun. Devam etsene merak ediyorum. Çocukluğunu anlat.
-psikolog falan olmak istedin de olamadın mı? Çocukluğunu anlat ne demek ya.
-konuşuyoruz işte.
-ya pek birşey yok işte. Sade bir hayatım vardı. Kendi halimdeydim. Lisede açıldım ben. Fransada okudum.
-lise bitince mi döndün.
-yok lise ikide babam beni geri getirdi.
-niye
-fazla açılmışımda biraz. Dönüncede Meteyle tanıştım.
-anladım. Keşke geri getirmeseymiş.
-ne
-şimdi öyle diyordur baban.
-bence de dedim gülerek.
-benim çocukluğum güzeldi ya. Turnuvalara giderdim. İyi futbol oynarım. Okul hayatım çok yoğundu ama.
-sürekli çalışırdın.
-evet dersten derse
-bende öyleydim.
Biraz daha sohbet ettik. Sonrada eve geçtik. Odama çıktım. Oturup senaryoyu okudum. Çok mutluydum. Bir işim vardı artık.
Sabah kalkar kalkmaz Pamirin odasına gittim. Yine tişörtsüz uyumuş. Bu havada böyle uyumak. Hoş içerisi sıcak valla. Uyandırmak için dürtmeye başladım. Biraz zorlayınca uyandı.
-bak pervane sen kaşınıyorsun. Her sabah odamdasın.
-bana kahvaltı hazırla.
-ne
-neee dün bana söz verdin istediğimi yapacaksın.
-Allah allah sen bana hazırlama bir de bizi köle yap.
-Ama bana söz verdin kalk.
-pervane bak bence sen bahane arıyorsun. Odama girebilmek için.
-pamir sen yalancımısın. Erkek ol biraz ve sözünü tut.
-hazırlan hadi dışarıda yiyelim.
-normalde senin hazırlaman gerekiyor ama zehirlenmek istemem o halde anlaştık. Deyip odadan çıktım. Günlük birşeyler giydim hemen. Aşağı indim. Pamir hazırlamıştı bile. Ne kadar hızlıydı böyle. Koluna girdim.
-hadi gidelim. Sen çok beklettin diye başlayıp kafamın etini yemeden.
-beklettin ama
-suçlu ben değilim kesinlikle. Sensin suçlu. Bu kadar hızlı hazırlanmak zorunda mısın?
Pamir gülümsedi. Tam çıkacaktık ki kapı çalındı. Gidip kapıyı açtım. Karşımda sevgili kayınvalidem Servet ve bir kadın duruyordu.
-hoş geldiniz
Kaşlarımı kaldırıp hayretle pamire baktım. Bunlar neden geldi, nerden çıktı dercesine.
-hoş geldin anne.
-hoş bulduk bakın size kimi getirdim.
-Sevde ablayı mı kast ediyorsun?
Dedi pamir.
Sevgili kayınvalidem beni ittirip içeri girdi.
-evet Sevdededen bahsediyorum. Gel Sevde içeri geç.
Sevde de içeri geçti. Orta yaşlı bir kadındı Sevde. Servetin yanında bayağı sönük kalıyordu. Orta sınıf biri olmalıydı. Sevdeyi gözlerimle süzerken herkes salona geçmişti bile. Ben hala kapının eşiğinde dikillip duruyordum. Hızlı adımlarla salondaki mevzuya yetiştim. Gidip pamirin yanına oturdum.
-bir yere mi gidiyordunuz siz
Dedi servet.
-evet kahvaltı için dışarı çıkacaktık anne dedi kocam
-bak işte kahvaltıyı bile dışarıda yapıyorsunuz. Çünkü  çok yoğunsunuz karı koca. O yüzden size sevdeyi getirdim. Bu koca evde yardımcınız olmadan nasıl yaşayacaksınız hiç düşündünüz mü?
-anne güzel vakit geçirmek için dışarı çıkacaktık. Kahvaltıyı hazırlamaktan aciz olduğumuz için değil. Hem biz yeni evliyiz yardımcıya ihtiyacımız yok. Yanlış anlama Sevde abla seni severim çocukluğumdan beri tanırım ama şuan istemiyoruz.
Pamir ve annesi kılıçları çekmişti adeta. Keskin keskin bakışıyorlardı. Benim gönlüm hem Sevdeyi istiyordu hem de istemiyordu. Temizlik,  yemek bunlardan nefret ediyordum bu yüzden Sevdeyi istiyordum. Sevdeyi Servet getirmişti. Anlaşılan Sevde Sermetin ajanıydı. Bu yüzden de istemiyordum. Ama çok da fark etmezdi benim için zaten hayatım iyice karışık bir hal almıştı.
-bu kıza yazık değil mi? Birinin yardımcı olması gerek yoksa Pervane her şeye nasıl yetişsin.
-ben yardım ediyorum anne
-senin yardımından ne hayır gelir acaba? Ne yapmış bir tuzluğu kaldırmışsındır ona da yardım diyorsun.
-anne ben yardım ediyorum
-üzgünüm ama kayınvaliden de boyle istiyor. Şafakla konuştum böylesini daha iyi buluyor.
Annemle ittifak kurmuşlar resmen. Gerçi ben annemden böyle şeyler beklerim. Şöyle bir bakıyorum da bu Servette de hain ittifak kuracak tip var.
-annem abartır her şeyi ona bakmayın siz.
Dedim
-olmaz kızım ne abartması haklı kadın. Pamir bana bak Şafak sözünü çiğneme sakın istiyorsa kabul et. Kadın kızını düşünüyor.
Servet bel altı vurmuştu. Müdahale etmek istiyordum ama ne diyebilirdim ki.
-bilmiyorum pervane kabul eder mi?
-eder eder pervaneden de ben rica ediyorum ikinizin rahatı için.
Söylenecek çok söz yok. Servet yaşlı bir kurt kelimelerini bile özenle seçiyor. Oğlum için deseydi. Ben oğluna bakamıyor muyum diye olay çıkartırdım. Ama ikinizin rahatı için dedi.
-madem öyle, olsun bakalım
Dedim bende ne diyeyim.
Pamir kaybetmenin acısıyla bakıyordu. Biraz da kızgın gibiydi. Sanki ben kaybedemezmişim gibi bakıyordu. Ne yani o kadar çirkef biri gibi mi duruyorum? Gözlerimi devirdim.
-iyi çok sevindim o zaman. Hadi sevde sen arabadan eşyalarını getir. Bende sana alt kattaki boş odalardan birini ayarlayayım.
-bizle mi kalacak sevde?
-sevde yatılı kalıyor oğlum bilmiyor musun? Hadi pervane boş odalara bakalım.
Dedi aşağı indi kayınvalidem. Sevde de valizini getirmeye gitti.
-artık dikkatli olmalıyız Sevde herşeyi yetiştirir
Dedi pamir.
-anladım onu zaten.
Şaşkın şaşkın bakıyorduk ikimizde. Vallahi kadın ikimizide nakavt etmişti. Galiba kibarlığımızı bozmadık o yüzden bu kadar kolay kazandı. Aşağıdan gelen sesle irkildim.
-pervane canım gelmiyor musun şu odalara bakalım senle.
Pamirin yanından kalktım.
-geliyorum
   Sevdeye bir oda ayarladık. Sevde hemen eşyalarını taşıdı. Çok bir şey getirmemişti zaten. Hızlı hızlı hareket ediyordu. Anlaşılan Sevde ile çok işimiz vardı...