Bölüm şarkısı,Ola-I'm In Love
Multi,İfadesiz Kim Jongin
"Arkadaşlar,her yıl olduğu gibi bu yıl da en başarılılarınız Kim şirketler grubunda staj yapmaya hak kazandı.İsimlerini okuduklarım sağa geçsin lütfen.
Myun Joon,Oh Hyun..."
Kyungsoo tırnaklarını yemeye başlamıştı bile.Bu stajı o kadar istiyordu ki.Çünkü Bu şirketler grubunun başkanı onun idolüydü,hem de her yönden.
Gündüz çalıştığı için gece uyuklayarak ders çalışırken,ağlamamak için sürekli masanın üzerinde duran Bay Kim'in resmine bakıp kendini motive ederdi.
Şimdi tüm bunların boşa gitmesi onu korkutuyordu.
Arkadaşının dürtüklemesiyle uzun zamandır aslında müdürün konuşmasını dinlemediğini fark etti."Evet arkadaşlar Kyungsoo aramızda değil mi?"
Müdürün adını söylemesiyle ne yaptığını anlamadan bağırmaya başladı
"Benim hocam ben Kyungsoo evet benim ben burdayım ehehe"Bütün salonun ona baktığını fark edince sustu.Müdür anlayışla gülümseyerek "Evet Kyungsoo son kişi sensin.Arkadaşlarının yanına geç" dedi.
Genç yavaş adımlarla diğerlerinin yanına geçti. Hala seçildiğine inanamıyordu.Eğer şansı varsa Bay Kim'le bile tanışırdı.Tatlı hayaller kurarak okuldan çıkıp çalıştığı kafe'ye doğru yola çıktı.Ertesi Gün
Üzerine giydiği pantolon cekete bakarak 'acaba çok basit mi giyindim diye düşünmeden edemedi.Sonuçta gittiği yer Kore'nin en ünlü şirketlerinden biriydi.Sonra da 'Mantıklı düşün Kyungsoo.Orada muhtemelen sadece dosya getirip götüreceksin.Kırmızı halı serip seni beklemiyorlar' diye kendisiyle dalga geçti.
Daha fazla aynaya bakmadan saatini de takarak çıktı.
Holdingin kapısının önüne geldiğinde bütün cesaretinin çekildiğini hissetti.
Burası insanı yutacak türden bir yerdi.Elli katlı gökdelen tüm heybetiyle gökyüzüne uzanıyordu.Kapıda bekleyen bodyguard'lar bir amerikan filminden fırlamış gibiydi.
Girip çıkan bayanlar ve erkekler yüzlerinde kalıplaşmış ciddi ifadeyle işlerini yapıyordu.
Kyungsoo küçüldü küçüldü,bu ihtişam karşısında kaybolacağını zannetti.Tanrı aşkına!Burada ki herkes çok ciddiydi.Gerginlikten ne yapacağını bilemeden öylece dikiliyordu.
Ta ki biri gelip kolundan tutana dek.
Sinirle ne yapıyosun demek isterken karşısında ki yüzle affaladı.Karşısında Kore'nin en zengin adamı,idolü,saygıdeğer iş adamı Kim Jongin duruyordu.
Defalarca kez eğilip kalkarken bir yandan özür diliyordu.Ama karşısında nato mermer gibi bir suratla duran adamın ne düşündüğü anlaşılmıyordu.
En nihayet özür dilemeyi kesmişti.Ama bu bir şok ile olmuştu.Dudaklarınds hisettiği parmakla susmuş ve gözlerini sonuna kadar açıp kalakalmıştı.
Bay Kim ise o anda parmağını dudağına koyduğu çocuğun dudaklarının yumuşaklığıyla sersemlemişti.İyi de o aseksüel bir adamdı.Ne kadınlara ne erkeklere ilgi duymazdı.30 yaşına gelmesine rağmen kimseyle birlikte olmamıştı.
Kendine gelmeye çalışırken çocuğun gözlerini açmasıyla,onu kolunun altına alıp sıkıca sarılma isteğiyle dolup taşmıştı.
Nihayet bir kaç laf ettiğinde ona adını ve burada ne yaptığını sordu.İsminin Kyungsoo olduğunu öğrendiği çocuğun şirketinde çalışacağını öğrenince,kulesinin tepesinde kötü kahkalar atan çirkin büyücü gibi kahkalar atmak istedi.
Ama konumu bunu engelliyordu.
Bunun yerine Kyunsoo ya kendi sekreterinin asistanlığını yapacağını kendisini takip etmesini söyledi.
Kyungsoo ise sadece bir kaç dakika içinde yaşadıklarıyla serseme dönmüştü.O sadece Bay Kim'i uzaktan görmeyi hayal ederken,onunla tanışmış ve konuşmuştu.Hatta sekreterinin asistanı olacaktı.Bu kadar mutluluk ona yeterdi.Çünkü Kyungsoo alışık değildi,fazla mutlu olmaya değil mutlu olmaya bile alışık değildi.Ama neşesini hiç kaybetmezdi.Sevgi ile hayata tutunmaya çalışırdı.
Hoplayarak Bay Kim'in ardından merdivenleri çıktı.İçeri girdiklerinde herkesin eğilme sebebinin kendisi değil önünde yürüyen patronu olduğunu biliyordu elbette.Ama bunun keyfini çıkarmayı ihmal etmedi.
Asansöre bindiklerinde ayaklarının ucuna bakmaya başladı.Kapalı alan fobisi vardı ama itiraz edip daha ilk dakikadan mızmızlık etmek istememişti.
Ki asansör Şirkete yakışır şekilde kocamandı.Derin nefesler alarak gözlerini ayaklarından daha ilgi çekici olan patronuna çevirdi.
Göz göze geldiklerinde gözlerini kaçıran Bay Kim olmuştu.
Kyungsoo onun bu hareketini çok sevimli buldu.Bu adam dan niye korkuyordu ki indsanlar?
Öyle sert falan değildi.Sadece sürekli aynı bakıyordu,ifadesiz.
Asansör ellinci katta durunca Kyungsoo fobisi tutmadığı için şükretti.En azından rezil
olmadan atlatmıştı.
Peşine takıldığı adam ultra lüks bir kapıyı açtı.Kyungsoo merakla etrafı incelerken,buranın Bay Kim'in odası olduğunu düşünüyordu.
Yanıldığını anlaması uzun sürmedi.
"Burada çalışacaksın Kyungsoo.Sekreterim Bayan Park sana öğrenmen gerekenleri öğretecek.Başarılar."Patronu ezberlemiş gibi cümleleri arka arkaya sıraladıktan sonra Kyungsoo'nun bir şey demesine fırsat vermeden kapıdan çıktı.
Şaşkınlıkla bakan çocuk bu da neydi böyle diye düşünüyordu.
Bay Kim ise ofisine girip kapıyı kapar kapamaz kravatını çıkarıp attı.Kalbinin üzerine elini koyup bana neler oldu böyle diye söylenirken,nabzının bu kadar hızlı atmasından şikayetçiydi.
Anlayamıyordu böyle ter basması onu endişelendirmişti.
Belki de doktora görünmeliyim diye düşünürek özel lavabosuna gitti.Soğuk suyu yüzüne çarparak kendine gelmeye çalıştı.
Kafasını kaldırınca aynada sırıtan yüzüyle karşılaştı.
Sırıtması daha da genişlerken uzun zamandır hiç gülmediğini hatırladı.Bunun sebebi eğer Kalp dudaklı çocuk ise onu asla yanından ayırmayacaktı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Geceme Gündüz Oldun
Lãng mạnDİKKAT!Bu bir Eşcinsel hikayesidir.Rahatsız olacaklar uzak dursun. "Sen Kyungsoo,hayatıma nasıl girdiğini bile fark etmemişken şimdi,tamamen sana aitim.Lütfen bu adamın aşkını kabul et." "Bay Kim,hayata dair hiç tecrübem yokken,size verebileceğim t...