'Bölüm 2 Gözlerime Bak'

205 14 4
                                    

Multimedia,şaşkın Soo.

Bölüm şarkısı,Avanged Sevenfold-So Far Away

İyi okumalar...

Hayat bazen size büyük sürprizler yapar.Siz ne olduğunu anlamadan,kendinizi bambaşka yerlerde buluverirsiniz.Ama bu sürprizlerin nasıl olacağı belli değildir.İyi mi olur,kötü mü kimse bilemez.Bir nevi kaderdir aslında.İşte Soo'ya da bu tür bir sürpriz olmuştu.Görünürde gayet müthişti her şey. Mutluydu.Bilmiyordu ki bedel ödemesi gerektiğini.
O daha çok küçükken yemişti zaten hayatın tokadını.
Sanki bundan sonra yaşayacakları için bedel gibi geliyordu o'na...
Ama bilmiyordu ki bedeller ayrı ayrıdır.
Hayat sana ne verirse iyiye dair,
Fazlasını ister senden.

Kyunsoo bütün bu olacaklardan habersiz,ihtişamlı odadaki en kuytuda ve en küçük olan koltuğa sinmiş bekliyordu.
Kendisine işi öğretecek olan bayan hala gelmemişti ve o epey sıkılmıştı.
Çekingen bir yapısı olduğu için kalkıp pencere'den bile bakamıyordu.
Düşünceleri yeniden Bay Kim'e kaydı.
Dışarıdan bakıldığında çok fazla mükemmel görünüyordu.
Acaba kendisi hakkında ne düşünmüştü.
Hayır,hayır Kyungsoo bunu kötü niyetle düşünmedi.
Onun fanı olduğu bir ünlü dahi yokken,tek idolü Bay Kim di ve, elbette hakkında 'ne saygılı bir çocuk onu kadroya almalıyım'
gibi düşünse gayet süper olurdu.
Kyungsoo aklındaki düşüncelere hayali bir süpürge çekti ve gerçek dünyaya döndü.
Dışarıdan gelen topuk tıkırtıları ile heycanlandı.

Açılan kapı ile yumuşak bir parfüm kokusu odayı doldurmuştu.
Kokuyu takip edermişcesine içeri giren,ufak tefek bayanı inceleme fırsatı buldu.
Sevimli ama oturmuş yüz hatları, giydiği toz pembe etek-ceket takımı ve ensesinden topladığı kestane rengi saçları ile en fazla 35 yaşlarında olmalıydı.
Uu o kadar sevimliydi ki,Kyungsoo ona Unni demek istedi.
Ama elbette saygıda kusur etmeyerek hafifçe eğildi ve selam verdi.
Park Nam ise çocucuğunu kreşe bırakıp,dünden kalan bir kaç dosyayı Bay Kim'e vererek odasına geldiğinde,kısa ve kocaman gözleri olan,sevimli bir çocukla karşılaşmayı beklemiyordu.
Şaşkınlığını üstünden atıp,eğilen çocuğa gülümsedi.

"Sen de kimsin?"
Sorduğu soruyla çocuk şaşırmıştı. Ne yani kendisinden haberi yokmuydu.

"Efendim, ben Kyungsoo.Staj için gelmiştim ve Bay Kim benim, sizin yanınızda çalışmamı söyledi."dedi.

Bayan Park ise koyu bir hayretle kendi kendine konuştu,
"Ne zamandır Bay Kim stajerlerle konuşuyor?"
Söylediği şeyle yüzü ağlamak üzere olan bir bebeğinkini alan çocuğa üzüldü.

Kyungsoo ise neden onun böyle dediğini düşündü.
Ne var yani,o kadar da ezik değildi.
Bayan Park ise kırdığı potu düzeltmek istercesine neşeli bir şekilde ellerini çırparak konuştu:

"Eveet hadi bakalım Kyungsoo işe başlayalım. Sen şu ufak masaya geçebilirsin,orası bir önceki yardımcıma aitti.İstersen masa üstünü kendin düzenleyebilirsin."

Kyungsoo heyecanla kendine gösterilen masaya geçti.İyi de burası ufak falan değildi.
Krem rengi masanın kenarları iri renkli taşlarla süslüydü.
Gayet zarif ve resmi duruyordu.
Oturacağı koltuk ise 360 derece dönebilen,koyu lacivert tonlarında ve deriydi.
İncelemesi bitince koltuğa oturdu ve kendi ekseninde döndü.
Bayan Park onu izliyor ve kendi minik kızına ne kadar benzediği hakkında kafasında yorumlar yapıyordu.
Nihayet kendisine bakınca,eski ve yıpranmış dosyaları eline vererek nasıl bilgisaya geçeceğini göstermek için yanına gitti.

***
Kim Jongin toplantı nihayet sona erdiğinde kendini erimiş çikolata gibi hissediyordu.Ah olamaz çikolata deyince aklına çikolata rengi gözler gelmişti.
Bu durum toplantıda da olmuştu.
Bay Kim alışık olmadığı bu durum'dan hiç memnun değildi.
Kafa dağıtmak için,ayaklarını milyarlık toplantı masasına koydu ve tabletini açarak haberlere bakmaya başladı.
Çok güzel.Yine kendine ait bir haber.Tamam gündem de olmayı severdi,ama bu iş ile ilgili oluncaydı.Ve bu haber en ünlü magazin sitesindeydi.
Görmekten korkarak haberi açtığında ağlamak istedi.

Geceme Gündüz OldunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin