Bölüm 5 'Sahte Gülüşler'

136 10 4
                                    

Lorde-Tennis Court

Iyi okumalar ^^

Kyungsoo'nun gözleri büyüdü,büyüdü ve tıpkı sevimli bir baykuşunkiler kadar kocaman oldu.
Jongin ise sevdiği bu görüntünün keyfini çıkaramıyordu.Çünkü hayatının en zor sorusunu sormuştu.Masada süren sessizlik,Kyungsoo'nun düz sesiyle bölündü.

"Bunun için size garanti veremem efendim.İstediğiniz şey benim yapabileceğim bir şey sayılmaz.Ama yine de denememi istiyorsanız bana bunu nasıl yapacağımı söyleyin."

Jongin ne kadar süredir tuttuğu nefesini serbest bıraktı.Rahatlamış insanların mutluluğu sindi üzerine.
Bilmiyordu ki,hayatının en büyük hayal kırıklığını yaşayacağını.Ve bilmiyordu,Kyungsoo'nun kafasında dönüp duran şeytanları.

Kadehinde duran kaliteli şaraptan bir yudum aldı ve konuştu:

"Bu konuda kuşkun olmasın.Sana elbette yardım edeceğim.Ama sen de bana itiraz etmeyeceksin.Anlaştık mı?"

Kyungsoo her ne kadar itiraz etmeme kısmından memnun olmasada kafasını salladı.

*****
Ustalar Kim rezidansının stüdyo dairelerinden birini boyarken homurdanıyorlardı.
Gözlerinden uyku akan en gençleri,ağzında ki sakızı sinir bozucu şekilde çiğneyen arkadaşına döndü "Senin haberin var mı gecenin üçünde burayı neden boyadığımızdan?"

Öbürü ağzında ki sakızı çiğnmeye ara vermeden cevapladı, "Yok be dostum.Ha bide buranın sanki boyaya ihtiyacı var.Yeni yapılmış yeri ne bok yemeye boyuyoruz ki?"

En yaşlıları olan Hwang onlara ters ters baktı.Bunun üzerine ikisi kıkırdayarak işlerine devam ettiler.

O sırada,çift asansörlerden sol tarafta olanda,ikisi birbirinden çekingen iki kişi vardı.
Kyungsoo ve Jongin . Kyungsoo ters ters bakmasına rağmen,içinden sevinç çığlıkları atıyordu.
Tahmin ettiğinden daha kısa bir sürede planları oluşmaya başlamıştı bile.
Jongin ise kendini suçlu hissediyordu,sanki Kyungsoo'nun gururunu incitmiş gibi.Suçluluk hissiyle konuştu:

"Um Kyungsoo yanlış anlamadın değil mi?yani burada oturman benim için çok önemli." Nefes verip devam etti "Hem oturduğun mahalle hiç hoşuma gitmedi.Güvende değilmişsin gibi hissediyorum."
Kyungsoo içinden sabır diledi.Sebepsizce Jongin'den nefret ediyordu.Buna rağmen gülümsedi "Sorun değil anlıyorum." Sevimli olduğunu bildiği için burnunu kırıştırdı "Zaten uzaklaşmaya ihtiyacım vardı." Jongin memnunca gülümsedi. Bu sırada Kyungsoo kendine küfrediyordu.Bunca yıl büyüdüğü sokak ve kendine özel bir mabet gibi olan evini şimdiden özlemişti.Buna rağmen intikam hissi öylesine güçlüydü ki,buraya taşınmayı kabul etmişti.
Asansör 15.katta durduğunda onları sessiz ve uzun bir koridor karşıladı.Sağlı sollu kapıların hepsi krem rengiydi.Merakla etrafına bakan Kyungsoo durduğunu fark edemediği için sertçe Jongin'e çarptı.Beklemediği temasla Jongin gözlerini kırpıştırdı.
Kyungsoo ise Pembeleşmiş yanaklarını saklamak amacıyla, bir şey olmamış gibi davranarak yürümeye devam etti.
Jongin gülümsedi,'küçük bir temasla ikimiz de bu hale geliyorsak işimiz epey zor' diye düşündü.
Koridorun sonunda olan iki kapıdan, hafif aralık olanın önünde durdular.
Kyungsoo sabırsızlanmıştı.
Planlarının ilk evresi için bir adım daha atması yeterliydi.Daha sonrası için bir şeyler düşünecekti artık.
Jongin eliyle içeriyi işaret etti,tıpkı misafirlere bir ev sahibi gibi.
Krem rengi kapı sonuna kadar açıldı ve görebileceği en harika insanı karşıladı.Etraf hayret verici şekilde Kyungsoo'nun tarzına uygundu.Siyah fayanslar insana sonsuzluk hissiyatı veriyordu . Fazla eşya yoktu ancak Jongin bir kaç parça şey için binlerce won harcamış olmalıydı.Kyungsoo bunun için homurdanmayı sonraya bıraktı.
Ustalar işlerini bitirdikleri sırada temizlik şirketinden gelen elemanlar içeriye doluştu.
Hayretle iç geçirdi Soo 'Bu dünyada demek işler böyle yürüyor'
Düşüncelerini Jongin'in yumuşak sesi böldü;
"Gel daireyi gezdireyim sana"
Hevesle başını sallayan Soo Jongin'in peşine takıldı.
Salon oldukça hoş dekore edilmişti, siyah koltuklar deriydi ve cam sandalyeler ile harika bir uyum oluşturuyordu.Bir duvar baştan başa camdı ve muhteşem bir şehir manzarası sunuyordu.Duvarda ise Edward Munch şu meşhur çığlık tablosunun bir kopyası asılıydı.
Salonun karşısında olan kapı Kyungsoo için hazırlanan odaydı.İçerisi küçük bir yüzme havuzu kadar büyüktü neredeyse.
Kyungsoo 'Buraya stüdyo Daire diyen halt etmişti diye söylendi.
Odanın bir duvarı mor renk duvar kağıdı ile öbür duvarı ise dev bir Akvaryumla kaplanmıştı.
Ve simetrik biçimde tasarlanan oda, salondaki gibi bir boydan boya cam ile bitiyordu.
Ebeveyn banyosunda Kyungsoo'nun hep hayalini kurduğu bir jakuzi bile vardı.
Evi gezmeleri bittiğinde Jongin utangaçça eliyle ensesini kaşıdı "Beğendin mi?"
Kyungsoo başını salladı ama fazla tepki vermedi, sanki dünden buraya razıymış gibi görünmek istemiyordu.
Jongin bir şey söyleyecek gibi oldu ama sonra vazgeçti.
Kyungsoo ona küçük bir gülücük attı.
Jongin; "Hmm tamam o zaman. Ben ee gideyim.Hemen üst katta Oturuyorum.Daire numaram 2029.Bir şey olursa çekinme gel tamammı?"dedi
Kyungsoo artık kendine ait olan evini kapısından Jongin'i uğurladı.
Kapıyı kapattığında bir süre etrafı dinledi.Sessizlik muhteşemdi, Şehrin uğultusuna karşın burası mükemmeldi.
Kahkahalar atmaya başladı,mutluydu.

Geceme Gündüz OldunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin