Ormanda Kısa Bir Tur

11 2 0
                                    

Multimedya'da Alemandra Krallığı'ndan bir kesit var.(Bir tane çünkü birkaç tane ekleyemiyorum wljzösndlsj)

Bunu bölümleri ilk okuttuğum kuzenime ithaf ediyorum ✨

Önce birkaç saniye şaşkın şaşkın az önce Cece'nin olduğu yere baktı. Ufak bir ışık patlamasıyla yok olmuştu. Etrafa bakınarak biraz ne yapacağını düşündü. En sonunda denek gibi azılı bir katilin önüne atılmaktansa ormanda gezinmeyi tercih ettiğinden dolayı ormanda koşmaya başladı. Cece onu almak için geri gelecekti sonuçta. İzini kaybettirmeliydi. İyi de Cece neden bunu ona yapıyordu? Ona, en yakın arkadaşına, hiç mi değer vermiyordu? Omzu çok sık olan ağaçlardan birine sürtününce irkildi. Sanki bunlar hologrammış da değince yok olmasını bekliyormuş gibiydi.Ne yapacağını düşünüp bilinmezlik içine sürüklenince hüzünlendi ve yorulana kadar koşmaya devam etti.

En sonunda terliklerini koşarken yolda düşürüp geri giymekten bıkınca yola yürüyerek devam etti. Eninde sonunda bir yere varması gerekiyordu değil mi? Belki de yardım edebilecek birilerini bulabilirdi. Sonradan aklına burada ağaçları aranıyor yazısıyla süsleyen azılı bir katil olarak tanındığı geldi. Onlara gerçeği açıklayamadan öldürülebilirdi. Kendini hiç bu kadar çaresiz hissetmemişti.

O arada dökülen yaprakların hışırdayışını ve birkaç kişinin ayak sesini duydu. Aceleyle gözleriyle kendini saklayabilecek kalınlıktaki bir ağaç gövdesi aradı, ki bu bayağı zordu. Sonunda sessizce elinden geldiğince en uzaktaki ağacın arkasında sindi ve seslerin geçmesini beklemeye başladı. Birkaç genç adam konuşup kahkaha atıyorlardı. Kat çaktırmadan onları gözetlemeye başlayınca aralarında bir tane de kızın olduğunu gördü.Hepsinin üzerinde bir örnek asker üniformasına benzeyen giysiler vardı. Hatta kızın sırtında taramalı tüfeği andıran bir şey duruyordu. Kat onun sadece andırmasını umarak nefes almaktan korkarak saklanmaya devam etti. Yanlarındaki bir erkek söze başladı:

"Ya geçen gün James'le birlikte kamuflaj çalışıyorduk. Çocuğu kaybettim bir de kırk saat onu bulmaya çalışmak zorunda kaldım.Gizlenmede cidden harika. Meselaa şuradaki şahıs aksine!"

Birden dönerek bir star edasıyla Kat'in gizlendiği ağacı işaret edince tüm gözler ona döndü.Eh, pek iyi saklanamamış demek ki.

Grup birden ciddileşti. Ortalarındaki beyaz saçlı kız gür sesiyle seslendi:"Kimsen çık ortaya!" Sesi ağaçlardaki birkaç kuşu kaçırdı. Kat o an kuşları her zamankinden fazla kıskandı. Oysa şu an bir anda uçup gitmek ne kadar da kolaydı?

Kat kuş olmadığından emin olunca, yüzleşmekten baika seçeneği kalmamıştı. Hafifçe, ani hareket yapmamaya çalışıp tehditkar gözükmekle gözükmemek arasında, ağacın arkasından hafifçe yana çıktı.
(O pijamalarla en fazla bir modacı için tehdit olabilirdi gerçi ama bu ufak ayrıntıyı saymadı)

Yüzlerindeki ifadeyi anlamak güçtü. Önce pijamalara bakıp alay, sonra yüzüne bakınca şaşkınlık, şimdiyse korku.Kızın gözleri irileşirken yanındaki bir erkeğin ağzı açık kaldı.Diğer bir erkekse bir şey diyecekmiş gibi ağzını açacak oldu ama sonradan vazgeçmiş gibi tekrar kapadı. Kendine ilk gelen kız oldu ve ışık hızıyla sırtındaki taramalı tüfeği andıran taramalı tüfeği çıkardı.

"Katharine Cavalera. Katil Prenses.1503 no.lu suçlu."

Kat'in üst üste kurşun yememek için sadece saniyeleri vardı. Aklına gelen ilk şeyi yaptı. Kollarını çarplazladı ve gözlerini yumdu. Eh, bir kurşundan sıyrılmak için iyi bir yöntem, değil mi?

Ancak birden sanki bir hortumun içine girmiş gibi etrafını şiddetli bir rüzgar kapladı.


Kova

Kendisi gözlerini açmaya korkuyordu ama hafifçe gözünü açtı.Üçü de etrafa savrulmuştu ve üstleri sırılsıklamdı. Etrafına bakındı. Biri ona yardım etmiş olmalıydı. Ama etrafta hiçbir iz yoktu. Zamanını boşa harcamamak için hemen dikkatlice baygın kızın yanına gitti. İyi olduğunu umarak( Öyle umdu çünkü bir katili öldürmek istediğine göre iyi biri olmalıydı. Üstelik Alemandra Krallığı'nın bir katile daha ihtiyacı yoktu.) kızın yanındaki taramalıyı eline aldı. Nasıl tutacağını dahi bilmiyordu, kendini bunca olandan sonra vurabilirdi.

Aniden yorgunluktan bayılacak duruma geldi. O kadar aniydi ki ne olduğunu bile anlayamadan dizleri çözüldü. O arada bir takım insan sesleri duydu. Korkuyla etrafına baktıktan sonra, bunun yerde yatan erkekten geldiğini anladı. Kulaklığı o bayılınca yere saçılmıştı ve seslerden anladığı kadarıyla destek ekip gönderiyorlardı. Teslim olup onlara olanları anlatmayı düşündü. Acaba özür mektubu falan mı yazsa diye de düşündü. Bir katile benzediğim için üzgünüm! Ben sadece onun paralel evrenden gelen kopyasıyım. Masanın üzerine senin için kurabiye de bıraktım! Pek düzgün düşünemediğine karar verdi ve sürünerek ormanın derinliklerine kaçmaya çalıştı. Ama ekip gelmişti bile. Son gördüğü kurumuş yaprakları yararak koşan siyah botlar oldu.

İki Evren Bir KraliçeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin