Bundan yıllar önce ortalama 10 yıl kadar. Denizli / Kale'nin Kayabaşı köyünde ikamet ediyorduk. Köyümüzde pek iş olanağı olmuyor. Yazın , tütün , buğday , tarzı şeyler yetistiriyorduk. Yaz işleri bittiğinde babam ve annem kışın boş boş yatmak yerine. Pamuğa zeytine giderler ve beni veya kız kardeşimi is görmeye başladığımız yıllar da ikimizi de götürüyorlar di. Bi yaz'ı bitirdik ve sonbahar zamanları pamuğa gittik. Gittiğimiz ili hatırlamıyorum. Orada bi ahır gibi bi evde kalıyorduk. Babam ve annem sabah erken bir saatte 4 gibi kalkarlar ve beni de uyandırıp tarlaya pamuk toplamaya giderdik. Artık pamuk Ha bitti Ha bitecek zamanların da bi gece gök yüzün de öyle yağmur yağıyordu ki , havanın guruldemesi yatağımdan sıçramama neden oluyordu. Annem ve babamın ortasında yatiyordum. Ahır'in kapısı tam kapanmıyor , ve o gece iki de bir açılıyordu. Gözlerime uyku gelmiyor çok fazla korkuyordum. Kapı biran da açıldı ve hiç kapanmadi ve üşüyordum ahır da. Biran da çok büyük bi varlık kapının önünde dikilmiş bana bakıyordu gök yüzünden ay çıkınca daha da belirgin olmaya başladı. Ve gözleri kan kırmızısıydı. İçeri girmiyor öyle kapıda duruyordu . Yatakta korkudan ona bakıyor be napacak diye bekliyordum. Annemi ve babamı korkudan kaldırdım ve göstermeye çalıştım. Babam kapı kapalı oğlum hadi yat korkma dedi ve yattı. Ama o hala oradaydı. Bir adım geri attı ve bana gel ufaklık dedi. Bizim gibi konusmuyordu ama anlaşılıyordu ne söylediği. İçim de bi cesaretle yataktan kalktım ve kapıya doğru ilerlemeye başladım. Tam kapıya yaklaşmıştım ki gözlerinin beni yaktığını hissettim. Bi kaç adım kalmıştı onun yanına varmama yaklaştıkça o daha da büyüyordu sanki. Sanki fısıldayarak bana korkma yaklaş dedi. Daha da yaklaşmıştım ki ensemde bi nefes hissettiğim gibi biri kolumu sıkıca tuttu. Ama kimin tuttuğunu göremedim. Bağırıyordum ama annem de babam da beni duymuyordu. Tuttuğu kolum yanmaya başladı. Çünkü çok sıcaktı ama diğeri hala kapıda bekliyor , bana komut verip gelmemi emrediyor du. "Bismillahirrahmanirrahim" demek istedim içimden ama dilim dönmedi. Sabaha çok az kalmıştı ki. Biran da ezan okunmaya başladı. Gökyüzünde ki ay biran da kaybolurken her yer simsiyah oldu. karşımda bekleyen yaratık biran da yok oldu. Kolumu kıpırdatabiliyordum. Çok korkmustum. Babam ezan sesiyle kalktı ve senin orada ne işin var dedi. Bi cevap veremedim. Çünkü korkuyordum. Ertesi günün gecesi onu tekrar orada gördüm. Ve bana yavaşça kalk ve çabuk gel diye komut verdi. Korkarak ve yavaşça yatağımdan tam kalkarken biran da kolumu biri tekrar tuttu....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN GÜRÜLTÜSÜ #WATTYS2015
RandomUfak bir çocuğun , küçüklüğünde gördüğü gerçek bir yaşam. Onun için de yaşayanları gorebileceginizi inaniyormusunuz ? Okuyun! " GERÇEK YAŞAM "