clever | l.h

heart(?) break

"Ashton!" diyerek yemekhaneye dalınca herkes inek kızın niye okulun popüler çocuğuna bağırdığını haklı olarak merak etmişti.

"Ben-"

"Umutsuz aşık." dedi öksürerek Tessa.

Onu umursamadan devam ettim.

"Sana yanlış ödevi verdim, bana matematik hocasına vermediğini söyle."

"Daha vermedim."

"Ben bizimkine verdim ama." diyerek gülümsedi gözü morarmaya başlamış olan Luke Hemmings.

"Neden şaşırmadım acaba." diyerek mırıldanıp ayağa kalkmış Ashton'ı takip ettim.

Ash, sınıftaki kızları kovarak kapıyı kapattı.

"Beni tanıyor!" diye inledim.

"Sana demiştim, Luke aptal görünsede-"

"Luke değil, Calum Hood! Bizim okulda." derin bir nefes aldım.

"O benmerkezci orospu çocuğu burada ve kimsenin haberi yok? Şu an nerede?!" diye bağırdı Ashton.

"Müzik odasında gördüm fakat şimdi hemşirededir, geleceği ile oynadım bile merak etme."

"Ne? O or-"

"Biliyorum, bitmemiş meseleniz var, kız arkadaşını çaldı falan falan."

"Dalga geçme Akila!" diye sinirle bana bağırdığında kaşlarımı çattım.

"Erkekliğine tekme attım, sanırım bu yeterli?" diyerek ayağımdaki siyah demir burunlu Harley botlarını gösterdim.

"Sen cidden salaksın değil mi Akila?" kaşlarımı kaldırarak Ashton'a baktım.

"Ben mi salağım, tüm ders ortalam 4.0, okul birincisiyim!"

"Evet inek çocuğun tekini döverek."

"Göğüslerimi görmek istemişti!" diye sessizce çığırdım.

"Her neyse, Calum Hood'u döverek, ya da senin deyiminle geleceği ile oynayarak, nereye varacağını sanıyorsun, herkese kim olduğunu söyleyecek."

"İkinci tekmeyi atmamam karşılığında söylemeyeceğimi söyledi."

"O piçin sözüne inandın mı?"

"Eh ikimizde birilerinin bir şey bilmemesini istiyoruz." diyerek gülümsedim.

"Daha açık konuşur musun?"

"Calum Hood'un bu okula gelmesinin özel bir nedeni var, bende onu öğrendim."

"Peki neymiş bu özel neden?"

"Dediğim gibi kimsenin bilmesini istemiyor."

"O orospu çocuğunun sırrını mı koruyacaksın?"

"Bir şeylerden emin olması gerekiyormuş." Ashton yumruklarını sıktı.

Bir şey demeden bana omuz atarak sınıftan dışarı çıkmıştı.

Ağzımı bıçağın bile açmayacağını bildiği halde bana sinirlenmesi saçmaydı.

Ashton bana güvenerek sırlarını söylüyordu fakat bana güvenen başkalarının, tamam Calum güvenmiyordu fakat bunu saymıyordum, sırlarını ona söylemeyince suçlu ben oluyordum!

Ashton'ın adını bile hatırlamadığı bir kız yüzünden kavga etmişlerdi ve birbirlerinden sinirlerini çıkarana kadar dövüşmelerine izin vermiştim.

Daha sonra benim aptal arkadaşım Ashton gururuna yediremeyip arenaya davet etmişti fakat Calum kardeşi onun dövüşmesini istemediği için reddetmişti.

Birde son olarak beni Ashton'ı kendimden uzaklaştırmam için tehtit edip bir süre takip etmişti.

Nefesimi dışarı vererek sınıftan çıktım.

Tekrar müzik odasına ilerleyip kapıyı kitledim.

Arp'ın tellerine dokunduktan sonra notalarını ezbere bildiğim Get Lucky'i çalmaya başladım.

Klasik müzik kadar beni rahatlaran bir şey yoktu.

Notalar sonra erdiğinde elimi öylesine tellerde gezdirmeye başladım.

Islıkla kendimce çaldığım ritme ayak uydurdum.

Kilitli kapıyı açmaya çalışan birini görünce kalkıp kilidi çevirdim.

Luke Hemmings ile Tessa Clouds el ele sırıtıyorlardı.

"Git otlayacak başka bir yer bul İnek." bakma zahmetine bile girmeden utanmış taklidi yaparak sınıftan dışarı çıktım.

O piyanonun tuşlarına bir daha dokunmak istemiyordum.

Ana koridorların aksine dar olan bu koridorda içim daralmıştı.

Aniden omzum kavranınca Luke Hemmings'in kolunu kırmanın eşiğine germiştim.

Bu bir refleksi biri kolunu uzatırsa çevir ve kır.

Kolunu hemen bıraktım.

"Bir daha ki sefere ses ver yoksa tereddüt etmem kırarım."

"Kalbimi mi?" diyerek o yavşak yamuk hülüşü ile bana baktı.

"Kalbini mi acaba?"

"Niye bana karşı sertsin? Ashton veya başkası ödevini yapmanı isteyince klasik bir inek gibi pusup kalıyorsun-"

"Sana hiçbir şey yapmamama rağmen benim etüt aldığım günlerde biyolojiciyi ayarttın Luke, Avusturalya'dan gitmek istiyorum, ailem acayip zengin değil ve iyi bir üniversiteye girmem için notlarım iyi olmalı, bunun yanında sosyal olmalıyım ve-" derince bir nefes aldım.

"Tessa'nın yanına dön ve piyano ile arptan uzak durun." diyerek sırtımı ona dönüp ilerledim.