Bayan Seed benim aralarında Luke ile geçen ilişkiden haberim olduğunu bildiği için sınıfta kağıdımı yanlış okuduğunu söyleyerek notumu A++ yapmıştı.
Bu yüzden günüm öğlen yemeğine kadar oldukça güzel geçiyordu.
Elimdeki kitaplar yeri boylayıp sırtım aniden öğrencilerin dolaplarına çarpılınca acıyla inledim.
Eski çürüklerim sızlayınca beni duvara yaslayan kişiye tekme attım.
Luke acıyla inledikten sonra benden biraz daha uzaklaştı.
"Nasılsın Akila, tehdit kullanarak puan yükseltmek nasıl bir duygu?" diyerek bana sırıttı Luke Hemmings.
"Hey Luke, neden biyoloji hocamızı bir tur daha sikmiyorsun?" diyerek tısladım.
"Satranç kulübümüzün biricik başkanına böyle cümleler yakışmıyor A-ki-la."
"Adımı kulağıma hecelediğinde tahrik olup ayaklarına kapanmamı mı bekliyorsun Luke." derken gözlerimi devirdim.
Eli eteğimin altına ilerlediğinde dikkati dağılmış Luke Hemmings'e iyi bir sağ kroşe geçirdim.
Geriye doğru sendelediğinde aparkat ile karşı duvara kadar gerilemesini sağlamıştım.
"Sakın bana bir daha dokunayım deme seni yavşak." dedikten sonra yerdeki kitaplarımı topladım.
Yakınlardaki dolabıma gidip eğildim.
Ne yazıkki üstten bir dolaba sahip olacak kadar şanslı değildim.
Altın grubun masasına yakın Ot Yiyenler Masası'na oturdum.
"Akila bütün okul seni konuşuyor, Luke Hemmings'e çıplak resimlerini fırlatmışsın diyorlar!" diye konuşmaya başladı Summer. Ağzımdaki suyu püskürttüm.
Liseliler birbirini neresiyle dinliyordu?
"Benden ödevlerini yapmamı istiyordu ve bende bundan bıktığım için suratına fırlattım ve küfredip çıktım."
"Ciddi misin? Eğer Luke seni rahatsız ediyorsa abime söyleyebilirim." Summer'ın abisi cezaevinden yeni çıkmıştı.
Uyuşturucu satıcılarının olduğu bir kavga yerinde bulunmaktan girmişti ama Summer bunu insanlar ona bulaşmasın diye abartarak anlatıyordu.
"Merak etme hallettim." diyerek gülümsedim.
"Bir şey yemeyecek misin?"
"İştağım kaçtı ama salatandan biraz alabilirim?"
"Elbette!" diyerek salatanın olduğu tarafı bana çevirdi.
"Akila, matematik ödevlerimi hemen almam gerek, Bay Greene istedi."
Başımı anladım şeklinde salladım.
Boş sınıfa girdiğimizde soran gözlerle bana baktı.
"Akila Luke sana hesap sormak şeklince bir şeylerden bahsediyordu. Sana bulaştı mı?"
"Sağ kroşem ve aparkatımla tanıştı." diyerek sırıttım.
"Sen deli misin? Luke göründüğü kadar aptal değildir Kila, fark edebilir."
"Ash endişelenme, sizin deyiminizle 'kız' gibi vurmadım ama bir daha bana bulaşmayacağından eminim. Sorarsa abimin öğrettiğini söylerim."
"İyi de senin abin yok ki?"
"Luke bunu biliyor mu ki?" diyerek sırıttım.
Defterimden yırttığım birkaç kağıdı Ashton'a verdikten sonra sınıftan çıktıp yemekhaneye döndük.
Summer'ın salatasını yedikten sonra müzik odasının yolunu tuttum.
Terleyen saçlarımı insanların olmadığına emin olduğum bir zamanda tepeden topuz yaptım.
Ensemi kazıttırmış ve renkli yapmıştım tabii birde boks eldiveni dövmem vardı.
Biri bas gitar çalıyordu ve bu konuda oldukça iyi olduğunu söyleyebilirdim.
Topuzumu açıp tekrar içeri girdim.
"Vay canına gerçekten iyi çalıyorsun!" diyerek gülümsedim.
"Teşekkürler." diyerek bana döndüğünde karşımda Calum Hood'u beklemiyordum.
"Hassiktir, Cal-Pal?"
"O adı nereden biliyorsun..." Gözlerini pörtleterek bana bakarken çenesi aşağı düştü.
"Siktir, sen Aşil Kızı'sın!"

ŞİMDİ OKUDUĞUN
clever | l.h
FanfictionAkila okulunun en parlak öğrencisiydi. Yıl sonuna yaklaşırken onun 1. olmasını engelleyen tek ders olan Biyoloji'ydi. Biyoloji Öğretmenleri ise Akila'ya ders vermek yerine Luke Hemmings adındaki bir öğrenciyle birlikte olmayı tercih etmişti.