clever | l.h

physical education

Bileklerimde biten taytı giyip bir beden küçük spor atletini üzerime geçirdim, son olarak Ashton'dan aldığım bol tişörtü üzerime geçirdim, vücudumda fazla morluk ve yara izi vardı. Sporda ne kadar başarılı olsamda Beden Eğitimi dersini hiç sevmiyordum çünkü genellikle suratıma atılan toplar veya takılan çelmelerle dolu olurdu. Onlara karşılık verebilirdim fakat bu kendimi ifşa etmemden başka bir şeye yaramazdı. Tenefüsün bittiğini haber veren zil çaldığında çoktan giyinmeyi bitirmiştim ve sonuç olarak herhangi birine gözükmeden giyinmiştim. Son olarak uzun saçlarımı aşağıdan bol bir at kuyruğu ile toplayarak dövmemi kapattım.

Ben çoktan sırama geçtiğimde spor salonuna Ash'inde girdiğini görünce afalladım.

Burada ne işi vardı, ve daha önemlisi Luke burada ne yapıyordu?

"N'aber Aşil Kızı?" diyerek kolunu omzuma koyan Calum Hood'a dönüp omuz silktim.

"Bana böyle seslenmekten vazgeç, adım Akila." Bu arada ona kötü bakışlarımı sunmaktan çekinmiyordum.

"Sakin ol, sadece ilk beden dersimden fotoğraflarının erkeklerin soyunma odasını süsleyen Koç'un gelmeyeceğine üzüldüm o kadar."

"Ne? Koç bu derse girmeyecek mi?"

"Evet onun yerine bu hafta başka bir sınıfla beden dersi işleyecekmişiz."

Kaşlarımı çatarak bakışlarımı Ashton'ın olduğu yere çevirdim.

"Kaşlarını çatmak yerine gülümsemeyi dene, bu hafta dört saat beden yapacağız." Bakışlarımı Ashton'dan çekip Calum'a çevirip ona kötü kötü baktım.

Calum'ın bahsetti bu sınıf Ashton ve Luke'un sınıfı ise ayağımı kırdım bahanesiyle revire gitmek en iyi seçenek gibi duruyordu.

"Kolunu falan kırdımla kaçabileceğini sanıyorsan bu dersi işleyecek Koç sağlık eğitimi almış."

Sarışın uzun boylu bir içeri girince tükürüğümü yutuyordum.

Kim olursa olsun gelen kişinin bir Hemmings olduğunu herkes anlayabilirdi.

Sarı saçlar, 1.90 üzeri boy ve o sırıtış.

Herkes sıraya girdiğinde boy farkından dolayı Calum, Ashton ve tabii ki Luke'tan uzaktaydım.

İki sınıfın toplam spor yapabilecek kişi sayısı 40 civarındaydı.

Raporu olan inekler, hastalar ve ayağı kırılmış Mark kütüphaneye yollanmıştı.

Onların birinin yerinde olmak için dua ediyordum fakat beterin beteri vardı.

Jack Hemmings, adının bu olduğunu söylemişti, koçun hasta olmasını ve onun yerine gireceğinden bahsediyordu.

İşin komik kısmı Jack,ve evet ona böyle seslenmemizi rica etmişti, dövüş sanatları eğitmeniydi.

Bizi vücut oranlarımıza göre eşleştirdikten sonra bokstan bahsetmeye başlayınca iyice gerildim.

Lütfen zamanımız yetmesin ve fiziksel eğiltime geçmeyelim diye dua etmeye başladım, fakat bize dört saatimiz olduğunu söyleyince derin bir nefes aldım.