clever but not a liar

624 41 26
                                    

Yanan sağ yanağımı tutarak Ashton'ların evine koştum.

Ailesinin evde olmadığını bilmenin rahatlığıyla kapıyı çaldım, bu sırada gözlerimden akan yaşları engelemeye çalışıp nefes egzersizlerimi yapmayı deniyordum.

Ashton kapıyı açtığı gibi buğulu gözlerim ve sümüklü burnum ile ona sarıldım.

"Bıktım artık, cidden bıktım!" dedikten sonra derin bir nefes aldım.

Burnuma dolan parfümün kokusu kesinlikle Ashton'a ait değildi.

Kafamı kaldırdığımda ellerimi doladığım belin Ash'inkinden daha ince olduğunu fark ettim.

Luke Hemmings şaşkın gözler ile bana bakıyordu.

Sarılıp sarılmaması konusunda kararsız bir şekilde ellerini havada tutmuş soru soran gözleri üzerimde dolaşıyordu.

Beynim kendini savunma moduna alırken göz yaşlarım aniden kesilidi ve topuz yaptığım saçlarımdan çıkan kulağımın arkasındaki perçemi sağ yanağımı kapatacak şekilde serbest bıraktım.

"Senin burada ne işin var?" sesim sanki 5 saniye önce ağlamıyormuş gibi normal çıkmıştı.

Bazen ben bile kendime şaşırıyordum.

"Maç izliyorduk, asıl senin burada ne işin var?"

"Ashton'ın ödevlerini getirecektim, sinirim bozuldu ve artık ödevlerini yapmaycağımı söylemeye geldim."

"Vay canına, Ashton diye bana sarılacak kadar sinirin bozulmuş olmalı?"

"Kapa çeneni bunlar seni ilgilendirmez, Ashton nerede?"

"Diğerleri ile bira almaya gitti, mısır patlatmayı bilen tek ben varım diye beni evde bıraktılar." diye gereksiz uzun bir açıklama yaptı Hemmings.

"Anladım, Ashton'a geldiğimi ve ödevleri bir tarafına sokmasını söyle." diyerek iç geçirerek geldiğim yoldan geri döndüm.

Bahçe kapısına gelmişken bana seslendi.

"Hey Akila!"

Sendeleyerek durdum.

"Parlak bir öğrenci olabilirsin ama yalancı değilsin."

~

Sokak köpeklerinin bile rüya görmeye başladığı bir saatte yatağımda dönerken camıma atılan taş ile yerimden sıçrayarak penceremin kenarına koştum.

Camı açtığımda Ashton alt kattaki pencere demirinden yukarı tırmandı.

"Sana Luke'un bir şeyler farkedecek demiştim!" diye seslendi kısık bir şekilde.

"Benim hatamdı." diye mırıldandım pencerenin boşluğuna oturduğunda.

Kollarımı beline sardıktan sonra hıçkırıklarımı yutmayı denedim.

"Akila..." Olanları anlatmak istiyordum ama hıçkırıklarım buna izin vermiyordu.

Babam olduğunu iddaa eden o herif notumu A++ yapmak için kimlerin altına girdiğimi ona göre kibar bir şekilde sormuştu.

clever | l.hHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin