Bu gün bu kısmı kısa tutucam. Sizden tek isteğim vote ve yorumlarrrr... ! ^_^
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Olanlara inanamıyorum. Bu nasıl bir hayat böyle? Ben annem ve babam için üzülüp gözyaşı dökerken meğer yaşıyorlarmış. Hem de Melody ve Jeniffer'ın dediğine göre cennet gibi bir yerde. Bense onların yokluğunda acılar içinde kıvranan bir hiç.
"Burda napıyorsun? Seni yatakhanede bekliyorduk." dedi Jeniffer. Geldiğini fark etmemiştim.
"Şey, ben..."
"Hey, dur bir dakika, sen ağlıyor musun?"
"Hayır?"
"Evet demek istedin herhalde. Seni anlıyorum durumu kavrayamıyorsun. Ama zamanla alışırsın. Sana anlatmadığımız şeyler de var. Gizli bilgiler...
"Anlat o zaman. Kendimi toparlayacağım. Merak etme."
"Pekala. Annen ve babanın bir şeylerden kaçıyor olabileceğini söylemiştim. Aslında neden kaçtıkları çok bariz."
"Neden?"
"Savaştan. Yıllardır barış içerisinde olsalar da bir savaş patlak verdi. Periler ve cadılar arasında."
"Annemle babam bir peri miydi yoksa cadı mı?"
"Bunu bilemem. Ayrıca erkekler dünyalı olur. Onlar da seçilmiştir aslında. Ama onların özel gücü yoktur."
"Niçin savaşıyorlar peki?"
"Büyülü dünyayı yönetmek için bir peri bir de cadı gerekir. Genelde bu çiftler birbirleriyle anlaşacak şekilde seçilir bilgeler arasından. Ama birileri işleri karıştırmış ve sıradaki bilge periyi öldürmüş veya kaçırmış. Tabi bunu iki taraf da bilmiyor. Kabul gününde ikisini de tozlu mindere oturttuklarında anlaşamamışlar. Cadılar perileri suçlamış. Ama periler önceden böyle huysuz olmadığını, üstelik sihirli kuyunun da böyle söylediğini anlatmışlar. Cadılar kontrol için kuyuya gitmiş. Normalde eğer doğru kişiyse kuyunun üstünde bir sis olması gerekiyormuş. Evet sis varmış ama 5 saniye
sonra yok olmuş. Bunun üzerine cadılar perileri yalancı ve hileci olmakla suçlamış. Periler de bilge perinin yanına gitmişler. Ona olanları anlattıklarında cevap cermemiş ve ertesi gün çekip gitmiş. Yanında Büyülü Dünyanın parıltılı anahtaryla beraber.Durum böyle olunca savaş çıkmış. Periler eski bilgenin kaçırıldığını veya öldürüldüğünü yerine başka birinin gelip anahtarı çaldığını düşünüyor.""Uzun hikayeymiş. Ama bu çok kötü olmuş. "
Merak ediyorum da bütün bunları nereden biliyor acaba."Bunları nereden biliyorsun?"
"Büyük Kitaptan.Orada Büyülü Dünyada yaşananlar yazar. Her saniye devam eder bu."
"Ilginç."
"Neyse. Bu kadar yeter. Sanırım artık her şeyi öğrindin."
"Öyle görünüyor."
"Artık eğitimlerin başlayabilir. Gel benimle."
Beraber sınıftan çıkıp yetimhanenin koridorunda yürümeye başladık. Birden bir el bizi çekti. Çok korktum!
Ama bu Bayan Patherline 'a benziyor. Harika. Bütün günümü bu korkunç cadıyla geçireceğim!"Demek geldiniz. Güzzeeell..."
Bu kadından tırsıyorum."Eğitimlerine başlayabiliriz."
Önce çeşitli eşyaları havalandırdım. Daha sonra bana cinsimi sordu! Her şeyi anlattım. O da ortak sihir ve büyüleri belki de özel güçleri öğrenebileceğimi söyledi. Ve hala düşünüyorum... Düşünüyorum...
"Ben UÇMAK istiyorum!"
"Hım... hım...mmm..."
Garip sesler çıkarmaya devam etti. 6 saniye kadar.
"Zor bir seçim. Olsun. Başlayalım. Öncelikle içindeki gücü hak etmen gerekiyor. Bunun için de küçük bir iyilik gerekiyor."
"Bir kediye su vermek gibi?"
"Hayır. Birinin hayatını kurtarmak, onun yerine tutsak olmak, bir gizi çözmek..."
"Bunlar çok zor şeyler!"
"Kitabımda zor kelimesi yoktur. (Bunu yazmadan edemicem. Hiç olmadı kitabımda olduramassııın. :) Özür dilerim. Kendimi tutamadım) Artık bir seçim yaptın, geri dönüşü yok.(Bu son söz veriyorum. Nasıl denk geldi böyle? Yaydan çıkaan ok geri dönemez kimse kararını değiştiremez... :) Çok özür diliyorum. ) "
Harika! En önemli seçimi de çöpe attığıma göre yoluma devam edebilirim!
"Bu kadar. Ne zaman yerden biraz yükselirsen o zaman eğitime de gelirsin. Burda işin kalmadı. Ama durr! Hepinize söylemem gereken bir şey var."
Melody ve Jeniffer kıkırdamayı kesip Bayan Patherline'a döndüler.
"Kızlar... Büyük kitap. Kayıp. Yok oldu. Biri onu çalmış olmalı. Üstelik geçmişini de silmiş. O zamana ait görüntüler yok!"
"O zaman bu Büyülü Dünyadan biridir demektir." dedi Melody
"Evet. Öyle. Vee kızlar... Emily yani sahte Emily de kayıp."
"Ne!!!"
Bunu hep birlikte söylemiştik.
"Evet. Büyülü Dünyada süren savaş, parıltılı anahtar ve büyük kitabın kayboluşu. Üstelik Emily'nin ortadan yok oluşu. Hepsi birbiriyle bağlantılı gibi."
Bence de bu işte bir iş var. Kalıbımı basarım Sehte bilge peri ve sahte Emily aynı kişidir!
"Kızlar, yatakhaneye dönebilirsiniz. Yapabileceğiniz bir şey yok."
Hep birlikte yatakhaneye döndük. O haklıydı. Emily yoktu. Ve o her kimse beni kandırmıştı! Bu çok fenaydı. Ben ona inanmıştım. Eski arkadaşı -olmayan arkadaşı- Petty için üzülmüştüm! Nefret ediyorum her şeyden! Hiç kimseye güvenim kalmadı. Melody ve Jeniffer'a hatta Bayan Patherline'a bile gerçekten güvenip güvenemeyeceğimi bilmiyorum. Yapabileceğim tek şey akışına bırakmak olacak. Galiba artık durumu kavrayabiliyorum...