Selem! Sıradaki bölüm de geldi işte. Bu fantastik hikaye meselesi hakkında ne
düşünüyorsunuz? Vote ve hikaye yorumlarınızı da bekliyorum! ^_^--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Ders te nerdeyse patlamak üzereydim. Neyski sonunda zil çaldı. Ben de koşaradım lavaboya gittim. Ve tam 4 dakika 18 saniyedir burda bekliyorum. Hala gelemediler. Bu bir şakaysa çok ciddiyim ikisini de boğazlayacağım! Ben bunları düşünürken kapı sesiyle hayata döndüm. Ah, demek Melody ve onun sadık arkadaşı Jeniffer "hazretleri" zahmet edip yanıma teşrif etmişler.
"Gel benimle." Dedi Melody beni arkasından sürükleyerek. Bu kız deli olmalı! 3'ümüzü de aynı tuvalete tıktığına göre. Ne söyleyecek çok merak ediyorum doğrusu. Birden duvarı yumruklamaya başladılar ardından itmeye. Ben tam o ikisine bir çift laf söylemek üzereyken duvar yarıldı! Resmen yarıldı! Bu da halamın evindeki gibi bir tür gizli geçit sanırım.
Içeriye girdik. Içeride bacakları kırıldı kırılacak sözümona "sandalyeler" vardı. Sandalyeden başka her şeye benzeyen sandalyeler..."Otur..."
Melody "Sana anlatacaklarımız olduğunu söylemiştik." dedi. Ardından yan gözle Jeniffer'ı süzerek devam etti."Bak... Söyleyeceklerimize inanıp inanmamakta serbestsin ama inansan iyi olur. Kendi iyiliğin için... O inanmadı ve bu onun sonu oldu..."
Buraya beni korku hikayeleri anlatmak için sürükledilerse dediğim gibi ikisini de boğazlayacağım!
"Siz neden bahsediyorsunuz? Kim inanmadı, neden bu onun sonu oldu... Anlamıyorum. Buraya beni korkutmak için getirdiyseniz bu hiç..."
"Hayır, hayır bir dakika bekle. Biz seni buraya korku hikayeleri anlatmek için getirmedik. Biz doğruyu söylüyoruz. Bekle her şeyi öğreneceksin."
"Melody'nin kusuruna bakma, o gizemli konuşmayı sever. Her şeyi ben anlatırım."
Yeniden birbirlerine baktılar. Sonunda Jeniffer konuşmaya başladığında ayılıp bayılıyordum!
"Başlıyorum... Bak, sen de bizdensin yani sende de güç var. Biz hissettik."
"Herkeste var?"
"Bu öyle bir şey değil. Özel güçlerden bahsediyorum. Uçmak gibi. Veya geçmişe gitmek. Veya olacak olanları hissetmek. Hepsi birer güç. Ve bunlar eğitilip geliştirilebilir. Yani sen de bir gün gücüne güç katıp geçmişe gidebilir veya uçabilirsin! Ama önce..."
Doğru kelimeyi bulmak için bekledi.
"Önce... Gücün neyle başladı? Her gücün bir gözükmesi olur. Aslında güç içimizde. Yalnızca biz değil diğerlerinin de. Ama onlar güçlerini fark edemeyecek kadar körler. Tek yapmaları gereken güçlerini keşfetmek aslında ama yapamıyorlar. Bu yüzden biz özeliz. Biz yapabildik. Şimdi söyle... Güç sana nasıl gözüktü?"
"Güç mü? Üzgünüm ama benim böyle bir yeteneğim yok. Sihirbaz olmadığım için çok üzgünüm. Şimdi gitmem gerek."
"Hayır, bekle! Biz hiçbir zaman yanılmadık. Iyi düşün, hatırla!"
Tam çekip gidiyordum ki... Birden aklıma geldi. Rafı yerinden sökmüştüm. Ve bir vazoyu havada uçurmuştum. Tanrım nasıl da unuttum!
"Şey, galiba bir şeyler olmuş olabilir."
"Hıh! Biliyordum. Ne oldu?"
Onlara anlatmalı mıyım? Pekala bunun hakkında çok şey biliyormuş gibiler.
"Ben... Eşyaları havada uçurdum. Sanırım...
"Vay be! Bu harika olmalı. Tamam sen de bizden birisin. Gerçeği öğrenme vaktin geldi. Sana bütün insanların içinde güç olduğunu söylemiştim öyle değil mi?"
"Evet."" Ama bazılarının keşfettiklerini yani bizim keşfettiğimizi ve özel olduğumuzu da söylemiştim. Aslında keşfetmemizin de bir nedeni var. Normal insanlar yapamazlar. Bu imkansızdır. Güç onlarla beraber içlerinde yaşar. Ama keşfedilemediği için içlerindeki güç, kısa süre sonra ölür. "
"Yani?"
"Yani... keşfetmenin nedeni, annen."
"Nasıl yani?"
"Ancak büyülü dünyadan birinin kızı içindeki gücü keşfedebilir. Yani senin annen de cadı veya bir peri."
"Ne! annem bir büyülü yaratık mıydı!"
"-Mıydı derken ne demek istedin?"
"Benim annem ve babam bilemiyorum 2-3 veya 4 yıl önce bir trafik kazasında öldü."
"Hayır, ölmüş olamaz bu imkansız. Senin annen de baban da yaşıyor."
"Bunu nerden biliyorsun ki?"
" Ben insanların, aynı kandan olduğu kişilerin yaydığı gücünden onların yaşayıp yaşamadığını da anlayabilirim. 1 yıl oldu gücümü eğitmeye başlayalı. Yeni annen ve baban yaşıyor!""Ama öyleyse ben neden her şeyi öyle hatırlıyorum. Neden akrabalarım da onların trafik kazasında öldüğünü söylüyor o zaman?"
"Annen ve baban Dünyada yaşamaktan vazgeçmiş olabilir. Bunun için de kendilerini bir kazada ölmüş gibi gösterebilirler. Basit bir kopyalama yöntemiyle bu yapılabilir."
"Inanamıyorum. Beni terk ettiler demek?"
"Hayır, bu seni terk ettikleri anlamına gelmez. Bir şeyden kaçmış da olabilirler."
"Onları nasıl bulabilirim?"
"Bulamazsın. Onlar seni bulabilir. Büyülü Dünya'yı da bulamazsın. Bu da zaten onları bulamaman anlamına gelir."
Şimdi düyşünayorum da... Hiçbirimizin kaydının olmaması garip değil aslında. Bir şey yada bir şeylerden kaçıyorlardı. Beni de alacaklardı ama alamadılar!
"Güçlerinizi nasıl eğittiğiniz peki?"
"Bayan Patherline. O bir cadı. Ama iyi bir cadı. O bizim güçlerimizi eğitmemizde yardımcı oluyor."
"Çok soru soruyorum ama 1 şey veya 2 şey daha sorabilir miyim?"
"Elbette." dedi Melody. Bizi dinlerken sıkılmış olmalıydı.
"O bize inanmadı dediniz. Bu onun sonu olmuş. O kim peki?"
"Şey... Bu seni etkileyec@1k ama... "
"Hayır bir şey olmaz. Söyle, hadi söyle!"
"O kız Emily'di. Bize inanmadı. Ve bir gün kendi gücünün kurbanı oldu. O çok güçlüydü. Her şeyi kaldırabilirdi. Ve bir gün... bir ağacın kütüğüne yaslanmıştı. Ve ağaç öteki tarafa devrileceği yerde üstüne devrildi. Sanırım hem itmiş, hem de çekmiş olmalı. Çok üzgünüm. Bayan Patherline bile onu kurtaramdı."
"Bu çok korkunç! Peki ama benim konuştuğum kız kim o zaman?!"
"Işte bunun cevabını bilmiyoruz. Bizden haberdarlar bu yüzden Emily'nin kılğına girdiler. Yani, bence böyle."
"Çok korkunç... Ben, ben "özel" olmak istemiyorum!"
"Ama öylesin. Iyi yandan bak, bir çok güzel şey yapablirsin!"
Bu sırada zil çaldı. Duyduklarıma inanamıyordum.Annem ve babamın yaşaması, gizli güçler... Hepsi çok tuhaf şeyler. Bilemiyorum. Sanırım kendimi odama kapatacağım ve 24 saat boyunca hiç çıkmayacağım!!!