Bir sigara yaktı.Çakmağı masaya bıraktı ve elini çenesinin altına dayayıp ekranda üç kızın kameraları inceleyişini izledi.
Bakışları yumuşaktı,biliyordu Defne'nin ayrıntıları hemen farkedecek zekaya sahip olduğunu.Pratikte dağınık ve üşengeç bir görüntü çizse de aslında içinden etrafındakilere güldüğünü biliyordu,tıpkı ona Defne denmesinden nefret edeceğini Asel diye seslenmelerini isteyeceğini bildiği gibi.
Sandalyesinden kalkıp masaya ellerini dayadı ve yüzünü ekrana yaklaştırdı.
Defne'nin kameralar arasında dolaşırken öğrenci kayıtlarını depoladıkları dolabı buluşunu izledi.Dosyaları hızla karıştırıp kendi adını aradı,bulamayınca kaşlarını çattı.
Hadi Defne,beni hayal kırıklığına uğratma,düşün,yemi yut.
Kız hala kaşlarını çatarak dolaba bakıyordu.Sonra diğer iki kıza seslendi,hızla birşeyler söyledi.Kızlar onu onaylayıp gelmek için kullandıkları mankene yerleşti.
Defne'nin gözleri izlendiğini farketmiş gibi doğrudan kameraya baktı.
Adam elini yavaşça kaldırıp ekrandaki kızın üzerine dokundurdu ve yutkundu.
Sadece iki saniye sürmüştü.Defne gözlerini yere çevirip kendi mankenine yaklaştı.
Adam onların oradan güvenli bir şekilde ayrıldığından emin olduktan sonra ekranı kapatıp kafasını elleri arasına aldı.
Onu izlediğini görmüştü.Kamerayı daha iyi bir yere gizlemeliydi.
Dişlerini sıktı avuç içlerini gözlerine bastırdı.
Sonra gevşeyip oturduğu yerde doğruldu.
Gülümsedi.
"Birdahaki sefere,seni bu kadar hafife almam Defne."
***
"Kızım bir dursana!Ne çekiştiriyorsun yürüyorum işte."
Zeynep söylenip durduğu için Mel homurdanıyordu,bende onlara on saniyede bir 'sessiz olun' uyarısı yapıyordum.Sonunda odaya kendimizi attığımızda Zeynep'in yanakları hızlı hareket etmekten pembeleşmişti ve Mel bana 'umarım bizi böyle sürükleyerek yatakhaneye getirdiğine değecek birşey söyleyeceksindir yoksa yumruğu koyarım' der gibi bakıyordu.
Nefes alış verişim normale dönünce onlara baktım.
"Yaptığımız aptallıktı.O kameralardan tüm okulu izleyen kimse o odayı da izliyordu.Daha önce oraya gitmenize rağmen farketmediniz öyle mi?Delirdiniz mi?Her anımızı izliyordu birisi.Gördüm.Duvardaki çatlak arasına gizlenmiş kamerayı gördüm."
Melike gözlerini kocaman açtı.
"Tahmin etmiştik."elleriyle yüzünü serinletmek için ileri geri salladı,"Ama daha önce üç kere indik aşağıya.Kimse ses çıkarmadığı için sorun olmayacağını düşündük."
Kafamı iki yana salladım.
"Bu tamamen düşüncesizlik." Tereddüt ettikten sonra sesimi alçaltarak devam ettim."Tuzaktı.Dosyayı arayacağımı biliyorlar,muhtemelen vazgeçmem için sahte dosya hazırladılar ve sizin beni aşağı indirmenizi beklediler.Her hareketimizi izlemişler gibi hissediyorum."
Bu tüylerimi ürperten bir düşünce olduğundan daha fazla üzerinde durmak istemedim.Defne olarak kayıtlı dosya görmüştüm,ama sonra beni yıllarca takip edip tam da o dosyayı bulduğumda kaçırdıklarını ve alıp almadıkları hakkında tek kelime etmedikleri aklıma gelmişti.Bu kadar önemli görünen bir şeyi önce benden gizleyip sonra da neredeyse altın tabak içerisinde sunmaları aldatıcı gelmişti.Ciddi meseleler olduğuna emindim ve şimdiye kadar hiçbirşeyi bu kadar kolay kazanmamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp
Teen FictionDoğruyu bulmaya çalışırken kaybolmuş bir kızın hikayesi. "Hiçbirşeyi bilmediğin,emin olmadığından ve kimseyi sevmediğin halde gülümsemek zorunda olmak benim durumumu açıklar sanırım. Bu, parmak uçlarınızdan başlayıp her hücrenizi alevlendirecek sess...