"Ve bunu ben yapıyorum çünkü?" diye homurdandım elimdeki, büyük ihtimalle binlerce dolar edecek olan dosyaya bakıp kaşlarımı kaldırarak.
"Çünkü sen benim kardeşimsin ve senden başkasına güvenebileceğimi sanmıyorum Nara."
Yüzümü buruşturdum. "Neden bu kadar sırnaşıksın Hoseok? Karanlık prense yakışmıyor bu hareketler." dedim ve alayla dudak büzdüm.
Elimdeki dosyayı alarak iç çekti, büyük ihtimalle ne kadar berbat bir kız kardeş olduğumu düşünüyordu içinden. Onun da çok iyi bir abi olmadığı açıktı, kardeşini karanlık dünyada yetiştirmeyi seçmişti ve benim için yanlış kararlar vermişti. Onu suçlayamazdım, hem annemin hem de babamın görevini üstlenmek kolay değildi.
Gülümsedim ve dosyayı tekrar elinden alarak sırıttım. "Bunu yapabilecek tek kişinin ben olduğumu söylersen yaparım." dedim ukala sayılabilecek bir diksiyon takınarak.
"İşlerim var Nara, yapacak mısın yapmayacak mısın? İlgili abiyi oynayacak günümde değilim, Kaplanlar yine bizim sığınağa sızmışlar. Tanrı şahidim ki bunu yapanı bulduğumda onu çıplak ellerimle boğacağım." diye hırladı ve yumruklarını sıktı.
Kaplanlar, ne güçlü ne de güçsüz sayılabilecek bir çeteydi ama gizli işleri gerçekten iyi yapıyorlardı. Birkaç kere daha bizim içimize karışmış, gizli bilgileri çalmışlardı. Bu cesaret isteyen bir şeydi, biz Tilkilerdik. Adımızı duyduklarında titreyen insanlara bile şahit olmuştum, en iyisiydik.
Şey, Akrepler'i saymazsak.
"Neymiş peki bu 'fazla özel' görev?"
Sorumu duymamış gibi yaptı ve dosyayı işaret etti. Gözlerimi devirme isteğime son anda engel oldum ve dosyayı parçalayarak açtım. Hoseok'un sabırsız tavırları yine kendini belli etmişti, ayağını yere vurup duruyordu. "Kes şunu." diye tısladım. Obsesif insanlar her zaman sinirimi bozuyordu.
Sözümü dinleyip ses yapmayı kestiğinde derin bir nefes aldım ve kağıtları dosyadan çıkarıp incelemeye başladım. Akrepler hakkında birkaç gizli bilgi vardı, bu başarılı sayılırdı çünkü Akrepler neredeyse bilinmezlerdi. Sığınaklarının nerede olduğunu dahi bilmiyorduk, bu korkutucuydu.
Bilgileri hızla gözden geçirdikten sonra bir sonraki kağıda geçtim. İlk cümleyi okuduğumda ağzımdan küçük bir inilti kaçtı, bunu gerçekten bana mı yaptıracaktı?
"Hoseok?" dye mırıldandım gözlerimi kağıttan ayırmadan. "Benim Akrepler'e sızıp, çete liderini öldürmemi mi istiyorsun?"
Y/N: Ehe, ben bile heyecanlıyım , beklemede kalın!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
love is a losing game | jungkook
Fanfiction"Bu sefer aşka oynamaya var mısın?" | Tamamen @anidendolunay 'a ithaf edilmiştir.