Taehyung başını kalırıp yanına oturan çocuğa boş gözlerle baktı.
"Boş değil mi?" diye sordu Jimin alaycı bir ifadeyle.
Taehyung çantasını alıp sırasının altına sıkıştırdı.
Bu kadar boş sıra varken neden bu sıra diye düşündü Taehyung.
Aslında bu sorunun cevabını Jimin'de bilmiyordu. Bedeni istemsizce onu Taehyung'un sırasına sürüklemişti. Belki de en arka sıra uyumak için ideal sıra olduğu için o sırayı seçmişti.
Jimin iç çekerek;
"Soruma cevap vermedin? Her neyse bunu evet olarak kabul ediyorum." diyerek yan sıradaki onu inceleyen kıza göz kırpttı.
Kız gözlerini Jimin'den kaçırıp önüne döndü.
Taehyung zil çaldığında biraz tedirgin olmuştu. Tekrar o çocuklarla karşılaşmak istemiyordu. Kafasını masaya gömüp beklemeye başladı.
Teneffüs bitmişti. Zil çaldığında Taehyung derin bir iç çekerek kafasını kaldırdı. Belki de bugün gelmiyeceklerdi. Onunla uğraşmıyacaklardı.
Taehyung okulda pekte sevilen biri değildi. Bu okula başladığından beri onunla uğraşan bir çete ve kızların ağzından düşürmediği -yapmadığı halde- olayları vardı.
Jimin ise ona bakan kızlara sırıtarak koridorda dolanıyordu.
"V yine dayak yemiş." Diyerek güldü öğrencilerden biri.
"Ya onu bırakında bu gelen çoçuk büyük bir iş adamının oğluymuş."
Jimin duvara yaslanarak onun hakkında yapılan dedikoduları dinlemeye başladı.
"Hadi canım sende! Bu kadar zenginse bu okulda ne işi var?"
Jimin kafasını arkaya doğru yatırarak güldü.
"Ah doğru! En yakın arkadaşını bıçakladığını bu yüzden hapise girdiğini duydum" Diye titredi sarıl saçlı kız.
"Ah bu ürkütücü."
Jimin daha fazla dayanamayarak onlara doğru yürüdü.
Kızlardan biri Jimin'in onlara doğru geldiğini fark ettiğinde konuyu direk derslere çekmesi Jimin'in biraz komiğine gitti.
...
Öğle arasında Taehyung yemeğini alıp boş masalardan birine oturdu. Bu saate kadar Myung ve çetesi onu rahatsız etmemişti. Önündeki pilava baktı. Önündeki tabağın çekilmesiyle irkildi. Kafasını kaldırıp baktı. Myung'du.
Ah işte başıyoruz diye geçirdi içinden V.
Myung, Taehyung'a hiç hoş olmayan bir ifade ile bakıyordu.
Taehyung ayağa kalkmak istesede omzundaki el buna engel oldu.
"Daha konuşmaya başlamadım bile." Dedi Myung.
"Ne-ne istiyorsun?" diye kekeledi V.
Myung birden ayağa kalktı ve kahkaha attı. Artık bütün gözler onların üzerindeydi.
"Ne mi istiyorum?" diye bağırdı Myung.
Birden masaya iki elini koyarak Taehyung'a doğru yaklaştı.
"5 gün uzaklaştırma." Dedi Myung sessizce.
Taehyung ne demek istediğini anlamamıştı.
"Ah! Lütfen Taehyung salağa yatma."
"Annen şuan müdürenin odasında." Dedi Myung'un çetesinden biri.
Myung gülümsedi. Bu gülümseyişi her zaman tanırdım.
"Şimdi.." dedi.
"Gidip her şeyin bir yanlış anlaşılma olduğunu söylüyorsün." Dedi Myung ciddi bir ifadeyle.
Tam ayağa kalkmış gidiyorken;
"Uzaklaştırma cezasını geri çekmeyi beceremezsen her neyse olacakları biliyorsun zaten." Dedi gitmemi işaret ederken.
KISACA ÖLÜRDÜ.
V kafeteryadan koşar adımlarla çıktı.
"Lanet olsun.Lanet olsun." Diye sayıklamaya başlamışken sert bir şeye çarptığını kendini yere bulunca anladı.
Başını kaldırdı. Çarptığı kişi okula yeni gelen çocuk Jimin'di.
Pekala Jimin hakkındaki dedikoduları duymuştu. Onun Myung ve çetesinden daha kötü biri olabileceği ortalıkta dolanıyordu. En azından Myung ve çetesi kimseyi bıçaklamamıştı.
Hemen ayağa kalkarak eğildi.
Jimin etrafına bakınarak,
"Ne yapıyorsun?" diye sordu.
"Özür dilerim. Ben istiyerek şey yani ben.." diye kekelemeye başlamıştı Taehyung.
Jimin tek kaşını kaldırarak başını salladı ve kafeterya ya doğru yürümeye başladı.
Taehyung derin bir nefes alarak rahatladı.
Müdürenin odasına ulaştığında annesi orda değildi.
Müdüreye olanların sadece bir şakadan ibaret olduğu,yüzündeki yaraların ise sokakta karıştığı bir kavga yüzünden olduğunu,annesinin onu yanlış anladğını, Myung ve arkadaşlarının bir suçu olmadığını, uzaklaştırma cezasını geri çekmesi gerektiğini söyledi.
Müdüre çok şükür söylediği yalana inanmıştı.
...
Jimin okul kapısından çıkarken arşında Kwang Soo (Avukatı)'yu görünce şaşırmıştı. Neden buraya gelmişti?
Ona doğru yürdü.
"Burda ne işin var?" diye sordu.
"Arabaya bin." Diyerek emir verdi avukatı.
""Haftada 2 kez psikoloğa gideceğini bilmiyorsun değil mi?" diye sordu arabayı çalıştırırken.
"Ah o mesele... Ona ( babasına) gideceğimi söylemedim." Dedi Jimin dışarıya bakarak.
"Ben hasta değilim." Diyerek ekledi.
Kwang Soo garip şekilde gülerek;
"Arkadaşını bıçaklayan benim değil mi? Daha sonra gardiyanı öldüresiye döven ah bekle cezaevinde bilmem kaç tane sorun çıkaran da benim." dedi.
Jimin sinirle gülümseyerek;
"Bu hasta olduğumu göstermez." Dedi.
"Hasta olup olmaman önemli değil. Sadece gidip o insanlara tedavi olup iğleşme sürecinde olduğunu göstermelisin."
Jimin avukatın ne demek istediğini anlamamıştı. Kimlere ne göstermeliydi?
"O insanlar?" diye sordu.
"Baban anlatmadı değil mi? Beni hatam konuşmayı başa sarıyorum. Babanın şirketinin tek varisi olduğunu sanıyorsun değil mi? Ancak..."
Jimin avuatın sözünü keserek;
"Varis mi? Hahaha. Neden babam sevmediği oğluna şirketini bıraksın ki?" diyerek güldü Jimin.
"Ancak şirketin tek varisi sen değilsin. Sorunun cevabı da bu." Diyerek arabayı durdurdu.
"Ne demek istiyorsun?" diye sordu Jimin.
Kwang Soo derin bir iç çekip;
"Bir kardeşe sahipsin."
"Ne?" diye bağırdı Jimin.
Kardeş mi? Bu da nerden çıkmıştı.
"O yüzden... Ne yapıp edip üst kurula hasta olmadığını kanıtlamalı şirketin başına SEN geçmelisin." Dedi.
"İstemiyorum." Diyerek arabadan indi Jimin. Onunla birlikle Kwang Soo'da arabandan indi.
"Baban şirketi sana bırakmak istiyor. Hiç tanımadağı oğluna değil." Dedi.
"S*ktiğimin hayatı." Diye mırıldandı Jimin.
...
Taehyung'un annesi kapıyı araladığında Taehyung başını masaya gömmüş hayatının ne kadar boktan olduğunu düşünüyordu.
"Taehyung." Diye fısıldadı annesi.
"Yemek yemelisin. " dedi.
Taehyung başını kaldırarak;
"Aç değilim." Dedi.
"Okuldan geldiğinden beri odadan çıkmadın.Bir sorun mu var?" diye sordu annesi.
"Sorun sensin." Diye bağırdı.
"Bugün okula geldiğini biliyorum. Sana durumu açıkladım değil mi? Neden üsteliyorsun? Anne ben kendi başımın çağresine bakabilirim. Artık küçük değilim. Sana ihtiyacım yok." Dedi.
Annesi, Taehyung'un bu söylediklerine biraz bozulmuştu. Bir anda yüzü düştü.
"Pekala. Buraya bırakıyorum. Acıktığında yersin." Diyerek odadan çıktı.
Annenin arkasından odadan çıkan Taehyung annesine sarıldı.
"Ben öyle demek istememiştim. Üzgünüm ben sadece..."
Annnesi oğlunun elini tutarak;
"Sorun değil. Benim hatam. Büyüdüğünün farkına varamadım. Sen benim gözümde bebek Taehyung'sun." Dedi.
Taehyung, annesini gülümseyerek bir kez daha sarıldı.
...
Taehyung hızlı adımlarla okulun kapısından çıktı. Bu sefer yakalanmamalıydı. Tekrar dayak yememeliydi. Arkasından gelen seslenişlere aldırış etmeden koşmaya başladı.
"Hey Taehyung! Seni yakacağımızı bildiğin halde neden kaçıyorsun?" diye bağırdı Myung arkasından.
Taehyung neresi olduğunu bilmeden bir sokak arasına girdi.
"Lanet olsun." Diye mırıldandı.
Çıkmaz sokak.
Myung onu sıkıştırdığını anladığında adımlarını yavaşlattı.
"Kaçmayı dahi beceremiyorsun." Dedikten sonra
Taehyung'un yakasından tuttu ve onu duvara doğru itti.
Taehyung, Myung'un onu ittirmesiyle sırtını duvara çarpmıştı.
O an ki acıyla yere yığılmıştı. Taehyung bugünde fena dayak yiyecekti.
Myung yerde yatan bedene doğru yaklaştı ve kahhaka attı.
"Bu annene bizi şikayet ettiğin için." Diyerek Taehyung'un karnına tekme attı.
Taehyung acıyla inledi.
"Bu da annenin gelip bizi müdüreye şikayet ettiği için."
Taehyung'un karnına sıkı bir tekme daha attı.
"Ah!" diyerek ellerini cebine soktu.
"Ve bu da canım istediği için."
Tekme atmaya hazırlanmışken arkadan gelen bir sesle durdu.
"Amma gürültü yaptınız." Dedi ses.
"Sende kimsin?" diye bağırdı Myung.
"Jimin." Diye fısıldası ses.
Ses Jimin'e aitti.
Jimin adımlarını hızlandırarak Taehyung'un yanına geçerek sırtını duvara yasladı.
Myung anlamsız gözlerle Jimin'e baktı.
"İşime karışmaya mı geldin?" diye sordu.
"Hayır. Çok fazla gürültü yaptığınız için sizi uyarmaya geldim." Dedi Jimin alay edercesine.
"Hadi canım." Diyerek Jimin'in üzerine yürüdü Myung.
Myung'un arkadaşlarından biri Myung'un kolunu kavradı.
"Yah! Burda bitirelim. Bu çocuk tam bir baş belasıymış. Ne yapacağını bilmiyoruz." Dedi.
Jimin kaşlarını kaldırdı.
Myung yönünü değiştirerek ondan uzaklaştı.
"Bu burada bitmedi Taehyung!" dedikten sonra ordan uzaklaştı.
Jimin yerde yatan acı dolu bedene baktı ve eğildi.
"Dayak yemeyi bu kadar çok mu seviyorsun..."
Yaka kartına bakarak;
"Taehyung?"Hehehe Merhaba!
2.bölümde burda bitmiş bulunmakta...
Yazım yanlışları varsa şimdiden kusura bakmayın kontrol ettim ancak gözümden kaçan bir kaç tane mutlaka vardır.Neyae uzatmıyorum...
Yorum yapmayı unutmayın!
Tabiki Vote vermeyi de!!!