~Yorum yapmayı unutmayın!! ~
Babası keyifle Jimin’in arkasından baktı ve;
“Anneni görme şansını elinden kaçırırsın.” Dedi.
Jimin duraksadı. Masaya geri döndü.
“Ne zırvalıyorsun sen? Annem mi? Ölmüş olan annemi mi görme şansını elimden kaçıracağım.” Dedi sinirle.
Babası zafer kazanmış bir edayla;
“Şimdi oturup beni dinleyecek misin?” diye sordu.
“Anlat!” diye bağırdı Jimin.
“Annen yaşıyor.” Dedi babası.
Jimin şaşkınlık içinde gözleri büyüdü.
“Ne? Bana annemin öldüğünü söylemiştin.” Diye bağırdı Jimin.
“Bir daha geri dönmemek üzere seni terk etti o kadın Jimin! Öldü demeseydim de ne deseydim ha?”
“En azdından yaşadığını söyleyebilirdin.” Diye bağırdı.
“Benimle iş birliği yaparsan sana nerde olduğunu söylüyeceğim” dedi babası.
Jimin dizleri üstüne düştü. Nefes alamıyordu.
Zorla başını kaldırıp babasına baktı.
“Sen yaşamayı dahi hak etmiyorsun.” Dedi zorlukla.
…
Öğretmen derse girdiğindeTaehyung iyice meraklandı. Bugünde mi gelmeyecekti. 4 gündür Jimin’i okulda görememişti. Acaba hasta mıydı? Neden okula gelmiyordu? Her şeyden önemlisi Taehyung neden Jimin için endişeleniyordu?
Başını sallayarak düşüncelerini dağıttı. Kalemi alıp defterine garip garip çizimler yapmaya başladı. Kafası istemsiz bir biçimde yanındaki sıraya kaydı. Acaba sınıf öğretmenine ya da müdüreye sorsa mıydı?
“Ya!! Onun nasıl biri olduğunu duydun. Neden hala onun için endişeleniyorsun?” diye söylendi.
…
Ertesi gün Taehyung sınıfa girdiğinde Jimin’ı görünce istemsizce gülümsedi.
Sırasına doğru yürüdü ve oturdu.Göz ucuyla Jimin’e baktı. Jimin biraz rahatsız gibi gözüküyordu.
İkinci ders İngilizce sınavı olacaktı. Herkes son sürat İngilizce çalışırken Jimin müzik dinlemeyi seçmişti.
“Acaba sınav olacağını bilmiyor mu?” diye düşündü Taehyung.
Sınav kağıtları dağıtıldığında Jimin sınav kağıdının üzerine başını koyup uyudu. Sınavı umursamıyordu.
Taehyung ise sınavını bitirdiğinde Jimin’e doğru döndü. Jimin’in koluna hafifce dokundu. Jimin başını kaldırıp anlamsız gözlerle ona baktı. V hocayı kontrol ettikten sonra kendi sınav kağıdını Jimin’in boş kağıdı ile değiştirdi.
“İsmini yazmalısın.” Diye fısıldadı.
Sınav test olduğunu için sorun çıkmayacaktı.
Hızlıca boş kağıdı doldurdu Taehyung. Jimin hala boş gözlerle ona bakıyordu.
Teneffüs zili caldığında Jimin,V’nin kolundan tutarak onu kimsenin olmadığı bir yere sürükledi.
“Senin amacın ne?” diye sordu.
Taehyung bunu neden yapmıştı kendiside bilmiyordu.
“Ben sadece..” Jimin, Taehyung’un sözünü keserek;
“Bana seni kurtardığım için minnettar duyuyorsan. Duyma. Ben minattar duyulacak biri değilim. Ah ayrıca kız gibi davranmaktan ne zaman vaz geçeceksin? İşte sırf bu yüzden dayak yiyorsun. Kız gibi korkaksın.” Jimin bütün sinirini Taehyung’dan çıkarmıştı.
Taehyung teşekkür beklerken böylesine laflar duyduğu için biraz kırılmıştı. Hele ki Jimin’in ona “Kız gibisin.” Demesi onu ağlayacak duruma getirdi.
Jimin ordan gidince Taehyung sessizce ağlamaya başladı.
…
“Benim için küçük bir daire bul.” Dedi Jimin
Kwang Soo dikkatini yoldan ayırmadan;
“Daire mi ne için?” diye sordu.
“Babamla aynı evde kalmak istemiyorum o yüzden acele etsen iyi olur.” Dedi ciddiyetle Jimin.
“Pekala bakacağım. “
…
“Okulda hiç arkadaşın mı Jimin?” diye sordu doktor gözlüklerini takıp elinde defterini ve kalemini alırken.
“Sence var mı?” diye sordu Jimin.
“Soruma soru ile karşılık vermezsen sevinirim.”
“Ah pekala. İnsanlara pek güvenen biri değilim bilirsin.” Dedi Jimin.
“Ah! Anlıyorum. Pekala 2 sene öncesine gidelim. O zamanlar bir arkadaşın olduğunu duydum.” Dedi doktor.
“Artık yok.Ayrıca o benim arkadaşım falan değildi. Söylesenize sizi arkanızdan bıçaklayan birine arkadaşım diyebilir misiniz?” Dedi Jimin tek kaşını kaldırarak.
Doktor defterine bir şeyler yazıp masanın üzerine bıraktı.
“Yalnız hissediyorsun değil mi?”
“Bunun konumuzla ne alakası var?”
Jimin sıkılmaya başlamıştı. Haftanın 2 günü buraya gelip saçma sapan sorulara cevap vermek artık ona saçma geliyordu.
“İnsanlara karşı bir güven sorunun var Jimin. Bu yüzden yalnızsın. Şunu söyleyebilirim ki her insan aynı değildir. Her insan güvenilir demiyorum. Bu insanların içinde güvenebileceğin kişiler olmalı. Onları bulmak sana kalmış. Doğru kişiyi bulabilmek oldukça zordur. O kişiyi bulana kadar önüne hiç güvenmemen gereken insanlar çıkacaktır. “
Jimin iyice sıkılmış bir vaziyette saatine baktı.
“1 saat doldu. Artık bitirebilir miyiz?” diyerek ayağı kalktı.
Doktor gülümseyerek ona baktı.
“Şunu demek istiyorum ki içini açabileceğin bir arkadaş bulmalısın.”
…
Taehyung’u evde kötü bir sürpriz bekliyordu ve onun bundan haberi yoktu.
Taehyung yavaşca içeri girdi. Annesinin aslıan çeketini gördüğünde annesinin evde olduğunu anladı.
Çantasını yere bırakıp mutfağa doğru yürüdü. Annesinin yaptığı güveç yaptığını kokusundan anlamıştı.
“Anne ben geldim.” Diyerek mutfağa daldı. Gördüğü görüntü karşısında dona kaldı.
Babası geri dönmüştü.
“Anne..” diyebildi sadece.
Annesi elindeki tabağı masaya bırakarak;
“Geldin mi? Otur hadi. Yemek soğumasın.”
“O adamın burada ne işi var?” diye sordu sinirle.
“Taehyung..baban geri döndü.” Dedi annesi.
“Geri döndüğünü görebiliyorum. Niçin burada?” diye sordu.
“Aişh! Ne için olacak ailemin yanına geri döndüm.” Diye bağırdı babası.
Taehyung ağlamamak için kendini zorluyordu.
“Aile mi? Ailen olduğunu yeni mi fark ettin. Derhal defol bu evden!” diye bağırdı.
Taehyung babasına ilk defa bu kadar yüksek sesle bağırmıştı.
Babasını sinirle ayağı kalktı.
“Şuna bakın hele. Minik oğlumuz büyümüş. Hem sen kimin evinden kimi kovduğunu sanıyorsun ha?”
“Ya!Ya! Biraz sakin olun. Taehyung lütfen sorun çıkarma o senin baban.” Dedi annesi sakin bir sesle.
“Evet haklısın babam. Anne hiç merak ettin mi oğlun neden eve dayak yiyerek geliyor diye? Bu adam yüzünden. Bu adam babalığını yapıp kendimi nasıl korumam gerektiğini bana öğretseydi küçük bir kız gibi korkak olmazdım.”
(Yazar Notu: Hikayeyi yarıda bölüp içine ettiğim için üzgünüm ama bunu demeden edemicem. Taehyung’un annesi KEMALİM YAPMAZ diye bağırdı… Tamam okumaya geri dönebilirsiniz…)
“Kız gibi korkaksın.”
“Kız gibi..”
“K-O-R-K-A-K-S-I-N.”
Böyle olmasının sebebi babasıydı. Küçüklüğünden beri babasından nefret ederdi V. Ailesine karşı fazla sorumsuzdu. Hatta bazen annesini dövmekle kalmaz Taehyung’u bile hırpalardı.
Taehyung mutfaktan çıkarak odasına girdi. Kapısını kilitledi.
…
Jimin elinde 2 muzlu sütle sınıfa girdi. Taehhyung sınıfta değildi. Öğle tatilinde sınıftan çıkmayan çocuk nerdeydi ki?
“Ya!Taehyng’un nerde olduğunu bilen var mı?” diye sordu sınıftakilere.
“Arka bahçede görmüştüm en son.” Dedi kızlardan biri.
Jimin sınıftan çıkarak arka bahçeye gitti. Taehyung bankların birine oturmuş kitap okuyordu.
“Pekala sadece arkadaş edinmem gerek değil mi? O zaman bunu yapacağım.” Diye söylendi.
Taehyung’un oturduğu banka doğru yürüdü. Elindeki muzlu sütlerden birini Taehyung’a doğru uzattı.
Taehyung, Jimin’i fark etmeyecek kadar kitaba kaptırmıştı.
“Hey!” dedi Jimin.
Taehyung başını kaldırıp Jimin’e şaşkınlık içinde baktı.
“Almayacak mısın?” diye sordu Jimin.
Taehyung, Jimin’in uzattığı sütü aldı.
“Teşekkür ederim.” Dedi.
Jimin banka oturdu.
“Ben geçen gün söylediklerin için özür dilemek istiyorum. O gün biraz keyfim bozuktu ve bütün sinirimi senden çıkardım. Umarım seni çok kırmamışımdır.” Dedi Jimin.
Taehyung elindeki sütünden bir yudum aldı.
“Sorun değil. Aslında söylediklerinde yanlış bir şey yoktu.” Diyerek gülümsedi.
“Ben öyle demek istememiştim.” Dedi Jimin.
“Boşversene. Gelip geçmiş bir olay yüzünden üzülmeye gerek yok.” Diyerek ayağı kalktı Taehyung.
Jimin söyleyeceklerini bitirmemişti. Taehyung’un kolundan tutarak;
“Bekle! Daha söyliyeceklerim bitmedi.” Dedi.
Taehyung yeniden oturdu.
“Tekrar sınav olacağım… Yani şey gidip hoca ile konuştum. Tabi seni ele vermedim merak etme. Beni tekrar sınav yapacağını söyledi.Yani şey senin yüzünden tekrar sınav olacağım.” Dedi Jimin.
“Benim yüzümden mi?” diye sordu Taehyung.
“Tabi senin yüzünden. Kağıtlarla oynama yapmasaydın 0 alarak sınavı bitirecektim. Yani diyeceğim şu beni bu sınava hazırla.” Dedi Jimin 32 dişi göstererek gülümserken.
“Hazırlamak mı?”
“Soru sormayı bırak. Sen beni bu sınava hazırla bende sana birkaç hareket göstereyim.-Dövüşmek konusunda- Adilce değil mi?” diye sordu Jimin.
“Pekala.” Dedi Taehyung.
“Pekala ne?” diye sordu Jimin.
“Seni çalıştıracağım.”
Jimin ayağa kalkarak esnedi.
“Tamam öyleyse. Çalışmaya ne zaman başlıyoruz?”
…
Öğle tatili bittiğinde Taehyung ve Jimin sınıfta oturuyordu. Hoca içeri girdiğinde bütün sınıf ayağı kalkarak selam verdi.
“Pekala bugün aramıza yeni biri daha katıldı.”
Hoca sınıf kapısına doğru dönerek;
“Girebilirsin.” Dedi.
Birkaç saniye sonra içeriyle uzun boylu,siyah saçlı bir çocuk girdi.
Hocanın yanına gelerek selam verdi.
Çocuk sınıftakilere şöyle bir baktı.
Jimin’i gördüğüdünde gülümsedi.
“Adım Kim Namjoon. İyi anlaşalım lütfen.”4.bölümün sonu...
Biraz geç geldiği için üzgünüm geçen 3 gün boyunca hastaydım yazmak canım istemedi. Her neyse. Umarım güzel bir bölüm olmuştur.
Yorum+Vote yapmayı unutmayın lütfen!!!!