Bölüm 7

981 102 12
                                    

~Yorum yapın :)) :)) :)) Yapmazsanız... ~

Jimin kapı kilidini girerken şaşkın bir biçimde Taehyung ona bakıyordu.
"Bunu sana kim yaptı?" diye sordu Taehyung.
Jimin kapıyı açarak içeri girdi. Taehyung'un sorusuna cevap vermedi.
Jimin banyoya yönelirken,Taehyung çantasını masaya bırakarak Jimin'i takip etti.
Jimin banyo dolabını açtı.Pamuk ve batikonu alırken ilaç kutusunu yere düşürdü.
"Lanet Olsun!" diye bağırdı sinirle. Taehyung,Jimin'in ani bağırışından biraz ürkmüştü.
"Bekle. Sana yardım edeyim." dedi Jimin,Taehyung'un elindekileri alırken.
Biraz pamuk koparıp batikonu pamuğun üzerine döktü.
Jimin'e doğru yaklaştı.
Jimin ses çıkarmadan Taehyung'u izliyordu.
Jimin ayak parmaklarında yükseldi. Jimin'in kaşındaki yaraya pamuğu yavaşça değdirdi. Jimin batikon, yarasını yaktığı için acıyla inledi.
"Biraz bekle." diye fısıldadı Taehyung.
Pamuğa biraz daha batikon sürüp dudağındaki yaraya sürmeye başladı.
Jimin acıyla geriye doğru sendeledi.
"Üzgünüm. Benim hatam." diye mırıldandı Taehyung.
Elindeki pamuğu bırakıp, dudağına doğru üflemeye başladı.
Jimin,Taehyung'un nefesini dudaklarında hissettiğinde içini bir ürperti kaplamıştı.
Taehyung parmaklarını Jimin'in dudaklarının üzerinde gezdirdi.
Dolgun,pembe dudaklarının üzerinde...
Jimin'in dudakları bir mıknatıs bi Taehyung'un dudaklarını kendine doğru yavaş yavaş çekiyordu sanki...
Taehyung ağzının içinde batikonun acı tadını hissettiğinde dudaklarının Jimin'in dudakları üzerinde olduğunu anlaması uzun sürmemişti.
Garip bir şekilde Jimin sinirlenmesi gerekirken sakinleşmiş gözüküyordu.
Taehyung hızla geri çekildi.
"Be-ben..ben özür...özür dilerim. Yemin ederim ne olduğunu anlamadım." Taehyung kekelemeye devam ederken eli ayağına dolaşmış,batikonu yere düşürmüştü. Oda yetmezmiş gibi küvetin içine düşerek kafasını feci şekilde çarpmıştı.
Taehyung başını tutarak küvetin içinden kalktı.
"Ben gitsem iyi olacak." dedi telaşla.
"Bekle! Başına buz koymalısın. Ben buz getireyim o halde." diyerek banyodan çıktı Jimin.
Jimin elinde buz torbasıyla geri döndüğünde Taehyung'un kıpkırmızı olduğunu gördü.
"Al bunu." diyerek buz torbasını Taehyung'a uzattı.
...
"Benden ne zamana kadar kaçmaya devam edeceksin?"
Jimin elinde yemek tepsisiyle masaya otururken söylemişti bunu.
Taehyung pilavından bir kaşık olarak ağzına tıktı.
"Boğulacaksın gerizekalı!"
"S..senden kaçmıyorum." dedi Taehyung zorlukla yutkunarak.
"Ahh! Tabi kaçmıyosun. Geçen gün banyoda yaşananlar yüzünden mi böyle davranıyorsun? Bunun bir kaza olduğunu kendin söyledin..."
"Yoksa kaza değil mıydı?"
Jimin tabağındaki elmayı alarak bir ısırık aldı.
"K-kazaydı." diyerek kekelemeye başladı Taehyung.
"Ah bu arada sınavımın nasıl geçtiğini sormayacak mısın?" diye sordu Jimin.
"Ah sınav! Tamamen unuttum. Nasıl geçti? "
"Pek iyi değil, bekle aslında çokta kötü değil." diyerek gülümsedi Jimin.
Taehyung kafası karışmış, anlamsız gözlerle Jimin'e baktı.
"Merak etme dersten kalacak kadar düşük not alacağımı sanmıyorum." diye devam etti.
"Anladım. Benim yüzümden sınavı tekrarladığın için üzgünüm."
"Hey! Hey! Hey! O konuyu unuttuğumuzu sanıyordum. Hem sınavı tekrarlamasaydım dersten kalacaktım. Sayende dersi geçtim de diyebilirim."
Taehyung, Jimin'in ona karşı böyle davranmasından rahatsız olmaya başlamıştı. Neden ona karşı nazik davranmaya başlamıştı. O nazik davranışlara alışkın biri değildi.
...

Jimin kapı şifresini girerek içeri girdi. Çantasını odanın herhangi bir köşesine fırlatarak kendini koltuğa attı.

"Bir dakika evin bu kadar temiz olmaması gerek." diye söylendi.

Şüpheyle koltuktan kalktı. Evi gezinmeye başladı. O sırada mutfaktan elinde tabakla bir kadın çıktı.

"Ah beni korktuttun!" diye bağırdı Jimin.

Kadın elindeki tabağı masaya bıraktıktan sonra;

"Üzgünüm efendim." diyerek eğildi.

"Siz de kimsiniz? Ah! Sizi tanıyorum." dedi Jimin. Kadın babasının evindeki hizmetçilerden biriydi.

"Beni Sekreter Kwang Soo görevlendirdi. Sizi korkutmak istememiştim. Geldiğinizi duymadım. Özür dilerim efendim." dedi kadın.

"Sorun değil." diyerek kadına gülümsedi Jimin.

"Çok acım. Menümüzde ne var?" diyerek masaya oturdu.

Kadın tabağı göstererek;

"Fasulye güveci. Sevmediğiniz bir yemek ise derhal başka bir şeyler hazırlayabilirim."

"İlk defa deneyeceğim. Elinize sağlık. Ah.. siz çıkabilirsiniz." dedi Jimin.

Kadın çıktıktan sonra Jimin masada duran yemeğine odaklandı. Çok acıkmıştı ve neredeyse her gün pizza sipariş etmekten midesi bulanmıştı.

"Ne kadar düşünceli bir sekreter." diye söylendikten sonra fasulye güvecinden bir kaşık aldı.

Jimin ilk defa fasulye güvesi yemesine rağmen ilk tadımda bu yemeği çok sevmişti.

...
"Ben geldim." diyerek bağırdı Taehyung'un annesi ayakkabılarını çıkarırken. Herhangi bir ses duyamayınca Taehyung'un odasına doğru yöneldi. Kapıyı yavaşça açarak içeri girdi. Taehyung'un son sürat test kitapları ile boğuştuğunu görünce gülümsedi. Oğlunun hala ona kırgın olduğunu biliyordu ama anne yüreğiydi bu.
"Taehyung?" diye seslendi oğluna.
"Hıı?" dedi Taehyung başını kitaptan kaldırmadan.
"Aç mısın? Sana yemek yapayım mı?" diye sordu annesi.
"Hayır."
"Taehyung.."
"Hıı-ı."
"Çok fazla çalışıyorsun ara vermelisin."
"Neden kocan için endişelenmiyorsun?"
Annesi iç çekerek elini oğlunun omuzlarına koydu.
"Bu konu hakkında diyecek bir şeyim yok özür dilerim Taehyung. Fakat beni anlamanı istiyorum. " dedi annesi.
"Anne. Derse odaklanmam lazım. Lütfen beni yalnız bırakır mısın?"
Annesi odayı terk ettikten sonra Taehyung test kitabının üzerine başını koydu.
Evi terketmiş bir baba, baba olmayı hakediyor muydu?
Hele ki onun yüzünden yaşadıkları zorluklardan sonra hiçbir şey olmamış gibi eve geri döndüyse.
Taehyung bunun neyini anlayışla karşılamalıydı bilmiyordu.
...
(Buradan sonrası biraz Texting gibi olacak. Umarım sizi rahatsız etmez.)
~Çalışkan Öğrencim (Jimin)~ (Saat 07.30)
"Uyandın mı?"
(07.40)
"Ya! Ne Uykucu çıktın."
Taehyung gözlerini zorlukla aralayarak yanı başında duran telefonu eline alıp mesajlara baktı.
~Kim Taehyung~
"Uyuyorum."
~Çalışkan Öğrencim~
"O güzelim kıymetli kıçını yataktan kaldırda hazırlan."
~Kim Taehyung~
"Ha?"
"Neden?"
~Çalışkan Öğrencim~
"Koşuya çıkacağız. Henüz sana öğretecelerim bitmedi."
~Kim Taehyung ~
"Hafta sonundayız. Uyumak istiyorum. İyi Geceler."
~ Çalışkan Öğrencim ~
"Ne kadar da tembel bir öğrenci. Benden biraz örnek almalısın. Derhal kıçını kaldır. 20 dakika sonra xxx parkında bekliyor olacağım."
~ Tembel Öğrencim (Taehyung)~
" Ah! Tamam."
Taehyung zorlukla yataktan kalktı. Güzelim uykusunun içine sıçtığı için Jimin'e birazcık küfür yağdırdı.
...
"Demek geldin tembel Öğrencim." dedi Jimin.
"Sanada günaydın Jimin. Şu koşuda neyin nesi?" diye sordu.
Jimin,Taehyung'un doğru adım atarak kolunu tuttu.
"Sana, biraz kas yapmalısın demiştim değil mi? Düzenli sporlarla seni biraz kaslı hale getirmeliyiz."
Taehyung WTF dercesine Jimin'e baktı.
"Tamam ilk önce biraz ısınmalıyız. Benim yaptıklarımı yap." dedi Taehyung.
"Ben eve gidip uykuma devam etsem daha çok kas yaparım." diye söylendi Jimin.
Jimin ve Taehyung ısınma hareketlerini yaptıktan sonra koşmaya başladılar.
"Sana sormak istediğim bir şey var." dedi Taehyung koşarken.
Jimin adımlarını yavaşlatarak;
"Sorabilirsin." dedi.
Taehyung terden ıslanmış olan saçlarını eliyle arkaya doğru tarayarak;
"Neden bana karşı böylesin?" diye sordu.
"Sana karşı neyim?" dedi Jimin.
"Neden bana iyi davranıyorsun?"

Yorum Yapmazsanız neyse...

Tamam vurmayın biraz kötü bir bölüm oldu. Kafamı bi türlü toplayıp yazamadım. Malum okul açıldı ve düşünmeye fırsatım olmadı. Baktım bildirim geliyor, yazıyım bari dedim. Ortaya böyle bi bölüm çıktı.

Stay With Me (Küçücüğüm)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin