Bölüm 8

182 17 3
                                    

Uyumaya çalışıyordum ama uyku tutmuyordu bugün yaşadığım olayları düşünüyordum. hayat neden bu kadar acımasızdı hayatta herkesin hataları ve pişmanlıkları vardır laf ağızdan çıkmadan iki kez düşünmek gerekir senin düşünmeden yaptığın ve söylediğin sözler başkasının canını yakabilir . Niye insanlar pişman olacağı şeyleri yapar ki diye kendime soruyordum sonradan gözlerim kapanmaya başladı çok yorulmuştum ve yattım.

Uyanmıştım camdan yansıyan güneş ışığı tam gözüme geliyordu. kalktım ve elimi yüzümü yıkadım bugün Berfin benden erken kalkmıştı bu bir ilk! herhalde onunda gözüne uyku girmemişti dün yaşadığımız o kadar olaydan sonra bu normaldi Berfin bu gün ne yapmak istediğimi sordu açıkçası hiç bir şey yapmak istemiyordum sadece oturmak istiyordum. ama kafama göre her istediğimi yapamazdım sonuçta burada misafirdim Berfin aqua(akvaryum) parka gidelim mi diye sordu olur dedim hayır diyecek halim yoktu.

Giyindik en azından bugün dolmuş yerine annesi bizi arabayla bırakacaktı bu güzel bir şey . Berfin beni çağırdı aşağıya indim ayakkabımızı giyip hemen çıktık. 20 dk ya oradaydık. büyük bir yerdi içeri girdik çok güzeldi normalde balıklar pek ilgimi çekmez ama eğleniyor gibi yaptım. woaw demekten bıkmıştım çok sıkıcıydı en azından sorunsuz bir şekilde gezmiştik bir şeyler yeyip sohbet ettik normal bir gündü . eve gitmek için yola çıktık yolda güzelce gidiyorduk fakat birden bir şeye çarptık taaak diye bir ses çıktı bir kaç saniye şok geçirdik hemen arabadan inip ne olduğunu kontrol ettik bir kaplumbağa dı. Gerçekten çok üzülmüştüm ağlamaya başladım yavrucak yerde kıvranıp duruyordu hemen yerden alıp veteriner bulmaya çalıştık her yer kapalıydı pazar günü hiç bir yer mi açık olmaz

İnternet de bir yer bulduk hemen oraya sürdük yavrucak çok acı çekiyordu. Berfin le ikimiz birbirimize bakıp ağlıyorduk veterinere gelmiştik hemen bayıltıp ameliyata aldılar bir kaç saat geçmişti . ama hala yaşıyordu onu sahiplenmeyi çok isterdim ama ateş vardı ikisine birden bakamazdım ben bunları düşünürken Berfin de annesine onu sahiplenmek için sordu çok mutlu oldum annesi izin vermişti bir süreliğine bakabilecekti buna çok sevinmiştim birden aklıma ateş geldi evde tek başınaydı saatlerce çişe de çıkmamıştı oğlum yalnız başınaydı ve kaplumbağa yaralanmıştı tam sorunsuz bir gün derken yine sorun olmuştu Kore de daha mutlu olabileceğime inanıyordum.Eve gittik hemen ateşi çişe götürüp geldim ateş kaplumbağayı görünce çok şaşırmıştı havlamaya başladı fakat sevmişti koklayıp etrafında dönüyordu normal bir gündü. biraz sorunlu olsa da.

Hayat bazen çok zor olabiliyor fakat bu sadece benim için değil tüm insanlar için hayat çok zor bazen kendime soruyorum öleceğimizi bile bile neden çalışıp çabalıyoruz? belki 1 saat sonra bile öle bileceğimizi bile bile neden yaşıyoruz sırf şu hayat sınavı denilen şey yüzünden Allah herkese mutluluğu da acıyı da her farklı duyguyu da tattırıyor fakat bana neden sadece acıyı tattırdı ki.

Hayalimdeki ülke Güney KoreHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin