Şiddetli bir gök gürültüsünün karanlık odamı aydınlattığında Moni'ye daha çok sokularak başımı dizine gömdüm. Küçüklüğümden beri yağmurlu havaları sevmezdim. Ne zaman yağmur olsa delirir kendimi insanlardan soyutlardım. Hiçbir zaman yağmurlu havalarda eline kahvesini alıp yudumlayan taraf olamamıştım. Yağmur deyince aklıma babam geliyordu. Geçen sene evimize giren vicdan yoksulları onun canına kıymışlardı. Hala o anı düşündükçe boğazım düğümleniyor, nefes alamıyordum. O günden beri yağmurlardan nefret ediyordum. Daha arasından 1 yıl geçmişti ve ben hala onun yokluğuna alışamamıştım. Benim babam her baba gibi değildi. Benim babam karısı kaçtıktan sonra sırf kızı üzülmesin diye bu konuyu unutan bir babaydı. Benim babam kendinden çok kızını düşünen, ondan başka varlığı olmadığını ona hep hatırlatan bir babaydı. Ona bunu yapanları bulup cezasını vereceğimi hayal etmiştim hep ama hiçbir zaman bu konu hakkında konuşmayan, gözleri donuk bakmaktan başka bir görev üstlenmeyen bir kız olmuştum. Okullar tekrar açıldığında bir arkadaş edinmiştim kendime. O benim hem annem, hem babam, hem kardeşim, hem de arkadaşım olmuştu. Aynı şekilde ben de onun her şeyi oluvermiştim bir anda.
''Şş sakin ol.'' Saçımı okşayan elleri huzur veriyordu. Bundan hoşlandığımı biliyordu. Her zaman saçımı okşardı. Aynı annem gibi.. Kendimi bir krizin içinde bulmuştum. Delicesine ağlıyor, yüzümü dizlerine daha çok gömüyordum. Moni cidden benim ne istediğimi iyi bilen nadir kişilerdendi.
Herkesin içinde olan cici kız modu benim dışımdaydı. Ben asla kimseye karşı soğuk olamayan her şeyi kendi içinde halleden bir kız olmama rağmen babam konusunda oldukça hassastım.
'' Uyumaya çalış.'' dedi göz kapaklarımı yavaşça kapatıp ona teşekkür ettim.
******************
Son birkaç gündür ne okula ne de Target'a gidiyordum. Babamın ölüm yıldönümü gelmişti ve günümün yarısı mezarının başında ağlayarak geçiriyordu. Onu özlemiştim. Her şeyden çok..
Uzun zamandır açmadığım telefonumu şarja takar takmaz Moni'nin okuldan gelmesini bekledim. Gelmeden önce her zaman arar ve bir şey isteyip istemediğimi sorardı. Ben de daima ihtiyacımın olmadığını kendisinin çabuk gelmesine yakın bir şeyler söylerdim. Tam o sırada kapı çaldı ve koşarak kapıyı açtım. Yanında gördüğüm isme fazla şaşırmam normal miydi? Kesinlikle normaldi.. Ağzım açık ve gözlerim pörtlek bir şekilde onlara bakıyordum. Michael gelse bu kadar şaşırmazdım.
''Bizi içeri davet etmeyecek misin?''diye sordu tek kaşını kaldırarak. Onları içeri buyur edip Moni'ye sikici bakışlarımdan birini atıyordum. Kolundan sıkıca tutup mutfağa sürükledim. ''Manu'nun burada ne işi var?'' bana daha çok yaklaşıp ''İsmi Manumuymuş nereli lan bu isme bak.'' deyip yüzüme böğürerek güldü. Kendimi biraz daha yumuşamış hissedip ben de ona tebessüm ettim. Sonra neden burada olduğu aklıma gelince tekrar tek kaşımı kaldırmaya çalıştım. Tabii ki olmadı..
''Sana burada ne işi var dedim.'' , ''Sinirlenme be kapıda karşılaştık ben de yakışıklıdır hatırı vardır diye içeri davet ettim. Seni görmeye gelmiş. Hemen de çemkiriyor prensese bak sen. '' deyip sinirimi daha fazla bozdu. Saçlarını savura savura içeri doğru yürümeye başladı. Ardından ben de gidip Manu'nun yanına oturdum. Bana doğru dönüp ''Ev arkadaşın çok tatlıymış.'' dedi.
Ona karşı soğuk davranmayı kafama koyduğumdan hiçbir tepki vermedim. Ben tepki vermedikçe benimle diyoloğa girmek için çabalıyormuş gibi hep sevdiğim konuları açıyordu ama ben susuyordum. İşte o an evimin burası olduğunu nereden öğrendiğini kafamda sorgulamaya başladım.
''Evimi nereden biliyordun?'' Soruma kafasını çevirerek cevap vermiş gibiydi. Telaşlamış ve hızlı soluk alıp veriyordu. Sorumu tekrarlayınca ve o hala ayaklarına bakmaya devam edince ''Beni takip falan etmediğini söyle.'' dedim. Kafasını olumsuz anlamda salladı. ''Evimi nereden biliyorsun?'' bağırarak söylediğim için biraz irkilmiş ve mavilerini bana sabitlemişti. ''Seni önceden de tanıyordum.''
''Nasıl?'' gözlerimi olabildiğince pörtleterek karşımda rahatsızlıktan kıvranan bedene döndüm. ''Ben neden tanımıyorum?'' diye sordum. Kızardıkça kızardı, oturduğu koltuğa imkanı varmış gibi daha çok gömüldü. Onu daha önce görmediğime emindim. Bu hissi daha çok Michael'la yaşıyordum ama daha önce lila saçlı bir erkekle karşılaştığımı sanmıyordum. Sadece göz rengi... O kadar tanıdıktı ki. O su yeşili gözleri bir yerden tanıdığıma yemin edebilirdim. Bakışları ve onları 2 saniyede bir kırpması ve içtenlikle, sevgiyle bakması bana o kadar yakın geliyordu ki. En çok da içindekiler. İçindekilerini , yaşadıklarını Michael'in gözlerine bakarak kesinlikle anlayabilirdiniz.
Siktir!
Şu an Manu'yla ilgilenmem gerekirken onu düşünmemeliydim. Onu düşünürken kaslarımın gevşediğini , çatılan kaşlarımın çözülmesini ve dudaklarımda tarifi belirsiz bir sırıtış olduğunu fark ederek hemen eski halime geri döndüm. İşte bende bu etkiyi bırakıyordu. Onu düşününce bedenim benden isteksiz çalışıyor, beynimin emirlerini dinlemiyordu. O an tekrar bedenime laneteler savurdum. Kimin bedeni beyninden habersiz kendi uydurduğu komutlara uyardı ki?
Kaşlarımı çatarak Manu'ya geri döndüm. ''Ne zamandan beri?''
''Yaklaşık 2 yıl.''
''Nereden?''
''Kalkmalıyım.'' dedi. Bunun peşini bırakmayacağımı biliyordu. Elbette bırakmazdım.
''Anlat bana!'' elimi onun kemikli eline bastırdım. Benden hoşlanıyordu bunu anlamıştım. Ah hadi biraz tahrik etmek kalıyordu. O zaten bana süre verecekti.
Göz bebekleri büyüdü. Kahverengileri bir elime bir de gözlerime bakıyordu. Sanki o gün Michael'in yanında alay eder gibi bakmıyordu. Bu daha derindi. Bana bir şeyler anlatmak ister gibi. Belki de ben kuruntu yapmıştım.
Herneyse..
''Michael'' dedi. Yavaşça elini çekti ve tekrar gözlerime baktı. ''Ona sor Chloe.'' göz kapakları kapandı ve ardından tekrar açıldı. Bu sefer yere bakıyordu. ''O sana doğruyu anlatır.''
Sonra benim bile anlayamadığım bir hızla evimi terk etti.
Masanın üstünden telefonumu ve cüzdanımı alırken Moni yüzüme boş boş bakmakla yetiniyordu.
''Michael'e gidiyorum.''
YEYYYYY!!! SİZCE DE YAZAR NOTU MÜTÜŞLÜ BİRŞEY DEĞİL Mİ? EN ÇOK BUNU YAZARKEN MUTLU OLUYORUUUUM!!!!
TABİ DİĞER YAZAR PEK YAZAR NOTU YAZMIYOR SALAK ZAZAGYUSGAUF
İŞTE DEMİN MUKE VİDEOLARI İZLERKEN (TAB2 MUKE SHİPPERIM!!!) KOLAMI ÜSTÜME DÖKTÜM ZZUAHUZHAUHQUH VE DE CANIM ÇOK SIKILDI NOT YAZMAK İSTİYORUM
NOTLAR ARTIK -SADECE BENİM BÖLÜMLERİMDE- UZUN OLUCAK SDJFGHG ÇÜNKÜÜĞ NOT YAZMAK ÇOH EĞLENCELİ!
VE KİTAP NEREYE GİDİYORBİLMİYORUM AMA BEN ÇOK SABIRSIZ OLDUĞUMDAN ONLARI HEMEN SEVGİLİŞ YAPMAK İSTİYORUM - MİKE BİR KIZA DEĞİL LUKE'A YAKIŞIR!!!-
ZATEN KENDİ HESABIMDAN MUKE HİKAYESİ YAYINLAMAYA KARAR VERDİM AMA KENDİ REKLAMIMI YAPMICAM ÇNKÜ BN USLU BR KZMMMMM.S
BU ARADA HİKAYE İÇİN BİR KIZ SEÇTİK AMA SİZ YİNE DE KAFANIZDA NASIL İSTİYORSANIZ ÖYLE YAPIN BİZİMKİ BETİMLEMELER KOLAY OLSUN DİYEYDİ YANİ BEN ÖYLA ŞAAPMIŞTIM.
NYS
NOT HİKAYEDEN BÜYÜK OLDU OKUMAYIN AMA SİLMEYE ÜŞENDİM ZUAHWAQHAH
NYS
YORUM YAPAN YOK YORUM YAPIN DEMİCEM VOTE VERİN BARİ
HATTA ONU DA VERMEYİN :'( ACILARIN KIZI BEN :'( BURDAN #TERÖRÜLANETLİYORUZ HASHTAGİNİ BIRAKIP GİDİYORUM. gÖRDÜYSENİZ FATİHA OKUYUN..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
INFINITY ||Michael Clifford
Fanfic''Sen benim eksik kalan yanımdın Michael Clifford'' '’En güvendiğin insanın içinde açtığı o derin yara…’’ -Chloe Adams