NÖBET

221 26 22
                                    

Yine ben ve uzun bir bölüm.İyi Okumalar :)

Uyku bu gece beni alıp götürmeyi reddediyor gibiydi. Gözlerimi kapatıp aklımdakilerden kurtulmayı diliyordum ama olmuyordu.Tam tamına 1 haftadır bu evde tıkılıp kalmıştım.Şuan olduğu gibi düşüncelerim beni uykusuz bırakıp beynimi kemirmeye başlamıştı.Bu bir hafta içinde Aras'ın eve fazla uğramamış olması işime gelmişti.Evin her yerini gezmiş ve etraftaki korumaların bulundukları yerleri iyice inceleme fırsatı bulmuştum.Tabi bazen Aras'a yakalanıp durumu anlamasın diye saçmalamış ve rezil olmuş olabilirim.Her neyse konumuz benim rezil olmam değil.

Masal ve Hafize Sultan ile daha fazla zaman geçirmiş oldum.Hafize Sultan hiç kuşkusuz hayatımda gördüğüm en güzel yemekleri yapan kişiydi ve hissedemediğim anne sıcaklığı ile benimle ilgileniyordu.Gözlerinden bana acıdığını görebiliyordum burada olmaktan rahatsız olduğumun o da farkındaydı ama acının yanında bana sevgi dolu bakışlarını da yok sayamazdım.

Masal ise ah benim günahsız meleğim.Günden güne büyümeye devam ediyordu.Biz ne dediğini anlayamasak da bir şeyler söylemeye başlamıştı.Zaten elimden geldiğince Masal ile vakit geçirmeye çalışmıştım.Bana ne yapıyor nasıl yapıyor bilmiyordum ama onun ile vakit geçirdikçe huzurlu hissediyordum.Bu psikopat adamın bu bebeğe olan ilgisinin farkındaydım ama elimde olsaydı giderken onu da yanımda götürürdüm.Biraz bencilce ama banane.

Aras'a gelecek olursak onunla da zaten birkaç kere karşılaşmıştık.Ve bu karşılaşmalarda benimle düzgün bir iletişim kurmaya çalışmış olsa da ben cevap vermeyince 'içindeki öküze OHA' diyemeyip deliye dönmüştü.Ne dense bende buna hiç şaşırmayıp sınırlarımı zorlayarak sakin kalmıştım ve bu onu daha da sinirlendirmişti.Galiba Masal ile ilgilendiğim için de bir şey yapamayıp ölümcül bakışlar atmakla yetinmişti.RUH HASTASI.

Yatakta koca bir haftanın özeti gözlerimin önünden film şeridi gibi geçerken artık evin duvarları üstüme üstüme gelmeye başlamıştı.

Aniden odam gözlerime çok küçük görünmüştü, fazla mı sıcak olmuştu yoksa bana mı öyle geliyordu.Yataktan hızla doğrulup hemen camın kenarına geçerek pencereyi açtım.

Hayır bu olamazdı.Şimdi olmamalıydı.Her şey geçmişti.

Son bir nefes hakkı vermişler gibi temiz havayı ciğerlerime kadar çekmek istedim ama olmuyordu,sanki hücrelerime oksijen gitmiyordu.Göğsüm ağırlaşırken tekrar nefes almaya çalıştım.Ellerim titriyordu sanki biri beni boğuyor gibi hissediyordum.

Uzun zamandır nöbet geçirmemiştim ve geçirdiğim zamanlarda da klinikteydim.Şuan da yanımda ne ilacım nede benimle ilgilenebilecek biri vardı.Pencere pervazında destek alıp ayakta kalmaya çalıştım.Ama ayaklarım beni taşıyamayacak bir hale gelmişlerdi.Dizlerimin üzerine çöküp başımı iki elimin arasına aldım.

Kesinlikle bu duygu tarif edilemez bir şeydi.Ciğerlerime hava gitmiyor gibiydi boğazımda bir yumru vardı.Ve ne kadar yutkunursam yutkunayım gitmiyordu oradan.Saçlarımı yolmak istercesine çekmeye başladım ve tişörtümde hissettiğim ıslaklıkla ağladığımın daha yeni farkına varıyordum.

Beynimdeki uğultular git gide artmaya başlamıştı.Lanet olsun.Bu hastalık nasıl bir şeydi kısa sürede bir virüs gibi tüm vücuduma yayılıyordu ve bütün fonksiyonlarımı kaybediyordum.Gözlerimdeki yaşlar sicim gibi akmaya devam ederken arasına hıçkırıklarımda karışmıştı.Buz gibi parkeye uzanıp ayaklarımı karnıma çekerek cenin pozisyonunu aldım.Nefes alışverişim kesik de olsa düzelmeye başlamıştı.Fakat hala kendimi uyuşmuş gibi hissediyordum.

Az önce gözlerimi bile kapatmama engel olan o düşünceler uçup gitmiş yerini kocaman bir boşluk kaplamıştı.Bir noktaya takılı kalmış boş gözlerle oraya bakmaya devam ediyordum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 26, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KIRIK RUHLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin