Hayata geri dönüş

395 27 6
                                    

1.bölüm

artık dayanacak gücüm kalmadı pes ediyorum.

Vedalaşmaları pek beceremem ama sizlerle son konuşmam olacağı için bu veda notunu yazmak istedim. En azından ben öldükten sonra kafanızda neden intihar ettiğimle alakalı soru işareti kalmayacaktır.

Gerçekleşmesinden korktuğum ne varsa hepsi beni buldu diyebilirim. kötü şeyleri üzerine çeken bir mıknatıs gibiyim. Gün geçtikçe Başlangıcı ve sonu belli olmayan kötü şeylerle dolu bir karanlık beni içine çekiyor. Ve ben buna karşı koyamıyorum. Kontrol etmeye çalıştıkça her geçen gün kontrolümü kaybettim. Hiçbir şey planladığım gibi gitmedi. Kısacası Rüzgarın istediği yöne giden bir yaprak parçası gibi üzerime basılmayı bekledim.

Çocukluk döneminden sonra bir daha gerçek anlamda mutlu olduğumu hatırlamıyorum. Daha o yaşlarımda Hayatı bir yarış gibi görmeye başladım. Nedenini bilmeden yarışta birinci olmak istiyordum. Nedenini şimdi anlayabiliyorum. Ailemin bana yapmış olduğu baskı ve ablamın notlarının çok iyi olması beni bu yarışta birinci olma isteğine sürüklemişti.

Birinci olma hırsı gözümü kör etmişti diyebilirim. Sadece çalışmaya programlanmış bir makine gibi dur durak bilmeden ders çalışmaya başladım. Artık tüm değerli vaktimi bu sınav için harcamaktaydım.

Çok fazla ders başında kalmaktan boynum tutuluyordu. Annem saatlerce masabaşında oturduğum için sırtımın kamburlaşmasından korkuyordu. Belkide Annemin beni düşündüğünü hissettiğim ender zamanlardan dı.

Yaşıtlarım sokakta top oynarken ben sınava çalışmaktaydım. Derslerime çok fazla vakit ayırmaktan doğru dürüst arkadaş edinemiyordum. Fazla kitap okumaktan gözlerimi çok yorduğum için küçük yaşta gözlük kullanmak zorunda kalmıştım.

Bu yoğun tempolu çalışma sonrasında Herkesin beklediği gibi sınavda başarılı oldum. güzel bir liseye girdim fakat ilk okulda pek fazla arkadaşlık kurmadığım için insanlara nasıl yaklaşacağım konusunda bilgim yoktu. Lisede insanlar tarafından inek gözüyle bakılan bir gençtim.

Diğer tüm insanlar dışarıya gezmeye çıkarken ben evde oturup tek becerebildiğim şeyle ders çalışmakla ilgileniyordum.

Kendimi dışlanmış gibi hissediyordum. Arkadaşlarım vardı fakat sınıfta bir birimizi sürekli gördüğümüz için kurulan menfaat arkaşlıklarıydı. Kendimi yalnız hissediyordum ve bu durumdan bir hayli şikayetçiydim.

Ne kadar denesemde insanlarla sağlıklı bir iletişim kuramıyordum bazen konuşmaya çalışırken istemsizce yaptığım hareketler kendime bile tuhaf geliyordu.

içinde bulduğum duruma çok üzülüyordum. Üzüntümden kaçmak için üniversiteyi düşünmeye başladım. Kendimi her kötü hissedişimde üniversitede her şey daha iyi olacak diyerek kendimi avutuyordum.

bu düşüncelerim beni üniversite sınavı için gereğinden fazla çalışmaya sürükledi. Geceleri herkes uyurken ben ders çalışıyordum tükettiğim kahve sayısına oranla kafein krizine girmem gerekiyordu diyebilirim. Babamın bana verdiği paranın neredeyse yarısı kahvelere gidiyordu. Tek yaptığım yaşamsal faaliyetlerimi devam ettirmek için gerekli olan ihtiyaçlarımı gidermek ve üniversite sınavına çalışmak haline gelmişti. Gün geçtikçe dahada içime kapanmaya başladım. Mecburiyetten de olsa konuştuğum insanlarla olan iletişimim azaldı. Fakat bu arada ne annemin ne de babamın umrundaydım onlar kendi oluşturdukları sorunlar dünyasında yaşıyorlardı. Belkide biraz benimle ilgilenselerdi lise hayatım bu şekilde olmazdı. lise dönemimi doğru dürüst hiçbir arkadaşlık kurmadan ve son derece asosyel bir şekilde bitirdim. fakat bu asosyelliğim sonucunda iyi bir üniversite kazandım.

Öze dönüşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin