2.GECE

111 10 2
                                    

2.GECE

Halikarnasta yani bugün ki adıyla bodrumdaydım. dünyanın yedi harikası ndan birisi olan halikarnas mozolesinin önünde duruyordum. Fakat bu imkansızdı yüz yıllar önce çökmüş olan bir yapıtı ben neredeyse ilk gün ki gibi görüyordum. Görüntüsü kolonlarıyla yunan mimarisini anımsatıyordu. Piramit şeklinde ki çatısına bakılacak olursa mısır mimarisinden de izler bulunduruyordu diye bilirim.
-muazzam öyle değil mi?
Yapıtın güzelliğine dalmış olmalıyım ki yanı başımda duran george u fark etmemiştim.
-george tüm gün boyunca seni aradım diye bilirim.
-Biliyorum jack.
Peki ya neden karşıma çıkmadın demek için tüm gücümü topladığımda george sanki benim neler söyleyeceğimi biliyor gibi bana baktı ve ağzından bir kaç kelime döküldü.
-bilmeni isterim ki jack. "Bulanlar ancak arayanlardır". Sahile indiğinden ve ormana gittiğinden haberim var.
Ama bu nasıl olabilirdi, benim nerelere gittiğimden nasıl haberdar olabilirdi ki?
-peki ya neden karşıma çıkmadın?
-şimdi karşındayım ya jack. Hemde tüm gece bize ait.
George a kızmış olsamda onunla sohbet etmek için can atıyordum. Bu yüzden konunun üzerinde fazla durmak istemedim.
-yarım kalan bir sohbetimiz var jack. Tamamlamak ister misin?
George un yüzündeki içten gülümseme karşı koyulacak gibi değildi. George un sorusuna evet der gibi konuşmaya başladım.
-George uzun zamandır kendimi çok yıpranmış hissediyorum. Sanki içinde kapatamadığım bir boşluk var. Hiçbir şeyden keyif alamaz hale geldim. Her yerde sıkılabiliyorum. Evimiz geniş olmasına rağmen içeride durdukça duvarlar üzerime üzerime geliyormuş gibi oluyor.
-Nasıl bir durum içinde olduğunu biliyorum jack.
George konuşmamı aniden bölmüştü. Lafımı yarıda kestiği için sinirlenmiş olsamda çok konuştuğumun farkına varıp susmayı tercih ettim.
-Bak jack senden çocukluk zamanlarını hatırlamanı istiyorum. Nereye gidersen git nerede olursan ol kendine mutlaka keyif alacak bir şeyler bulabiliyordun. Bunlar bazen bir kumanda bazen bir terlik ve ya kıyafet askılığı bile oluyordu.
-Evet george kesinlikle. Hatta annemin mandallarıyla saatlerce keyif içinde oynaya biliyordum.
-Aslında önemli olan eşyalar ve ya gittiğin yer değildi jack. Önemli olan senin onlara yüklediğin anlamlardı. Her türlü eşyadan yaratıcılığını kullanarak kendine eğlence çıkara biliyordun.
Kendimi tutamadım ve istemeden de olsa George un lafını yarıda kestim.
-Peki ya sonra bana ne oldu George?
-Bende tam o noktaya geliyordum jack. Daha sonra büyümeye başladın. Ve sen büyüdükçe anne babandan ve çevrende ki insanlardan dolayı değişime uğradın. Ben bu çevreye toplum diyorum. Toplumun sana empoze ettiği bilgiler yüzünden artık kendin olmaktan çıktın başkalarının olmak istediği hayatı yaşamaya başladın.
Örnek vermem gerekirse şuan gençlerim yarısından çoğu kendi yapmak istedikleri mesleği seçmek yerine toplum tarafından iyi gözüken meslekleri tercih ediyorlar. Fakat toplumda bu mesleklerin iyi olup olmadığına getirdiği paraya göre bakıyor. Ve maalesef ki para mutluluk getirmiyor jack. Toplum ne yapıyorsa bizde onu yapıyor ondan keyif alıyormuş gibi gözüküyoruz. Ama en derinimizde bir parça bunların doğru olmadığını biliyor. Bu da bizi mutsuz ediyor ve hayatta hiçbir şeyden zevk alamaz hale geliyoruz
Ben bu parçaya özümüz diyorum. Küçüklüğümüzde özümüzde olduğumuz için her şeyden keyif alabiliyoruz. Kafamıza hiçbir şeyi takmıyoruz. Daha fazla gülüyor daha az derin düşüncelere kapılıyoruz. Hayatımızı kendi istediğimiz gibi yaşıyoruz. Başkaları futbol izlemekten keyif alıyor diye bizde keyif alıyormuş gibi yapmıyoruz. Havalı gözüktüğü için canımız istemesede sırf insanları etkilemek adına gitar çalmayı öğrenmiyoruz. Başkalarının görüşlerinden etkilenmeyerek sadece kendimiz istediği için yapıyoruz. İnsanlar acaba hakkımda ne düşünür diyerek hareket etmiyoruz.
Fakat yaşımız ilerledikçe toplumun bizim hakkımızda ki fikirlerine o kadar çok önem veriyoruz ki kendimizin neler düşündüğünü unutuyoruz. Kısacası biz kendi özümüzü unutup toplumun isteklerine göre yaşıyoruz jack.
Ve bu bizi maalesef hayattan keyif alamayan monotonlaşmış insanlara dönüştürüyor. Gün geçtikçe hepimiz toplumun isteği robotlar haline geliyoruz.
-çok haklısın george. Kendimi çok yorgun ve monotonlaşmış hissediyorum.
-Hissetmen çok doğal jack. Gelecekte kurduğun hayallerden tut da gün içinde yaptığın davranışlara kadar neredeyse hepsi farkında olmadan toplumun istediği hareketler oluyor. Örneğin şuan gençlerimiz başkalarından havalı diye gördüğü davranışlara özeniyor ve onlar gibi olmaya çalılıyorlar. Giydiğimiz kıyafetlerde kullandığımız eşyalarda daha havalı görünmeye çalışıyoruz. Peki ya neye göre havalı gözükmeye çalışıyoruz?
Kendimi tutamadım ve sohbete atladım. "Topluma göre havalı george" şimdi daha iyi anlayabiliyorum. Toplumdan havalı gördüğümüz davranışlara özeniyoruz.
-Aynen öyle jack. Genelde bu davranışları dizilerden ve ya filmlerden görüyoruz.

Öze dönüşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin