3.GECE

150 6 5
                                    


Sabahın erken saatlerinde uyanıp bodruma gitmiştim. Yolculuk beklediğim kadar yorucu ve uzun olmadı. Fakat yeni bir ülkeye tanımadığım bir topluluğa gitmek beni biraz gerginleştirmişti. Türkler hakkında çok fazla şey bilmesemde misafirlere nasıl özverili ve saygılı davrandıklarını duymuştum. Beni en çok etkileyende komşularına yardım etmeleriydi. Hatta "Komşusu açken tok yatan bizden değildir" diye de bir cümle kullanıyorlardı.

Türkiye'nin geniş tarihi beni hep cezbetmiştir. Aslında hayalimde bu toprakları gezmek vardı. Sadece bu kadar erken olacağını düşünmüyordum. Yolculukta sıkılırsam diye yanıma bir kitap almıştım. Kitapta şöyle bir cümleyle karşılaştım "Hayat siz planlar yaparken başınıza gelenlerdir." Şuan içinde bulunduğum durumu en iyi özetleyen cümle bu olabilirdi heralde.

Bodruma geldiğimde Mozelenin müzeye dönüştürülmüş olduğunu gördüm. İçeri girdiğimde sağda bodrum tipi bir evle karşılaşmıştım. Solda ise uzun bir yapı görüyordum. Bu yapı içinde Mausoleion ile ilgili kabartmalar sergileniyordu.

Müze binası kapalı ve yarı açık olmak üzere iki bölümden oluşmaktaydı. Kapalı bölümün de ki topografik harita ve mausolein maketi yapıyı ve şehri daha iyi bir şekilde anlamama yardımcı oluyordu.

Fakat benim buraya gelme amacım sadece yeni yerler görüp kültürümü arttırmak değil. George u da bulmak zorundayım.

Saatlerce anıtın her yerinde George u yada beni ona götürecek bir şeyi aradım. Zaman geçtikçe vaktim azalıyordu. Dönüş uçağını kaçırırmamalıydım.

Zaman hızla ilerlerken artık benimde enerjim ve umudum tükenmişti. Uçağıda kaçırmak istemiyordum.

Hızlıca anıtı terk edip evimin yolunu tuttum.

Yolculuk boyunca, sıkılmamak için yanıma aldığım kitabımı okudum. Kitapta ilgimi çeken çok fazla yer olmuştu. Ben de bunların aralarından en güzellerinin altını çizmeye karar verdim.

Altını çizdiğim sayflarda.

hayatın bizim için yaptığı planı bilemeyiz. biz sadece atıcağımız ilk adımı düşünmeliyiz ve başımıza gelen her türlü olayın bizim iyiliğimiz için geldiğini anlamalıyız. O halde kendimize şu soruyu sormalıyız. Benim bu olaydan çıkaracağım ders ne ?

karşına çıkan tüm insanlar ve hayatında olup biten her şey senin gelişmen ve ilerlemen için hayatına girdi. özellikle hatalarından ve başarısızlıklarından alıcağın dersler seni ileri taşıyacaktır. Ders almasını bil.

genelde insanların karşısına gelen karakterler o kişinin düşünceleri ve sorunları üzerine gelmiştir. Çünkü onlarda gördüğünüz kötü ve iyi özellikler aslında sizin özelliklerinizdir. Unutmayın ki ne eker seniz onu biçersiniz hayatınızda ki insanlarıda olaylarıda siz belirlersiniz. Bu da bize böyle insanlar neden hep beni buluyor sorusunun cevabını verir.

Hayatla ilgili güzel bilgiler veren yazılar vardı.

George la yaptığımız konuşmalardan sonra okuduklarımın demek istediği şeyleri daha iyi anladığımı fark ettim. Bakış açım değişmeye başlıyordu. Yazılanları daha iyi anlamaya başladığımda George un pencerinin önündeki kirleri silersen gerçeği görebilirisin dediğini hatırladım. Evet sanırım yavaş yavaş kirleri temizlemeye başlamıştım.

Eve geldiğimde üzerimde yol yorgunluğunun vermiş olduğu bir ağırlık vardı. Ev halkına uzaktan bir selam verip odama geçtim. Kıyafetlerimi değiştirip yatağıma oturduğumda sanki yatağım beni çağırıyor gibi hissediyordum. Ağırlaşan göz kapaklarımı açık tutmakta zorlanıyordum. Yatağın içine girip yumuşacık yastığıma kafamı koymamam için hiçbir neden yoktu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 19, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Öze dönüşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin