Emrivaki İşe Şeytan Karışır.

6.6K 444 106
                                    




"We will rock you, we will rock you." Temmuz bağıra bağıra eşlik ederken Bade elinde gitar varmışçasına hareketler yapıyordu. Özgür ise ne ara çıktığını anlamadığım masalarda ayağıyla tempo tutuyor ve hunharca alkış tutuyordu. Rekabet hırsına bulanan ateşli gözler ve muhtemelen can sıkıntısından abartılan jest ve mimikler...

İçeri Kimyacının girmesi ile herkes yerine oturmuştu. Kızlar hafta sonundan bu yana deli gibi ders çalışmış, eksikliklerini kapatmaya çalışmışlardı. Bense normal tempomdan biraz yukarı çıkmışsam da fazla abartmamıştım. İnsanın kapasitesini bilmesi güzel şey. "Ömür yazdın mı adlandırmasını?"diyen yeşil gözlüm Ece'ye hayattan bıkmış bakışlarını yollayan bir adet Kimya düşmanı kızla göz göze geldim.

Testi ittirip eline telefonunu aldı ve tabiri caizse poposuna bile takmadı. Ece'nin kafasına kağıt atmasıyla sinirle parıldayan gözlerini yeşil gözlüme çevirdi. "Yazmadım, yazamadım. Bu ne saçma bir ilişki zaten ben adlandırma ihtiyacı hissediyorum. Bırak herkes free takılsın kardeşim ya!" Tekrar kafasını telefonuna gömünce her zamanki pislik yanımı ortaya çıkarıp elinden telefonunu aldım. Bana soran bakışlarına karşın da "Derse odaklan!"diyebilmiştim.

Ömür elimden telefonunu almaya çalışınca arkama sakladım. "Versene kızım!". Telefonu tüm gücümle kaptırmamaya devam ederken Ömür sonunda pes edip yerine oturdu. "Kimyadan anlamıyorum. Sana ne, ne yaptığımdan. Sanki telefonsuz dersi dinleyeceğim de."dedi ve başını sıraya gömüp uyuma moduna girdi.

Açıkçası az da olsa kırılmıştım. Çok az, mini minnacık.. Şaka şaka. Sinirden ve hayal kırıklığından kuduruyorum şuan. Hanım efendiye bak sen. Biz onu düşünelim, gelsin çemkirsin. Popoma tekmeyi basıp ağzıma etsin. Oldu canım, oldu. Anan güzel mi?! Ece ve Derin de olayı görmüş ama onurumun daha fazla kırılmaması adına susmuşlardı.

Ders boyunca saçma sapan adlandırmalarla uğraşmıştım. Size verilen bileşiği tetra fosfür mono klorür dipenten falan fişman şeklinde adlandırıyordunuz. Kafam daha tam basmamış olsa da bu konuya havalı hissettiriyordu. Sanki kimyagermişim ve bir paket uyuşturucu ya da patlayıcı yapabilmeyi öğreniyormuşum gibi hissediyordum. Bunlar hep Breaking Bad etkileri.

1.dersin bitmesi ile sınıfı elle tutulan bir gerginlik kaplamıştı. YGS olacaktık bu ders. Öğle arasında bitiyordu ve sadece 160 dakikaydı. Ucu ucuna yetişiyordu zaten. Of! Yine bir gerildim. Bade saçlarını kocaman bir topuz yapmış, uykulu gözleri ile ortama adapte olmaya çalışıyordu. Gözlerini ovuştururken "Kardeşlerimiz neler yapmış, bilen var mı?"diye bir soru attı ortaya.

Elimi kaldırıp gülümsedim. "Valla hayvan gibi çalıştıkları duyumunu aldım. Nefes almadan problem soruları çözüyorlarmış ve sınıfta birbirlerine tarih anlatıyorlarmış." Sınıfın genel ortamını açıklamam gerekirse Bade, Özgür, Ömür ve ben dışında herkes sınavı çok umursuyordu. Bizse mümkün olduğunca doğal karşılamış, cool olmaya çalışmıştık. Tabi ki havalı olmaktan ziyade sınav sonrası fikirleri üşümemizi sağlamıştı.

Işıltı, kahverengi saçlarını hepimizi gibi topuz yapmıştı ve her konuştuğunda sallanıyordu başının üstünde. Bade'ye dönüp heyecanla konuştu. "Kızım siz nasıl bu kadar rahatsınız? Az önce bebek odasını pespembe yaptırdığım bebeğimin erkek olduğunu öğrenmişçesine yıkılmış hissediyorum." Bade'nin umursamaz bakışlarına artı bir heyecanla devam etti. "Kıyafetlerde etek, elbise almışız. Çocuk 7 yaşına kadar erkek olduğunu bilmedi. Öyle bir çaresizlik. Sizi gören de iyi bir üniversite ile müjdelendiniz sanır."

Ecrin sınav öncesi duasından başını kaldırıp gülümsedi. "Onlar müjdelenmedi de Işıltıcım, gel senle iki Yasin okuyalım diyorum. Zihnin açılır, pis, fesat düşüncelerinden arınır, din sorularını çözme duası edersin." Işıltı sabır dilenirken bıyık altı gülüyorduk kızlara. "Kevser değil, Fatiha değil, Yasin diyor Mübarek Bükücü. Kızım ben o iki Yasin'i bitirdiğimde sınavda biter, biliyorsun di'mi."

SINIF 12 (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin