5. Bölüm

133 12 4
                                    

Suyun huzur verdiği düşüncesini kendimce bir kez daha kanıtlamış oldum. Su sesi bir kaç dakikalığınada olsa zihnimdeki düşünceleri uzaklaştırmayı başardı. Kendimi bambaşka bir hayat da hayal etmek istedim. Gizemin, karmaşanın, acının ve yalanın uzak olduğu bir hayat  da. Hayal etmek istedim dedim ya zaten benim için böyle bir hayat ancak hayallere yakışacak kadar güzel ve anlamlıydı. Biliyorum bana söylemedikleri çok fazla şey olduğunu, ama ben şuan için susmaktan yanayım. Zihnimdeki çoğu şey silinmiş olsada insanların ve ilaçların sayesinde bazı sahneler yavaş yavaş oturmaya başladı. Mesela kaza... Benden anılarımı çalan o kazada yanımda birinin daha olduğunu anımsadım 3 gün önce ve bir motor. Ama ne bir ses var nede bir görüntü. Sadece biri var önümde motorun üstündeyim büyük bir ışık sonra ise karanlık hepsi bu. Benim için büyük bir gelişme sayılacak kadar önemli aslında. Birde yüzünü hatırlasam. Daha sonra bu gün olanlar... Rüzgar, kızların ani çıkışı,sürüklenerek buraya gelmem, cevapsız kalan sorularım. Kafamı toplamam ve kendime gelmem için huzur yurduma çıkıp kendimle başbaşa kalmam gerektiğine karar verdim.  Suyu kapatıp bornozumu giydikten sonra odama çıktım. Odamın rengi açık maviydi tavanında ise ışıklar söndüğünde yanan şu yıldızlardan vardı. Ortada yatak yatağın yanında komidin komidinin üstünde Ada, ben ve Kumsal'ın küçüklüğüne ait olan orta boy bir çerçeve düşünüldüğünde odam baya büyüktü aslında yatağın sağ tarafına doğru armut minderler yerden bitme bir masa ve çok büyük olmayan bir televizyon vardı. Yatağın karşısında göme kıyfet dolabı ve onun çaprazında çalışma masam vardı. Dolaba girip altıma herhangi bir tayt üstünede salaş bir bluz giydim. Merdivenlerden yukarı çıktım çıktım. Çatı katında bir pencere vardı. Aslında çok büyük olmayan pencere benim küçüklüğümden beri geçmem için yeterliydi. Pencereden çıktım. Çatının üstünde biraz yürüdükten sonra vede tatatatam işte huzur yurdum küçüklüğümden beri ne zaman aklım karışsa, canım sıkılsa, mutsuz olsam, umudum kırılsa kısacası huzursuz kaldığımda hep buraya gelir huzur arardım ve genelde işime de yarardı... Şimdi olacağını umduğum gibi. Bir kaç yıl önce koyduğum minderlerin yanına geldim ve oturdum.  Banyo yaparken bile aklımı kurcalayan düşünceler elbetteki beni yine yalnız bırakmadı. Tekrar düşünmeye başladım. Aklımı ilk olarak Rüzgar takıldı sonuçta bu gün tanımadığım yada tanımadığımı düşündüğüm bir çocuk beni öpmüştü. Bu işleri iyice karıştırırken oturur vaziyete olduğum minderlere yatma pozisyonuna gelmem aklımın ne kadar karışık olduğunun bir diğer örneğiydi benim için. Tahminimce 1 saat kadar düşüncelerimle boğuşurken Ada'nın endişe dolu sesi beni düşüncelerimden ayırmaya yetide artı bile. "Kumsal Defne odasında yok!!!" Burayı bulmalarını gerçekten istemediğim için yavaşça yerimden kalktım. Pencereden içeri girip seslerin geldiği yere doğru yürümeye başladım. Kumsal salonda başını ellerinin arasına almış otururken Ada ise salonda dört dönüyordu. Bu sahne bana her ne kdar komik gelsede ciddiyetimi topalyıp onların karşısına çıkmam gerektiğinin farkına vardım ve " Ne oldu benim için endişelendiniz mi yoksa ?" diyerek salona adımımı atım. Ada "Gerizekalı bizi ne kadar korkutuğunun farkında mısın? " dedi ve koşarak boynuma atladı. Onu üstümden itirmeye çalışırken birde kumsal "Beyinsiz sana bir şey oldu sandık" diyerek Ada'dan kalan boş yerleri kapatmak için üstüme atladı. Bense minderlerin üstünde otururken verdiğim karar üzerine  sessiz kalmayı seçtim. Sessizliğim inanın nedendi kararını bende verememiştim. Belikide ben soru sorarken onlar sessiz kaldığı için intikamımı böyle almaya karar vermişti bilinç altım, bu yöntemi denemek istedi. Onlar sorularını sormayı sürdürürken benim aklımaysa başka bir soru takıldı. Biz eve Adayla gelmiştik. Kumsal sonradan gelmişti yani bizden yaklaşık yarım saat sonra... O süre boyunca o orada ne yapmıştı. Ada neden "Rüzgar ondan uzak dur !!!" diye bağırmıştı. Kördüğüm olan hayatım sorularımla daha da çok karmaşıklaşıyordu ve ben bu durumdan hiç memnun değildim. Ama şu saaten sonra kendime verdiğim sözlerden en önemli olanı ise ben bu işi çözecektim en azından çözmeye çalışacaktım...                                                                                                                                                                                                                               Birtanelerim nasıl buldunuz bu bölümü? Biliyorum çok uzun süredir yazamıyorum ve bu sizleri baya çok sinirlendirdi sizden özür diliyorum ama inanın benimde kendime göre sebeplerim var. Neyse şimdi bunları boşverin umarım bölümü beğenmişsinizdir sizleri ÇOK SEVİYORUM iyiki varsınız ve son olarak vote vermeyi unutmayın çünkü sizin oylarınız ailemizin genişlemesi için çok önemli hoşçakalın bir dahaki bölümde görüşmek üzere.

Doğruluk mu Cesaret miHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin