"Miğferini giy"diye fısıldadı zalos.Odrin hirwan arması bulunan,mat miğferini kafasına geçirip,kürek çekmeye devam etti.
Karşılarında iki cırcana muhafızı vardı.Hirwana göre daha sakin ve kibar gözüken muhafızlar;doğu kıyısının kulesinde, odrin ve zalosu karşıladılar.
"Kimsiniz"dedi muhafızlardan biri
"Biz hirwan muhafızlarıyız:Ben naries"diye cevap verdi odrin.
Cırcana muhafızı gemiyi boydan boya süzdü.Kendisine göre,Ve yanında duran arkadaşına göre yanlış giden birşey yoktu.
"Gidebilirsiniz"dedi kibar bir sesle.Muhafız
Odrin ve zalos muhafızların gözünde ufak bir noktaya dönüşünceye dek miğferleriyle kürek çektiler.
Odrin, cırcana muhafızları gözden kaybolunca miğferini çıkartarak,temiz orman havasını içine huzurla çekti.Hirwan dan çıkışları'nın Altı gecesini, cırcana'nın doğı kıyısındaki ormanlar gibi gerilerinde bırakmışlar,fealtinas'a giden lord nedranisin görevlendirdiği gemiye bir geceleri kalmıştı.
"Başka bir kıtaya gidiyoruz"dedi zalos,tebessüm ederek"Heycanlı mısın odrin?"
"Aslında!"dedi odrin düşünceli bakışlarıyla"Bundan on sene önce daha uzaklara gitmiştik.Çok uzun bir yoldu.Arniesdeki evimizden ilk ayrılışımızdı."
"O zamanları hatırlıyorum"dedi zalos.Fakat eski bir hatıra geldi aklına.Ve birden gerilip"O yeride!"diyerek içindeki gizli bir sinirle cümlelerini bitrdi.
Öğle güneşi artık tepelerinden iniyordu.Tahmin ettikleri gibi yarın sabah yada öğlen vakitleri.Cırcana boğazının uçsuz bucaksız denize açılan sonuna varıp.gemiye bineceklerdi.Yolculukları sakin ve dingin geçmişti.Hirwan;miğferleri,zırhları ve sancaklarıyla altı cırcana muhafızını atlatmışlar,sorunsuzca argonetris kulelerinin yakınlarına gelmişlerdi.
Odrin'in yarası yavaş yavaş iyileşiyordu.Zalos ise hirwandaki düşünceli halini bırakmıştı.Yolculukları çok Sıkıcı ve yavaş geçmiş olsa da,zırhlı tehlikesi olmadan gemiye ulaşmanın mutluluğu vardı yüzlerinde.Hızlıca kürek çekiyorlardı.
Güneşin batıp,akşamın çökmesiyle Argonetris kulesi ihtişamıyla gözüktü.Argonetris çok uzun bir kuleydi.Güneyli insanların deniz kıyısına yaptığı en iyi mimarilerden biriydi.Kulenin birden çok izleme noktası vardı.Gecenin iyice çöküp,ayın yükselmesiyle; kuledeki ışıklar al al yanmaya başladı.Odrin ise yanan ışıklara bakarak derin bir uykuya daldı.Nöbetleşerek uyumalarının ardından:Güneşi beklemeden şafak vakti Miğferlerini giyip,kürek çekmeye başladılar..Kürekleri hızlıca çekiyor Mavi denizin dalgalarını yarıyorlardı.Artık Argonetris kulesinin altına gelmişlerdi.Dev bir gölge üzelerindeydi.
"Kimsiniz"dedi cırcana muhafızı diğer muhafızlara göre Omuz zırhı daha genişti.Tahminen rütbeli muhafız yada er'di.Cırcanada argonetris'e değer verdiği için rütbeli muhafızlarını buraya atardı.
"Ben wentis"dedi zalos.Odrini göstererek sözlerine devam etti"Ve yoldaşım naries,hirwan muhafızlarıyız"
Rütbeli muhafız kayığı inceledi hirwan sancağı ve bayrağı vardı.Zırhlarıda hirwan'a aitti.Fazla kuşkulanmadan geçmelerine izin verdi.
Odrin ve zalos miğferleriyle kürek çektiler.Havanın sıcaklığı başlarına vuruyor,miğferleriyle beraber eziyet çektiriyordu.
Gerilerinde kalan Argonetris kulesi yavaş yavaş küçülmeye başlıyordu. Yavaş yavaş boğazın sonuna gelmiş sayılırlardı.Uzaktan yirmi,yirmibeş fersağ vardı boğazın denize açıldığı yere.Fakat ortalıklarda bir gemi yoktu.Odrin ve zalos'un üzerine biraz endişe çöreklensede Cırcanadan ayrılmalarının verdiği neşe hala suratlarından silinmemişti
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AGNADRUM:Kuzeydeki Kan
FantasyÇağlar çok çabuk geçti... Eskilerden çok çok az kişi kaldı. Bir kısmı sakallarını ağartıp,inzivaya çekildi.Bir kısmı ise bildiklerini unutup unutup tekrar hatırladı.Kim bilebilirdi ki batıyı üstüne örttüğümüz karanlığın bir gün geleceğini? Peki bunc...
