6.bölüm

69 3 1
                                    

Yeni bir gün başlamıştı. Olan biteni anlamaya çalışıyordum. Ekin ve Efsa bu konuda bana yardımcı olmaya çalışıyorlardı. Aklımda o kadar çok soru vardı ki... Cevapları çok uzun olan sorulardı. Ailemi düşünüyordum. Şimdi ne yapıyorlardı? Ya dedem... Sözleşme bitmişti. Niye böyle bir sözleşme vardı? Şimdi ne olacaktı? Ben ne yapabilirdim? Artık geri dönülmez bir yola girmiştim. Bu işin sonunda ölüm vardı. Bu savaşı kaybettiğim çok belliydi. Ben kimseyi incitemezdim ki... Tamam kavga edebilirdim. Ama birini öldürmek... Bunu yapamazdım. Niye hayat böyle ki... Herkes barış içinde yaşayamaz mı? Birileri ölmek zorunda mı? Benim gözümde insanlar iyi ve kötü diye ayrılır. Ve kötü kötüdür. Zaten bu savaşlarda kötülerin yüzünden çıkar. Çünkü kötüler ellerinde olanla yetinmez. Daha fazlasını ister. Kötüler savaş çıkarır. İyilerde karşılık verir. Vermek zorunda kalırlar. Yaşadığı yere kötülük gelmesin diye... Benim hikayemde kötüler yüzünden kaç iyi hayatını kaybedecekti? Buna izin vermeyecektim. Kötülüğün iyiliği kirletmesine izin vermeyecektim.

Yanıma Efsa'nın gelmesiyle düşünmeye ara verdim.

"Asya iyi misin"dedi. Bu son günlerde duyduğum en sık soruydu.

Kafamı sallamakla yetindim.

"Ne düşünüyorsun ?"dedi. Bu kızın bu düşünceli halini çok sevmiştim.

Ona dürüst davranarak "Savaşı..."dedim.

"Korkuyorum"dedi. Bunu söylerken sesi titremişti.
"Ailemden sonra dedemi, Ekin'i,seni kaybetmekten korkuyorum."dedi.
Efsa gözyaşlarını tutamıyordu.

"Ağlama, biz kazanacağız. Merak etme."dedim. Dediğime artık inanıyordum. Efsa'ya Ekin'e Asyalılara bir şey olmasına izin vermeyecektim. Konuyu değiştirmek için " Ekin nerede? "dedim.

"Eksik olan bir arkadaşımız var. Onu getirmeye gitti. Sonra da seni silahınla tanıştıracağız."dedi.

Silahımla tanışmak... Benim silahım olacaktı. Ben kullanacaktım. Birini öldürmek için... Birilerini kurtarmak için... Bu düşünceye ne zaman alışacağımı merak ediyordum.

"Geldiler."dedi Efsa. Bakışlarımı onun baktığı yöne çevirdim. Ekin'in boylarında onun kadar yakışıklı biriyle bize doğru geliyorlardı. Ekin'e göre daha güleryüzlüydü. Onu öyle görünce Efsa'ya ne kadar benzediğini düşündüm. Eminim çok iyi anlaşıyorlardır.

"Merhaba ben Utku."dedi.

Uzattığı eli sıkarak "Asya."dedim. "Isimleriniz ...Yani bizim isimlerimiz gibi... Farklı olması gerekmezmiydi."dedim

Üçüde birbirine bakıp güldüler.
"Nasıl isimlerimiz olması gerekiyordu?"dedi Ekin. Bunu düşünmemiştim. Omuz silktim.

"Biz insanlarla birlikte yaşıyoruz. Isimlerimiz ondan var. Ama diğer Asyalılarla tanıştığında ismi olmayan ya da senin tabirinle farklı isimde olanlarla karşılaşacaksın."dedi Ekin. Gülmemek için dudaklarını birbirine bastırıyordu.

"Gülmemek için kendini tutma. Gül ,gül "dedim. Yürümeye başlayıp az önce Efsa'yla oturduğumuz yere gittim. Bir sandalyeye oturdum. Benim arkamdan onlarda gelip sandalyelere oturdular. Yüzleri çok ciddi bir ifade almıştı. Ama benim yüzümün aldığı ifade kadar değildi. Niye böyle yaptığımı bilmiyordum. Sadece benimle alay ettiklerini düşünmüştüm.

Sessizliği Efsa bozdu."Asya lütfen alınma tutamadık ışte kendimizi"dedi.

"Sorun yok "dedim.

"Gerçekten mi?"dedi Utku.

Kafamı salladım.

"Sorun yoksa silahınla tanışmaya gidelim"dedi Ekin. Sesi çok soğuktu. Yüzü asılmıştı . Bu konuyla hiç ilgilenmeyip "Olur."dedim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 16, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AYNI AMAÇ UĞRUNAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin