Bölüm 9

76 4 5
                                    

Merhabaa! Arkadaşlar kusura bakmayın pek düzenli bölüm yükleyemiyorum. Bölüm hazır oluyor fakat internet bulmakta sıkıntı çekiyorum. İnternet paketim bitmişti. Her neyse bu bölümde sevgili arkadaşlarım  Rüya ve Nazlı'nın anlatımı var bir yerde. Koyu renk olanlar onların anlatımı ^_^ Size keyifli okumalaar :*

"Hadi kızım giyi- Eylül hâla giyinmemişsin ama!"

"Tamam anne. Bana öyle bakma tamam valla tamam."

"Acele et!"

Annemi başımla onayladığımda bir kez daha uyarı içeren bakışlarını üzerimde gezdirdikten sonra odamdan çıktı.

Nereden çıkmıştı şu gezme işi!.!.!

Dolabımdan bulduğum siyah dar pantolonumu ve mor kazağımı giydikten sonra saçlarımı ellerimle düzeltip telefonumu aldım ve aşağı indim.

Annem çoktan montunu giymiş beni bekliyordu. Ben de siyah montumu ve siyah spor ayakkabılarımı giydikten sonra beraber dışarı çıktık. Hava kararmştı bile.

Esen rüzgâr benliğimden bir parça alıp götürüyordu sanki..

Bu arada abim arkadaşlarıyla dışarı çıkacağından bize katılmadı. Anneannem de Ankara'daki bir arkadaşıyla buluşmaya gitti. Yine annem ve ben kalmıştık kısacası.

Arabaya binmediğimize göre yürüyecektik sanırım.

Bizim evin karşı çarprazındaki evin bahçesine girdikten sonra annem zili çaldı.

İçeriden "Geldiiim." sesini duymamızla kapının açılması bir oldu neredeyse.

Kapıyı açan sarışın bakımlı bir kadındı. Annemle bir süre birbirlerine baktıktan sonra sarıldılar. Bir insanın yıllardr yüz yüze görüşemediği arkadaşıyla buluştuğu an çok özel ve önemliydi bence...

Kadın annemi bırakıp bana da sarıldıktan sonra bizi içeri davet etti.

"Hoşgeldiniz."

"Hoşbulduk Ayfer'cim."

Demek adı Ayfer. Dimik idi İyfir... Kızım ne bu ajan havalarında konuşmalar. Adını öğrendin sadece! Peki iç ses peki...

"Hoşbulduk."

"Annenle hasret giderirken seni unuttum kusura bakma Eylül'cüm." dedi ve şen kahkahası etrafa yayıldı

"Önemli değil. Sonuçta kötü bir şey yapmadınız."

"Tamam o zaman. Hadi salona geçelim."

Açık mavi süet koltuklar , mavili pembeli duvar kağıdı , krem rengi halı , pembe orta sehpa , komodin ve üzerindeki biblolar...

Kısaca harikaydı. Odayı kim dekore etmişse kesinlikle çok iyi seçimleri vardı.

Odayı gözlerimle taramayı bırakıp tekli koltuğa oturdum.

"Bizimkiler yine kapattılar odalarına kendilerini kusura bakmayın."

"Önemli değil. Aynı dertten bende de var." dedi annem gözleriyle beni işaret ederek.

Hiç de bile! Tamam belki. Biraz...

"Çocuklar aşağı inin hemen!"

Ah şu anneler ve otoriter ses tonları...

"Tamaam."

Bu ses tonu? Yok canım daha neler? Kulak yanılması(!)

Kafamı ağır çekimde merdivenlere çevirdiğimde , ağızımdan "Oha!" kelimesi çıktı istemsizce.

Sevmek İster Misin ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin