Bölüm 24

11.4K 693 106
                                    

Bölümü Tuna Velibaşoğlu-kal ölene kadar şarkısı ile okumanızı tavsiye ederim.


Nüfus kâğıdı olmadan, hiçbir yere gidemezdi... Konağa dönmek zorundaydı... "Durun!" dedi aceleyle "Geri dönüyoruz!"

Adam hiçbir tepki vermeden denileni yaptı.

Elif'in eve dönmesi bir saatini almıştı... Korkudan telefonuna bile bakamamıştı...

Kapıda onu Aras karşıladı... Ne kadar sinirli olduğu gözlerinden anlaşılıyordu. "Neredesin sen?... Oynadığın tiyatronun nedenini öğrenebilir miyim?" konuştukça, boynunda ki damar belirginleşiyordu.

Elif korksa da belli etmemeye çalıştı. "Biraz dolaşmak istedim..." dedi umursamaz tavrıyla, ona açıklama yaptığına şükretmeliydi. "Peşimde kuyruk istemedim!"

Aras sinirden kahkaha attı. "Kuyruk istememiş hanım efendi!... Bu bahane değil, konaktan dışarı adımını attığında haberim olacak demiştim! ... Ya başına bir şey gelseydi, yol da bayılsaydın?" her kelimesinde daha da sinirleniyordu.

Elif son cümleye takılmıştı. "Neden bayılayım?"

"O kadar şey söyledim, cevabın bu mu? Sanki üç gün önce bayılan sen değilmişsin gibi konuşuyorsun!"

"Yeter artık!" diye çıkıştı. "Bana hesap soramazsın!"

Aras karısına doğru bir adım attı, adeta burnundan soluyordu. "Damarıma basmanı tavsiye etmem! Bunu yapmak istemezsin!"

"O zaman beni rahat bırak!" yaptıklarına rağmen, nasıl böyle yüzsüz oluyordu?

"Bıraktık da ne oldu? Kaçmaya kalktın!"

Elif duyduklarıyla bir adım geriledi. "Kaçtığımı da nereden çıkardın?"

Aras karısının onu hafife almasına güldü... "Ben sandığından daha zekiyim kelebek! ..." bu kelime kızı yaralıyordu... Duymak istemiyordu. "Gittiğini öğrenince odana çıktım, günlüğün yoktu... Yerde bulduğum altında, masum gezintini yalanlıyor! ... Tabii bir de yatağın üzerinde bulduğum nüfus kâğıdı var... Onu görünce döneceğini anladım..."

Harika! Kaçmayı beceremediği yetmiyormuş gibi, birde yakalanmıştı... "Kaçtığımı nasıl anladıysa, pes etmeyeceğimi de anlamalısın!"

Genç adam öfkeyle, parmaklarını saçından geçirip ensesinde sabitledi. "Bir daha böyle bir şeye kalkışamayacağından emin olabilirsin... Şimdi odana çık ve dinlen!"

Elif, ağzını açmıştı ki, geri kapadı... Yeni bir tartışmanın yararı olmayacağını biliyordu... Seri adımlarla odasına çıktı. Kendine o kadar kızıyordu ki, bu durum onu acıktırmıştı... Önceliğini hatırlayınca, mutfağa indi... Kimse yoktu. Ocağın üzerinde ki yemekleri ısıtıp, masayı hazırladı...

Yemeğin sonlarına doğru, kocası mutfağa girdi... "Bu sefer seni hiç aramadım... Odan da göremeyince burada olduğunu anladım!" dedi sırıtarak... Az önce deli gibi bağıran bu adam değil miydi?

"Fazla yemek yiyor olmam, seni neden rahatsız ediyor?" bebeği için kontrolü elinde tutmak istiyor, kocası ise işini zorlaştırıyordu.

"Rahatsız olmak mı? Aksine gayet memnunum..." gülüşünde farklı bir duygu vardı.

Elif yemeğini bitirince masadan kalktı. "Beni daha fazla memnun etmek ister misin?"

BİRİ AŞK MI DEDİ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin