Size bomba gibi bir bölümle geldim canlar-pardon cananlar:D
Keyifli okumalar;)****
Yeniden hızla geçen koskoca üç hafta!Ahir zamanda zaman hızla geçermiş yani kıyametin yakın olduğu dünyanın bitişinin yaklaştığı zamanlar.
Ve biz o yakın zamanların içinde bulunuyoruz.Birçok hadis var kıyametin yaklaştığında günlerin hızlı geçeceği ve kısalacağıyla ilgili..
Kıyamet deyince bazi insanlar yani çoğu insan korkuyor sanki kıyamete kadar yaşiyacakmişiz gibi!Ya bügün ölürsek?
İşte bunu her an düşünemiyoruz.Hadiste " Lezzetleri tahrip edip acılaştiran ölümü bol bol zikredin." diyor ama biz her an unutmaya meyilliyiz zaten!
***
Bugün yeni bir gün ve yeni umutlarla dolu bir zaman dilimi.Bir tefsirde okumuştum.
"Her yeni gün sana hem herkese yeni bir âlemin kapısıdır." diyordu.İlla olağan üstü birşey yaşamiza gerek yok yaşıyoruz ya yeter!
Evdeki işlerimi halledip çıkarken aklıma kardeşim geldi ne kadar zamandir konuşmuyoruz.
Evet tek çocuk değilim Halime adında benden iki yaş kücuk kiz kardeşim var.Ama şuan şehir dışında bir Kur'an Kursunda hafizlik yapiyor.
Bir an özlediğimi hissettim.Galiba en yakin zamanda onu aramalıyım.Allah nazardan saklasin benim yapamadığimi yapıyor maşallah.
Anneme uzaktan öpücük atıp evden hızla çiktim.Bugün kizlarla birlikte gidecektim.
O günü anlattiktan sonra beni yanlarindan ayirmamaya çalişiyorlar düşünceli arkadaşlarım benim..
Birbirimizle uğraşa uğraşa giderken Zeynep'in söylediğiyle tabiri caizse tam anlamiyla mağara kapısı gibi ağzım açıldı.
"Kızlar..sanırım sözleniyorum!" dedi Zeynep.
Benden hiç beklenmiyecek bir şekilde ağzımdan bir şaşkınlık nidası çıkti:"Ohaaaa!!"
Tabi hemen kendimi toparladim.Tabi bu sırada Kevser'de kendine geldi ve hemen Zeynep'i soru yağmuruna tuttuk.
"Adı ne?"
"Kaç yaşında?"
"Abdesti namazi var mi?"
"Ne iş yapıyor?"
"Ne zaman geliyorlar?"
"Ne diyeceksin?"
"Görüştünüz mü?"
"SANIRIM MI?"
Son soru aklimiza sonradan gelmiş gibi ayni anda çikmişti Kevserle.
Zeynep ellerini rahat olun manasinda salladi."Kızlar..anlatacağım yavaş gelin yahu!" dedi.
"Ne yavaş gelini!Sen bizden hızlı gelin çıktin!" dedim kocaman sırıtarak.
Yaptığım espiriye yüzlerini buruştursalar da sonradan onlarda gülmeye başladı.
Zeynep ders arasinda anlatacağina söz verince merakla yerimize otursak da aklımızda yüz tilki dönüyordu.
***
Masaya pardon pardon!Masanın sandalyesine oturduğumuzda merakla Zeynep'in yüzüne bakmaya başladik.
Oda derin bir nefes alarak bizi daha fazla bekletmemek adina cevap verdi.
"Mesut"
"25 yaşında"
"Beş vakit namazinda"
"Doktor"
"Haftaya geliyorlar"
"Olumlu cevap vermeyi düşünüyorum ve son olarak.."
"Hayır yarın görüşeceğiz." dedi bir solukta.
Bunlara karşi çok saçma bir tepki vermiş olmaliyim ki bana baktilar.
"Way canına bütün saydıklarımızın hepsinin sirasini nasil aklinda tuttun?" dedim.
Hâlâ baktiklarini görunce"Napıyım kızım ya bu daha çok dikkatimi çekti demekki." diyerek omuz silktim.
Tekrar Zeynep'e dönüp :"Kardeşim hakkında hayırlısı olsun inşallah.Allah gönlüne göre versin ne diyelim bize destek olmak düşer." dedim.
Kevser'de tasdikleyici birkaç şey söyleyince bu konuyu detaylica konuşmak üzere rafa kaldirdık.
Kızlar kalkalım dedikten sonra ben "Az başımı dinleyim, su alıp geliyorum."diyerek onları postaladım.
Onlar çıktıktan sonra biraz dinlenip suyumu alarak ilerlerken bana doğru gelen Fatih'i görünce arkama baktım belki Kevser yanimdadir diye ama yoktu.
O zaman benim yanıma gelmiyordur diyerek kafamı hafif eğerek yürümeye başladım.Tabi güçlü bir erkek sesi "Pardon bakar mısınız?" diyene kadar.
Adımlarımı durdurup bekledim.Önümde mesafeli bir şekilde durarak birşey uzatti.Bu ne dercesine bakmak zorunda kaldim tabi.
"Imm..ben Kevser'i bulamadım geçen gün sizi yanında görünce şimdi de ulaştırabilirsiniz diye sizi görünce geldim.Ağrı kesici istemişti de.." dedi kısık sesle.
Herkesin ortasinda çok muhatap gibi görünmemek için hemen aldım.
"Teşekkürler.." dedi.
Bu sefer adap gereği :"Rica ederim.." dedim.
İlacı alıp koridora girince kolumdan çekiştiren bir adet Ubeyd'le karşılaşmayı ummuyordum tabiki!
Bütün kolumu çekme çabalarım boşuna olunca hem temastan hemde bu kadar çok bu çocukla muhatap olduğum için Allah'a içimden tövbe ederek ağlamaya başladım.Şuan tek dayanağım oydu..
Neden ağlamayım ki Cenab-ı Hak bize mahremimiz olan erkekler dışında(baba,abi,dede,amca,dayı) bakmamızı yasaklamışken,kaldı ki beni konuşmaya teşvik eden insan kolumdan tutarak bana temas ediyor!
Allah'ım neden ben?diyerek isyan edenlerden olmak istemiyorum..Bana dayanma gücü ver Allah'ım diyerek gözyaşlarımı pişmanlıktan ve Allah korkusundan serbest bıraktım..
#Diğer bölüm Ubeyd'den olacak inşallah:)#